TİC Holding Header
  • USD 32.347
  • EUR 35.13
  • Altın 2308.449
  • BIST 100 8880.09
  • Sağlık

Antimikrobiyal direnç 2050'de 10 milyon can alabilir

Prof. Dr. Meral Sönmezoğlu, "Direnç oranının bu hızla artmaya devam etmesi halinde, 2050'de antimikrobiyal dirence bağlı her yıl 10 milyon kişinin hayatını kaybedeceği tahmin ediliyor." dedi.
Antimikrobiyal direnç 2050'de 10 milyon can alabilir
Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Meral Sönmezoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) verilerine göre, Türkiye'nin, 1000 kişi başına kullanılan günlük tanımlanmış doz ile en fazla antibiyotik tüketen ülke olduğunu aktardı.

Antibiyotiklerin kullanılmaya başlanmasının, enfeksiyon hastalıkları ve halk sağlığı açısından devrim niteliğinde bir gelişme olduğunu ancak zamanla yoğun kullanılmasının tüm dünyanın konuştuğu çok ciddi bir tablo olan antibiyotik direncini ortaya çıkardığını kaydetti.

Küresel halk sağlığı açısından bakıldığında, antimikrobiyal dirence bağlı olarak her yıl yaklaşık 700 bin kişinin hayatını kaybettiğine dikkati çeken Sönmezoğlu, şunları kaydetti:
"Direnç oranının bu hızla artmaya devam etmesi halinde, 2050'de antimikrobiyal dirence bağlı olarak her yıl 10 milyon kişinin hayatını kaybedeceği tahmin ediliyor. Türkiye, hem antibiyotik tüketiminin hem de antimikrobiyal direnç seviyesinin en yüksek olduğu ülkelerden biri. Bu nedenle küresel ekonomik kayıp tahminleri ülkemiz için güncellendiğinde, Türkiye'nin, yüksek antibiyotik direnci sebebiyle 2050'ye kadar ki süreçte, 220 milyar ile 1,4 trilyon dolar arasında bir ekonomik kayıp yaşama riski taşıdığı düşünülmektedir."

"Türkiye antibiyotik tüketim miktarı açısından ilk sıralarda yer alıyor"

Prof. Dr. Meral Sönmezoğlu, antibiyotiklerin sadece tıp alanında değil, tarım ve hayvancılıkta da yoğun şekilde kullanılmasının dirençli bakterilerin artmasına ve yayılmasına neden olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Türkiye antibiyotik tüketim miktarı açısından ilk sıralarda yer almakla birlikte son yıllarda bu konuda alınan önlemlerin sonuç vermeye başladığı görülüyor. 2013'te uygulamaya başlanan reçetesiz antibiyotik kullanımının yasaklanması önemli bir adım. 2011'de Dünya Sağlık Örgütü gelecek nesillere etkili antibiyotik kalmayacağı kaygısıyla küresel eylem planı kararı aldı ve bir dizi uygulama önerdi. Bunlardan biri de anbiyotiklerin reçetesiz kullanımın önlenmesiydi ki ülkemizde de bu kural uygulanmaya başlandı. 2011'de yüzde 21,14 olan antibiyotik kullanım oranı her geçen yıl düşerek 2018'de 15,81 seviyesine kadar geriledi."

Prof. Dr. Meral Sönmezoğlu, antibiyotiklerin en çok üst solunum yolu enfeksiyonlarında kullanıldığını vurgulayarak, yapılan çalışmaların bu enfeksiyonların yarısında antibiyotiklerin gereksiz kullandığını gösterdiğini bildirdi.
Yorum Yazın