TİC Holding Header
  • USD 32.369
  • EUR 35.045
  • Altın 2324.552
  • BIST 100 9129.19
  • Genel

"Tasavvuf, uygulamalı bir ilmi disiplindir"

Kilis 7 Aralık Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Türer, Antalya Mevlevihanesi İrfan Meclisi’nde gerçekleştirdiği, “Tasavvuf ve İnsan” konulu söyleşisinde, tasavvufun insanı en iyi anlayan ve onun fıtratına en uygun terbiyeyi vererek alışkanlıklarını şekillendiren uygulamalı bir ilmi disiplin olduğunu söyledi.
"Tasavvuf, uygulamalı bir ilmi disiplindir"
İnsanı insan yapan değerlerin, onun gönül dünyasında, kalbinde ve ruhunda yerleşik bulunduğunu belirten Türer, insanın kıymetinin de kalbi ve ruhuyla ölçüleceğini, bedenin, dış şeklin ve görünüşün tek başına bir anlam ifade etmediğini dile getirdi. Çeşitli dış etkenlerle, dünyevi ve nefsani kaygılarla bulanıklaşan insan ruhunu düzeltip arındıran tasavvufun, zamanla bozulan insan davranışlarını, yaramazlaşan duygularını ve kötü alışkanlıklarını yeniden çizgiye sokarak güzelleştirdiğini ve iyileriyle değiştirdiğini ifade eden Prof. Dr. Osman Türer sözlerine şöyle devam etti: “Evrendeki en değerli varlık olan insan, inancıyla, yaşantısıyla ve gönül dünyasıyla bir bütün olarak insandır. Ahlakını yozlaştırıcı, davranışlarını bozucu duygulara kapılmaması için insan, tarihte tasavvufun eğitim kurumları olan tekkelerde yetişip olgunlaşmıştır. Nasıl ki nazari ilimler medreselerde okutulmuşsa, nefs ve gönül terbiyesi de tekkelerde verilmiştir. Medeniyet tarihimizde demek ki sadece medreseler yeterli olmamış olmalı ki, teorinin pratiğe dönüşmesini sağlayan tasavvufi kurumlar kurulmuştur. Tarih boyunca insanları birbirine sevdiren, birleştiren, tanıştıran, kaynaştıran, aralarında sevgi bağları kuran, kendini ve Rabbi’ni tanıtan, irfan eğitimini veren, ahlakını güzelleştiren, ruhunu arındıran Antalya Mevlevihanesi gibi köklü tasavvuf kurumlarından günümüz insanı uzaklaştırıldığı için maddeci, pozitivist, materyalist anlayışlar modern insanın zihin dünyasını ve bütün benliğini esir almıştır. Ecdadımızın Selçuklu ve Osmanlı kültürü ve irfanı yavaş yavaş unutturulmuş maalesef. Oysa insanın beden ve zihin eğitiminin yanında manevi terbiyesi de ihmal edilmemelidir"
Özellikle günümüz insanının ahlaki olarak, toplumsal değerler bakımından savrulması, dünyevileşmesi, nefsin hazlarının peşinde koşması ve insani değerlerden uzaklaşmasının temel sebebinin tasavvufun hayatımızdan çekilip alınması olduğunu hatırlatan Türer, irfani eğitime, gönül terbiyesine ve ahlak eğitimine her zamankinden daha çok ihtiyacımız olduğunu vurgulayarak konuşmasını tamamladı.