TİC Holding Header
  • USD 32.37
  • EUR 34.966
  • Altın 2324.243
  • BIST 100 8880.09
  • Genel

Duayen sanatçı Mehmet Atay'dan Ankara'ya yeni tiyatro

Usta tiyatrocu ve seslendirme sanatçısı Mehmet Atay, Devlet Tiyatrolarında başladığı 40 yıllık sanat hayatını, başkente kazandırdığı "Çankaya Sahne" ile taçlandırdı.

ANKARA - Usta tiyatrocu ve seslendirme sanatçısı Mehmet Atay, Devlet Tiyatrolarında başladığı 40 yıllık sanat yaşamını "Çankaya Sahne" ile taçlandırarak, başkente yeni tiyatro kazandırdı.

Paris Caddesi'nde geçen ay açtığı "Çankaya Sahne" ile başkentli tiyatroseverlere yeni sanat mekanı sunan Mehmet Atay, AA muhabirine, yeni tiyatronun kuruluş serüvenini ve oyunlarını anlattı.

Duayen sanatçı Atay, Çankaya Sahne'nin bulunduğu yerin eskiden Ankara'nın kült mekanlarından olduğunu, başkenti bilenler için şehrin tarihiyle paralel bir hafızayı bünyesinde barındırdığını dile getirdi.

Mekanın, eskiden sinema, sonrasında disko olduğunu anlatan Atay, "Çocukluğumun, gençliğimin çok önemli hatıralarının yaşandığı bir sinemaydı burası. Spartaküsleri, Doktor Jivago'yu seyretmiştik burada. Ayrıca sinemayken, tiyatro olarak da kullanılmış. Burada Deve Kuşu Kabare'nin oyunlarını seyrettiğimizi hatırlıyorum. Haldun Taner'in oyunlarını, rahmetli Gazanfer Özcan'ı seyrettik. Gençliğimizde konserler de olurdu bu mekanda." diye konuştu.

Atay, geçen yıl "Tiyatro ÜçArtıBir" ismiyle seyyar tiyatro kurarak çeşitli sahnelerde turne yaptıklarını belirtti.

Oyunların sevildiğini ancak gezici tiyatronun seyirci tarafından çok hoş karşılanmadığını, bunun üzerine sahne arayışına girdiklerini ifade eden Atay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir tesadüfle, mekanın önünden geçerken kapıda yazılı bir telefon numarasına ulaştık. Numarayı aradık. Numaradaki kişi, 'İçeride birileri var, buyrun bakabilirsiniz.' dedi. Kiracı olacağımızdan, karşılayamayacağımızı düşündük ve ümitsiz baktık. Mal sahipleri de daha önceden gelen talepleri geri çevirmiş. Mekanın varisleri buranın bir sanat mekanı olmasını hep arzu etmiş. Kısmet bizimmiş, bize nasip oldu. Senelerdir boş yatmış, ilgilenilmemiş. Bizi biraz üzdü bina. Tadilat yapmak zor oldu. Ama istediğimiz sonucu aldık."

Güldüren, düşündüren, hayatın içinden üç oyun

Atay, muhitte oturanların yeni tiyatroyu memnuniyetle karşıladığını dile getirdi.

Yeni sahnede "Sokratesin Son Gecesi", "Büyük Aşıkların Sonuncusu", "Eller Yukarı Lütfen" isimli üç oyunu izleyiciyle buluşturduklarını bildiren Atay, üç oyunda da yönetmenlik yaptığını, ikisinde ise oynadığını anlattı.

"Sokratesin Son Gecesi"nin düşündüren, sorgulayan bir oyun olduğunu, güldürü ögeleri içerdiğini ve kısa zamanda çok sevildiğini belirten Atay, "Stefan Tsanev'in ustalıklı kurgusuyla oyun sahneleniyor. Biz de Mehmet Atay, Oktay Dal, Hülya Dizmen olarak oyunu keyifli bir şekilde sunmaya çalışıyoruz." dedi.

Atay, Neil Simon'un "Büyük Aşıkların Sonuncusu" eserinde sahneyi Nalan Erkovan, Derya Şeno ve Filiz Çolkaoğlu ile paylaştıklarını, hayatın içinden bir oyunu daha izleyiciyle buluşturmaktan mutluluk duyduklarını söyledi.

Çankaya Sahne'de oğul Atayların da emeği var

Usta edebiyatçı Muzaffer İzgü'nün başarılı mizahi diliyle kurguladığı "Eller Yukarı Lütfen"de ise Mehmet Ulusoy, Seçil Öztan ve Çağrıl Atay'ın rol aldığını bildiren Mehmet Atay, "Esprileri bugüne almaya çalıştık. Eserin yazıldığı dönemdeki rutinler bugün yaşanmıyor. Onları bugüne uyarladık. İki emeklimiz banka soymak istiyorlar, bir de onların yeğenleri var. Yaptıklarıyla bizleri gülümsetiyorlar." dedi.

Oğulları Alkım ve Çağrıl'ın da Çankaya Sahne'ye emek verdiğini, genç yeteneklerin Ankara'nın yeni sanat mekanına güç kattığını kaydeden Atay, "Küçük oğlum Alkım Atay oyunculuk yapmayı çok istiyor. Donanımı görsel tasarım alanında çok yüksek. Onu burada kullanıyor. Büyük oğlum Alkım Atay da sinema televizyoncu. Bütün bilgisini buraya aktardı. Oyunların ışık tasarımlarını yaptı. Buraya desteği büyük." ifadelerini kullandı.

Aile şirketinden tiyatroya

Mehmet Atay, 1990'larda büyüyen dublaj sektörünün önemli isimlerinden olduğunu ve tecrübesini o dönemde aile şirketi kurarak sürdürdüğünü anlattı.

Sektörün zamanla kaliteli işler ortaya koymak yerine yüzünü kazanca dönmesi üzerine tanıtım filmleri işine odaklandıklarını belirten Atay, "Her şey rastlantı, benim hayatımda fırsatların rolü büyük. Meslek aşkım, tiyatro sevdamla yine tiyatro yapıyorum. 40 yıllık tecrübemi, birikimimi Çankaya Sahne'ye aktarıyorum." diye konuştu.

Çankaya Sahne'nin mimari özelliklerinin yıllardır istediği "hangar tiyatro" özlemini gerçekleştirmeye müsait olduğunu dile getiren Atay, sahneyi kolaylıkla değiştirebilecekleri bir tasarım oluşturduklarını ifade etti.

İlmek ilmek, emek vererek oluşturdukları binanın bazı yerlerinin nostaljisini bozmadan yeni bir sahne yarattıklarını vurgulayan Atay, şunları kaydetti:

"İzleyici bölümünün eğimi legolarla oluşturuldu. Kolaylıkla istediğimiz zaman kaldırabiliyoruz ve arena tipi sahne elde edebiliyoruz. Sahneyi seyir yeri haline de getirebiliyoruz. Çok fonksiyonel, yenilikçi çalışmalara imkan verecek şekilde tasarlandı burası. Bundan sonraki ilk oyunumuzu da değişen tasarımı kullanarak yapacağız. Bir sahnenin geleceği seyirciyle olur. Seyirci desteği olmadan sahne olmaz. Bu sadece seyirci anlamına da gelmiyor. Bir sanat kurumunun artık desteksiz yolculuğunu sürdürmesi çok kolay değil. Muhakkak bazı destekler alması gerekiyor. Bu sponsorluklar, devlet desteği ve belediye destekleriyle olabilir. Tiyatro iki kalas bir hevesten ibaret değil eskisi gibi. Pahalı bir iş ve desteğe ihtiyacımız var."