TİC Holding Header
  • USD 32.51
  • EUR 34.783
  • Altın 2498.932
  • BIST 100 9693.46
  • Röportaj

Murat Demir ile 2018'de Kastamonu

AK Parti Kastamonu Milletvekili Murat Demir OGÜNTV'de konuğumuz oldu.
Murat Demir ile 2018'de Kastamonu
OGÜNhaber Özel - Kastamonu'nun 2018 hedeflerinin yanı sıra Kastamonu'nun Türk Dünyası Kültür Başkenti olması, deniz ticareti ve yerli otomobil üretiminden bahseden Murat Demir, Cide'de planlanan HES ile ilgili konuştu.

Kastamonu '2018 Türk Dünyası Kültür Başkenti' seçildi, bunun Kastamonu'ya nasıl etkileri olacak?

'Türkiye'de Eskişehir'den sonra Kastamonu bu ünvanı aldı o açıdan açıkçası Kastamonu zaten biz Milletvekilleri olarak, gerek siyasiler, gerekse Kastamonu genelinde tanıtım çalışmalarımız vardı fakat bu da üzerine çok güzel bir gelişme oldu Kastamonu tanıtımı için, Kastamonu'nun dünyaya tanıtımı için 2018 çok güzel geçecek diyelim. 2018 yılı içerisinde de inşallah Türk Dünyası Kültür Başkenti seçilen Kastamonu genel anlamda tüm katmanlarıyla gerek yaz, gerek kış, gerek inanç turizmine kadar yani aklınıza ne geliyorsa Kastamonu'yu çok güzel bir şekilde dünyaya tanıtacaz.'

2018'e gireli birkaç gün olmuşken, bize Kastamonu'nun bu yılki hedeflerinden biraz bahseder misiniz?

'Kastamonu özellikle 2002-2010-2017 yılları arasında ciddi yatırımlar alan bir il. Ondan öncesine dönüp baktığımız pek tefaluz edilmeyen, kıyıda köşede unutulmuş bir il konumundaydı. Ama 16 yıl gibi bir süreçte yaklaşık 15 milyara yakın yatırım almış bir il Kastamonu. Şuanda da yatırımlar hızlı bir şekilde devam ediyor. Bunların önemli bir kısmı ulaşımla alakalı duble yol çalışmaları. Tabi 2018'de Kastamonu için ciddi projeler var. Önümüzdeki günlerde sayın Cumhurbaşkanımıza bilgi notu vereceğiz. Kastamonu'da bu süreçte bizim üzerinde durduğumuz Karadeniz sahil yolunun Kastamonu kısmında kalan bölümü. Zaten hükümetimizin Türkiye'nin her bölgesinde duble yollar ile ilgili ciddi çalışmaları var. Az bir nokta kaldı yaklaşık 140 km Karadeniz sahili, bu da Kastamonu'da olan bölüm inşallah onlarda bu sene başlıyacak özellikle Kurcaşile-Cide arasındaki yolun ihalesini yaptıracağız.' 

2018 KASTAMONU YATIRIMLARI DURMAYACAK!

'Tabi coğrafya çok zor. Baktığımız karayolu yaptırımları noktasında en zor coğrafyada çalışılıyor. İşte dağlar sık sık, tünellerin, viyadüklerin olduğu yer ama bunun dışında Kastamonu'da turizm anlamındaki tanıtımımız ve turizm anlamında da Türk Dünyası Kültür Başkenti anlamında da büyük beklentimiz var. Gerek Bakanlığımız, gerek Valiliğimiz, gerek Kalkınma Ajansımız, Belediyemiz ve biz siyasilerin katkılarıyla, Kastamonu için 2018'de yatırımlar durmayacak bizde bunların takibini yapmaya devam edeceğiz. 2018 yılı sadece Kastamonu için değil tüm Türkiye için iyi bir yıl olacak.'

Yerli otomobil fabrikasının Kastamonu'da kurulması için çalışmalar yapılıyorsunuz, bu konuda ne düşünüyorsunuz, çalışmalar nasıl gidiyor?

'Benim mantalitem sürekli büyük düşünmek, hedefleri büyük koymak, basit düşünmek günü kurtarmak gibi niyetim bunca yıla kadar hiç olmamıştır. Hedefi herr zaman büyük koymamız lazım. Buda benim 1 Kasım seçimleri sırasında yaptığımız çalışmalarda gündeme getirdiğim bir konuydu. Tabi o zamanlar otomobil fabrikasıyla alakalı belirli mesafe katedilmemişti. Bahsedilen firamalar ortaya çıkmamıştı ama sayın Cumhurbaşkanımızın ciddi gayreti ve girişimleri sonucu ortaya çıktığında Kastamonu'ya çağrı yaptım. Çünkü sadece benim dememle olacak bişey değil gerçekten çok güzel tepkiler aldık. Kastamonu Valimiz, Milletvekillerimiz, Sivil Toplum Örgütlerimiz, Belediyemiz topyekün bu işe sarıldık. Resmi talebimizi sayın Bakanımıza yaptık aslında, önümüzdeki günlerde dosyamız hazır onu vericeğiz sayın Cumhurbaşkanımıza da o konu bir dosya illettik inşallah talibiz. Şuanda da bildiğimiz kadarıyla 20'i aşkın il var bu konuda ama ben sanayici olarak  bir yatırımcı firmanın sahibi olarak baktığım zaman Kastamonu potansiyel bir il. 

Yatırımcının her zaman için takip ettiği bir kaç şey olabilir bunların en önde gelenleri ulaşım. Bizim havalimanımız modern bir havalanı. İstanbul'dan her iki yakadan da uçuşlarımız var, Ankara Kastamonu arası 2 saat, Ilgaz tünelinden sonra İstanbul karayolu baktığın zaman 3,5 saat anadolu yakasında bizim baktığın zaman limanımızda var. İnebolu limanı inşallah 2020 yılında bitmiş olacak. Bunun yanında Bartın-Filyos Limanı Kastamonu'ya 2 saat mesafede. Arazi olarak da bir sıkıntımız yok 1,5 milyon metre karelik alanı hazırladık verebilecek durumdayız hatta şuanda hazine arazisi konumunda bulunan 400 bin metre kare alanı hibe edeceğiz. 

Ana fabrika noktasında talebimiz bu. Olmazsa en azından bir yan sanayi Kastamonu'ya kazandırmak amacımız. Yani istihdam anlamında yıllardır göç veren Kastamonu'ya geri göçe çevirmek için bu yatırımları planlamamız, gündeme getirmemiz, kazandırmamız gerekiyor ama sadece bununla kalmıyoruz Kastamonu'da. Kastamonu'da şimdi özellikle Polis Akademisi uluslararası eğitim merkezini Kastamonu'ya kazandırdık diyebiliriz. Yer tahsislerimizi bitirdik yaklaşık 200 personel gelecek 1500 tane ulusarası polisler eğitim alacak bunun dışında birçok projemiz var Kastamonu için.'

Türkiye yeni havalimanımız ile Dünya Ticaretinde atak yaptı. Peki Dünya Deniz Ticaretinde bir hamle yapılacak mı? İnebolu limanı'nın potansiyeli bu konuda nasıl olur?

'Ben kendimde denizci olduğum için kendi sektörümüz itibariyle dünyanın birçok yerini gezmiş biriyim. Limanları, limancılığı çok iyi bilen biriyim. Hayatımızın önemli bir kısmı limanlarda geçti. Dünya ticaretinin yüzde 82'si deniz taşımacılığıyla yapılıyor. Şimdi baktığımız zaman Türkiye'de bizim liman sayımızın az olduğunu ben söyleyebilirim. Bu potansiyel uluslararası limanlar arasında az olduğunu söyleyebilirim. Şuanda dünya taşımacılığında özellikle yığıldığımız bölge körfez yani İzmit körfezi ve İstanbul Ambarlı bölgesindeki limanlara yığılmış durumdayız, Tekirdağ sınırına kadar. Ama bunun dışında Karadeniz sahil kısmına baktığımız zaman burdan dünya ticaretine katkı sağlayacak limanımız neredeyse yok bir tek Samsun Limanı var. Ama limancılığın şöyle de bir özelliği var; ticaretini ve ürünlerini dünyaya pazarlamak isteyen herkes biran önce varmasının planını yapar. Örneğin bugün Rusya'ya yapılan özellikle aptez bölgesine yapılan Antalya bölgesinden yapılan domates ve diğer meyve, sebze ürünlerinin varış şekli bütün Akdeniz'i katedip Karadeniz'e gidiyor ve buda 4 veya 5 gün alıyor. Ama İnebolu limanına baktığımız zaman Antalya'dan bir tırın gelişi bir gün, İnebolu'dan Rusya'ya sevkiyatı bir gün bile değil. 

Yani en yakın mesafede İnebolu var. Romanya'dan Batum'a kadar bu bölgeyi Gürcistan bölgesinin en etkin limanı olarak kullanmamamız için hiçbir neden yok. Limancılığa ben bu gözle bakıyorum, bunu anlatmak zor işin doğrusu çünkü bazı insanların kafasına bu girmiyor ama limancılığı bilmek lazım. Mersin'den de gidebilir, Antalya'dan gidebilir ama en kestirme nereden gidebilir ve dünyada şu vardır mesela bugün Singapur dünyada bir ana limandır, Honkong bir ana limandır ama bunun yanında da Singapur'un belirli noktalarında tarihi limanlar vardır. Yani küçük limanlar oradan belirli küçük gemiler ile sevkiyatlar vardır. Bunu genelde kimse bilmez ama denizcilikte bu camiayı bilen insan bunu bilir. Onun için İnebolu limanını ben çok önemsiyorum. İnebolu limanının ihalesi yapılmıştı. Fakat orada belirli hukuksal sıkıntılar oldu. Yakın zamanda bunu aşacağız ve inşallah İnebolu limanını hayata geçireceğiz ve İnebolu'ya entegre olacak kuzey güney aksin yolu da İnebolu yolunda inşaatı başladı oda 2020 yılında liman ile birlikte bitmiş olacak inşallah.'

Geçtiğimiz günlerde yapılan bütçe görüşmelerinde "Günlerdir Mecliste ada sulandırılmasıdır gidiyor" dediniz, bu sözle neyi kastettiniz?

'Ben gerçekten hayretlik ile izledim. Bir ana muhalef partisinin diline doladığı, denizcilik camiasını hiç bilmeyen, denizcilik sektörünü hiç bilmeyen, sadece birileri tarafından ellerine tutuşturulan birkaç belge ile bazı ithamlarda bulundular. Denizcilik camiasında dünyanın hangi ülkesine giderseniz gidin uluslararası deniz ticareti yapan ve denizcilik sektörün de armatör firmaların tamamının yaklaşık bu adalarda birer şirketleri vardır. Bunlar normal bir şirket değil aslında yani bir armatörün düşünün 100 tane gemisi varsa bu armatörün 100 gemisi de Panama gibi, Malta gibi, Liberya gibi bunun yanında Man adaları gibi adalarda kayıtlıdır. Ama bunlar sadece sicil kaydıdır yani geminin sicil kaydı ordadır. 

Bunlar 1 dolarlık, 5 dolarlık, 100 dolarlık sermayesi olmayan şirketlerdir ve bu şirketlerin üzerinden de asla ve asla para ticareti yapılmaz. Sonuçta ana firma vardır o gemide ana firmaya aittir ama bu sicili yapmak zorundasınız. Neden ne gerek var? Aslında baktığımız zaman Türkiye'de de aynı şartları oluşturacak denizcilik camiasında da Türk bayraklı gemilere bu şartlar oluşturuldu. Neden orada da böyle bir ada olduğunu araştırsalar bulurlar. Örneğin bugün baktığınız zaman Almanya'nın devasa firmaları var. Bu firmanın gemilerine bakın bunların çok rahat bir şekilde Malta'ya, Liberya'ya, Panama'ya kayıtlı olduğunu görürsünüz bayrak anlamında. Bunun anlamı şudur dünyada tüm ticaret yapan firmalar öncelikle ben bir gemi kiralayacaksam hangi bayraklı olduğuna bakarım.'

O BELGELERİN TAMAMI SAHTE!

'Çünkü benim yükümün dünyada bir saat bile gecikmemesi gerekir. Bizim birçok limanda Türk bayraklı gemilere sıkıntı çıkarıldığını biz biliyoruz ama onu söyleyenler bilmezler. Deniz ticaretinde geminin bir günlük kaybı demek ve o bir günlük demogaj paraları o yükün iki katı paralarıdır. İşte ona istinaden dünya üzerinde serbest dolaşımı rahat sağlayan AB ülkelerindeki limanlarda sıkıntı yaşamamak için Malta, Man gibi adalara geminizi sicil olarak kayıt ettiriyosunuz ama para transferi yani armatör firma ve kiracı firma arasındaki para transferi ana firma üzerinden yapılır. Oralarda para ticareti yapılmaz. Örneğin günlerce belgeler salladılar bunların tamamı sahte, bakın bunların tamamının sahte olduğunu söyleyebilirim. Bundan da yüzde yüz emin olarak söyleyebilirim çünkü eğer bir para transferi varsa yurtiçindeki firmadan olur yada dışardan yük kiraladığı firmadan Türkiye'deki ana firmaya yapmışlardır. Ama o dedikleri adalardan asla ve asla para ticareti yoktur. Sulandırmaktan başka hiçbir şey değil ya bu işi hiç bilmiyorlar yada dillerine doladıkları gibi her zamanki yalan, yanlış, iftira ve fitne dolu yalanların içine bunu katıp gündeme getiriyorlar. Bu ben o açıdan söyledim. Denizciliği ben çok iyi biliyorum. Hatta Milletvekillerinin bir taneesine şunu söyledim dedim bak boşuna bunu anlatıyorsunuz burada yanlış yönlendiriyorsunuz ve genel başkanınız da yanlış yönlendiriliyor. 'Bu siyaset' dedi daha ne diyeyim.'

Kastamonu Cide'de yapılması planlanan ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nün "şartlı evet" dediği HES(Hidroelektrik Santrali) projesi gündemde şuan, proje hakkında görüşlerinizi alabilirmiyiz?

'Cide benim ilçem. O bölgeyi de çok iyi biliyorum. Devrekani çayı dedikleri Valla Kanyonu çıkış bölgesi o bölge muhteşem bir bölge gerçekten. Ben açık söyliyim ben son zamanlara kadar böyle bir iptal olduğunu biliyordum yeniden gündeme geldiğini bilmiyordum ben aynı zamanda çevre komisyonu üyesiyim ve sanayi komisyonu üyesiyim. Ben bunu öğrenmeden önceden Facebook'tan canlı yayın izledim bir gün mecliste otururken baktım Cide ile alakalı bizim o sarı yazmaları görünce merak ettim izledim. Evet burayla ilgili bir açıklama yaptı, arkadaşın yaptığı açıklama makul bir açıklama aslında yani savunacak tabi bazı şeyleri. Fakat hemen akabinde bir fotoğraflar gördüm. Fotoğrafta HDP'li Milletvekili Filiz Kerestecioğlu'nu o açıklamanın içinde görünce ben açıkcası ciddi bir tepki gösterdim. Çünkü ben bölge Milletvekiliyim aynı zamanda Cide'liyim o bölgeyi iyi bilen biriyim. Bu konuyla alakalı beni hiç davetleri olmadı sadece bir kahvaltıda gündeme getirmek istediler ben dedim 'şimdi sırası değil, böyle bişey olursa daha sonra konuşuruz' çünkü ben iktidar milletvekiliyim buda devletin bir politikası HES biliyorsunuz. 

Daha sonraki gün aynı Milletvekili'nin bizim Cide'mize özgü analarımızın, bacılarımızın başına bağladıkları sarı yazmayı boynuna takıpta meclise gelmesi açıkçası beni ciddi gerdi. Daha sonra bunun üzerine ben biraz araştırmaya gittim. O bölgeye Loç bölgesine belki senede gelen 3-5 kişilik grup. Ama geriye baktığınız zaman kendilerini çevreci gibi gösterip her bir projenin karşında olan bir grup bunlar. Daha sonra Çevre Komisyonu'nda onlardan 3 kişiyle görüştük çağırdık, Komisyon başkanı arkadaşlar ile değerlendirdik o bölgeye gidip göreceğiz yapılıp, yapılmaması mı lazım veya orada nasıl bir proje yapılacak net bilgiler alacağımızı söyledik. Ama onlar orada kendi mağduriyetlerini anlattılar.'

'ZARAR VERİYORSA KARŞISINDA BEN OLURUM'

'Bir baktım ki sosyal medyalarına, Sinop'taki yapılacak termik santrali de eleştiriyolar, Mersin'deki Akkuyu'yu da eleştiriyolar yani termik santral, enerjiyle alakalı herşeyi eleştiriyorlar. Bu ne demek Loçu düşünmek değil tam tersi art niyet. Ben şimdi açık söyliyim önümüzdeki hafta inşallah firmayla net bir görüşeceğim, onların bir bilgilendirmesini alacağım komisyon başkanımız ile de bir görüşeceğiz. Oradaki bölgenin en güçlü çayı eğer ki bölgede sıkıntı yaratmıyacak bir proje ise ben karşı değilim ciddi söyliyim. Doğaya ne kadar zarar veriyor? Zaten belirli bir noktada çalışılmış 1 km'lik bir boru döşemesi yapılmış o bölgedeki çok iyi bildiğim birkaç tane güzel şelaler var eğer buralara dokunuyor mu? Buralara zarar veriyor mu? Eğer zarar veriyorsa karşısında ben olurum. Ama zarar vermiyorsa da ağaç dedikleri kesilmiş dedikleri öyle bir şey yok tarlaların olduğu bir alan. 

Bakalım inceleyeceğiz doğayı gerçekten katlediyorsa onların dediği gibiyse bölgeyi bilen biri olarak bizde 'dur' deriz elimizden geldiğince müdahil oluruz. Ama değil ise yapılmasını arzu ediyoruz çünkü ülkemizin cari açıklarının en büyük kaynaklarından biri enerji. Tamamen dışa bağımlıyız ama orada üretilecek enerjiyle bizim 13 bin nüfuslu Cide ilçesi gibi 2 tane ilçeyi enerjiyle alakalı büyük bir katkı sağlayacak bu katkıda az bir değil 13 bin nüfuslu ilçeyi düşünün.'

Değerli görüşlerini bizimle paylaştığı için AK Parti Kastamonu Milletveki Murat Demir'e teşekkür ederiz.
Yorum Yazın
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri