TİC Holding Header
  • USD 32.332
  • EUR 35.072
  • Altın 2295.904
  • BIST 100 8880.09
  • Genel

Gençlik tutkusu olan klasik otomobilleri 46 yıldır baştan yaratıyor

Klasik otomobil ustası Alaettin Güler, Güngören'deki garajında ekibiyle birlikte otomobil tutkunları için farklı özelliklerde araçlar tasarlıyor.
Gençlik tutkusu olan klasik otomobilleri 46 yıldır baştan yaratıyor

Klasik otomobil ustası Alaettin Güler, klasik otomobillere duyduğu ilgi sonucu başladığı mesleğinde 46 yılı geride bırakırken, Güngören'deki garajında ekibiyle birlikte otomobil tutkunları için birbirinden değişik özellikte otomobiller ortaya çıkarıyor.

Eğitiminin devam ettiği yıllarda, oto döşemecisi ve mekanik motor ustası olan ağabeylerine yardım ederek mesleğe başladığını belirten Güler, garajında ağırladığı AA muhabirine, klasik otomobil restorasyonunu anlattı.

Gençlik yıllarından itibaren otomobillere büyük ilgi duyduğunu ifade eden Güler, "Okulda sabahçıysam öğleden sonra dükkana gelip ağabeyime yardımcı olarak bu sanatı öğrenmeye çalışıyordum." dedi.

Alaettin Güler, mesleğe başladığında Türkiye'de Murat 124 ve Anadol otomobillerin üretildiğini, piyasada ağırlıklı olarak Amerikan, Alman ve Fransız arabalarının bulunduğunu anımsattı.

Güngören'de 45 arabalık garajı yeniden dizayn ettiğini anlatan Güler, kaportadan kilit işine kadar bütün işlemlerin bu garajda yapıldığını söyledi. Güler, "Bir tek fırın ve rot ayarı için araba başka yere gidiyor. Diğer her şeyi burada yapılıyor." dedi.

Bir otomobilin restorasyon sürecine ilişkin bilgi veren Güler, şunları kaydetti:

"Sürecimiz müşterinin aracını birkaç günlüğüne bize bırakmasıyla başlıyor. Biz arabadaki parça durumunu, neler yapılması gerektiğini, müşterinin bizden isteklerini bir araya getiriyoruz. Mesela klima istiyordur, fren sisteminin geliştirilmesini istiyordur. Motoru 8 silindir olsun, araba düz vitesse otomatik olsun...İlk olarak aracın döşemesi ve camları sökülüyor. Elektrik tesisatını, şanzımanını, tampon, panjur denen çıtalarını bu sırayla söküyoruz. En son bölümde de diferansiyel, fren sistemi, boru sistemi, benzin sistemi, depo sistemini sökerek kuru kasa haline getiriyoruz. İlk önce kumlamaya götürüyoruz. Kumlamadan geldiğinde, kaporta işlemine başlıyoruz."

Boya kısmında özellikle hassas davrandıklarının altını çizen Güler, fabrikanın giremediği yerlere girerek aracın çürümemesi için özel bir çalışma yaptıklarını anlattı.

Boya işleminin, otomobilin fırından çıktıktan sonra tamamladığını belirten Güler, ilk önce mekanik kısımla montaja başladıklarını söyledi.

Ön takımı ve diferansiyeli koyduklarını, fren sistemini, benzin borularını, fren borularının montajına başladıklarını, daha sonra elektrik tesisatına sıranın geldiğini anlatan Güler, "Devamında da cam işlemi yapılıyor. Kilitleri de yaptıktan sonra en son yer döşemelerine başlıyoruz." diye konuştu.

Pasta, cila ve rot ayarı sonrası fren kontrollerinin yapıldığını, aracın muayeneden geçtikten sonra müşteriye teslim edildiğini kaydeden Güler, "Çok kötü bir durumda olan arabanın restorasyon süresi 4-6 ay arasıdır. Şu anda yaptığımız bir Rolls-Royce var. Pek fazla kaporta işi olmayan bir arabaydı. Bu araba için 2,5-3 aylık bir süre verdik. Ortalama bir ay oldu, bizde 15-20 günlük bir işi daha var." dedi.

Bugüne kadar birçok sanatçı ve iş adamıyla çalıştıklarını anlatan Güler, "Engin Altan Düzyatan'a, Umut Kurt'a, bazı iş adamlarına istedikleri arabaları yapıp teslim ettik. Restorasyon aşamasında, boyada, kaportada olan, toplanmaya hazır olan araçlarımız mevcut. Yeşilköy'de butik bir mağazamız var. Bitirdiğimiz 15 arabamızı orada sergiliyoruz." diye konuştu.

"Erol Olçok Beye bir araba hazırlıyorduk"

Usta Güler, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında oğlu Abdullah Olçok ile birlikte şehit olan Erol Olçok'a da bir otomobil hazırladıklarını, fakat Olçok'un bu aracı hiç kullanamadığını belirterek, şunları anlattı:

"Bu meslekte en çok üzüldüğüm olaylardan biri rahmetli Erol Olçok Beyefendiye Mercedes topluyorduk. Araba bitme aşamasına gelmişti, son döşemeleri takılıyordu. Kendisi işlerinin yoğunluğu nedeniyle çok fazla ilgilenemiyordu ama yanındaki arkadaş gelip gidiyordu. Kendisiyle birkaç sefer de görüşmüştük. Arabası bitti, 15 Temmuz gerçekleşince kendisi köprüde oğluyla birlikte vefat etti. O araba bizde yara kaldı. Arabayı ailesine teslim ettik ancak arabaya binememesine çok üzüldüm. Bende eski plakası duruyor. Hatıra olarak saklıyorum. Ortalama 6-7 ay uğraşmıştık. Ciddi bir emek vermiştik, kendisi de çok titiz bir insandı."