HÜDA PAR’ın gündem değerlendirmesini kamuoyu ile paylaşan parti sözcüsü Serkan Ramanlı, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
HÜDA PAR’ın bu haftaki gündem değerlendirmesinde; Bursaspor ile Amedspor arasında yapılan futbol müsabakasında tribünlere ırkçılığın yansıması kınandı. Partinin gündem değerlendirmesinin bir diğer konusu ise; yaşanan depremin acıları henüz kapanmadan bazı siyasilerin ikbal kaygısı ile siyasi çıkarlara yönelik gündem oluşturmasına tepki gösterildi.
Bursa’da tribünlere yansıyan, provokasyona tepki gösteren HÜDA PAR Sözcüsü Ramanlı, “Yaşadığımız deprem felaketinin acı bilançosuyla daha tam anlamıyla yüzleşemediğimiz bugünlerde, bütün memleketin yaraları sarma gayreti içerisinde olması gerekmektedir. Buna rağmen Bursa’da bir futbol müsabakasında Amedspor’a karşı takınılan faşizan tavır ve geçmişin travmatik figür ve sembolleri hatırlatılarak gösterilen kaba şiddetin izah edilir bir tarafı yoktur. On şehrimizin neredeyse harabeye döndüğü, on binlerce insanımızın enkaz altında kalarak vefat ettiği, milyonlarcasının evini terk ettiği bir dönemde, üstelik depremden etkilenmiş Diyarbakır şehrinin futbol takımına yönelik saldırılar, Türkiye’de ırkçılıkla yeteri kadar mücadele edilmediğini göstermiştir.” ifadelerini kullandı.
“90’lı yılların karanlık figürlerinin tribünlerde sergilenmesi ve şiddet gösterisi karşısında güvenlik personelinin müdahalede bulunmaması büyük bir gaflettir.” diyen Ramanlı, “Mevcut toplumsal yaraların derinleştirilmesine ve yeni nefret tohumlarının ekilmesine asla müsaade edilmemelidir. Siyasi ve bürokratik mekanizmalar bu ırkçı eğilimleri bütün unsurlarıyla toplumdan tecrit etmeli ve temizlemelidir.” şeklinde konuştu.
“Bu memleket, ancak dayanışma ile ayakta kalabilir ve kardeşliğin pekişmesiyle ihya edilebilir.” diyen Ramanlı, yaşanan provokasyona karşı her türlü tedbirin alınması gerektiğine vurgu yaptı.
Provokatörlerin yargı önünde hesap vermesi gerektiğini belirten HÜDA PAR Sözcüsü Ramanlı, “Devlet ve toplum olarak geçmişte yaşanan hadiselerden ders çıkarmak ve tarihe kara bir leke olarak kaydolmuş karanlık olayların bir daha yaşanmaması için tedbir almak gerekir. Aksi takdirde toplum içerisinde gerginlik ortamının bitmesi mümkün olmayacaktır. Bursa’da meydana gelen ırkçı olaylarda ihmali olanlarla birlikte yapılanları övücü paylaşımlarda bulunanların bir an önce tespit edilerek yargı önünde hesap vermesi sağlanmalıdır.” dedi.
Siyaset kurumu halkın acısına odaklanmalıdır
“Yüzyılın felaketi” olarak adlandırılan depremin yaraları henüz kapanmadan bazı siyasilerin, ülkede hiçbir şey olmamış gibi, seçimlere odaklanması tepkilere neden oldu.
Bir tepki de HÜDA PAR’dan geldi.
HÜDA PAR’ın bu haftaki gündem değerlendirmesinde yaşanan felakete rağmen siyasi ikbal için, bazı çevrelerin gündemi meşgul etmesine tepki gösterildi.
HÜDA PAR Sözcüsü Ramanlı, meydana gelen depremin sıradan bir felaket olmadığını hatırlattı.
Ramanlı, “6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler çok geniş bir coğrafyayı etkiledi. Asrın afeti olarak nitelendirilen ve büyük bir yıkıma neden olan depremlerde on binlerce vatandaşımız vefat etti. Yüz binden fazla kişi de yaralandı. 11 ilimizi sarsan depremlerde 13 milyondan fazla insanımız doğrudan, geride kalan milyonlarca insanımız da dolaylı olarak etkilendi.” dedi.
Yaşanan felaketten sonra bazı siyasi çevrelerin hiçbir şey olmamış gibi seçime odaklanması ve çıkar hesapları yapmasına tepki gösteren Ramanlı, “İnsanlığı aciz bırakan bu büyük afetin oluşturduğu şok henüz atlatılamamıştır. Yakınlarını kaybeden vatandaşlarımızın ve milletimizin yas tutacak takati ve mecali bile kendinde bulamadığı oldukça çetin bir süreçten geçmekteyiz. Milletimizin bu ağır musibeti atlatmaya çalıştığı bir dönemde bazı siyasi çevrelerin ve şahısların ikbal kaygısına kapılarak siyasi çıkarlarına odaklanmaları esef vericidir. Depremzede kardeşlerimizin barınma ve beslenme sorunları çözülmüş değildir. Milyonlarca insanımız çok zor şartlarda hayata tutunmaya çalışırken yaşanan musibetten nemalanmaya çalışmak ne insanlığa ne vicdana ne de ahlaka sığar.” şeklinde konuştu.
En büyük siyasi hizmetin, depremzedelerin yaralarını sarmak olduğuna dikkati çeken Ramanlı, “Depremden etkilenen vatandaşlarımızın barınma, aş, giyim, sağlık ve eğitim başta olmak üzere temel ihtiyaçlarının ivedilikle karşılanması en öncelikli vazifedir. Bize göre şu an en büyük siyasi hizmet budur. Bu süreçte siyaset kurumunun bütün bileşenlerini daha hassas davranmaya ve deprem gündemine dönmeye davet ediyoruz. Tüm siyasi partileri halkımızın yaralarını sarmaya çalışan sivil toplum kuruluşlarını her açıdan desteklemeye, onları gereksiz bürokratik işlemlerle meşgul etmemeye ve halkımızın yaralarını sarma konusunda azami hassasiyet göstermeye davet ediyoruz.” dedi.
