TİC Holding Header
  • USD 32.378
  • EUR 35.034
  • Altın 2324.822
  • BIST 100 9129.19
  • Genel

Dara Antik Kenti Örenyeri çevre düzenlemesi ve restorasyonu açılış töreni Bakan Varank ile gerçekleşti

Mardin’de Dara Antik Kenti Örenyeri çevre düzenlemesi ve restorasyonu açılış töreni Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın katılımıyla gerçekleştirildi.
Dara Antik Kenti Örenyeri çevre düzenlemesi ve restorasyonu açılış töreni Bakan Varank ile gerçekleşti

Çeşitli temaslarda bulunmak için Mardin’i ziyaret eden Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Dara Antik Kenti Örenyeri çevre düzenlemesi ve restorasyonu açılış törenine katıldı. Törende açılış konuşması yapan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, Mezopotamya’nın incisi Mardin’e geldikleri andan itibaren büyük bir misafirperverlikle karşılandıklarını, adeta bağrına basan Mardinli vatandaşlara hassaten şükranlarını sunduğunu belirtti. Bakan Varank, “3 kıtanın buluştuğu, dört denize kıyısı olan bu topraklar, binlerce yıldır insanlığın en gözde yaşam alanlarından biri oldu. Anadolu bin yıllardır Hititlere, Urartulara, İyonlara, Bizans’a, Selçuklulara ve Osmanlı’ya ev sahipliği yaptı. Dolayısıyla Asya ve Avrupa kültürlerinin kesişim noktası olan bu topraklar, her dönemde içerisinde zengin bir tarihi mirası barındırdı. Bugün ülkemiz, İstanbul’daki tarihi yarım adamız başta olmak üzere Kapadokya’dan Hattuşaş’a, Efes’ten Çatalhöyük’e, Nemrut’tan Göbeklitepe’ye birçok medeniyetin yurdu konumundadır. İşte daha dün üç bin yıllık geçmişiyle hala büyük gizemleri içinde barındıran Zerzevan Kalesi’ndeydik. Uluslararası gözlem etkinliğimiz için bin 500’den fazla gök bilim meraklısıyla geceyi Zerzavan’da geçirdik. Zerzevan Kalesi ve Mithras Tapınağı 2020 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne girdi. UNESCO dünya mirası listesinde Türkiye’den 19 tane varlığımız bulunuyor. Ve bu sayı gün geçtikçe de artıyor. Bakınız geleceği sadece maddi gücümüzle inşa edemeyiz. Büyük medeniyetler, geçmiş birikimlerin üzerine kurulmuştur. Devletler, manevi değerleri ölçüsünde uzun ömürlü olmuştur. Bu bağlamda biz bütün bu medeniyet mirasımıza sarrafın altına, babanın oğluna, milletlerin vatanına baktığı gibi büyük bir sevgiyle yaklaşıyoruz. Bizden önce maalesef hak ettiği değeri bulamayan bu eserleri bir bir ihya ediyoruz. Yerin altında adeta cevher gibi gizli kalan tarihi eserlerimizi gün yüzüne çıkarıyoruz. Geçmişte bazen ihmal bazen de kasıtla başıboş bırakılan maddi ve manevi değerlerimizi vatandaşlarımızın kullanımına açıyoruz. Tabi bu eserler ülkemize salt kültür anlamında değil turizm yönüyle de büyük değer katıyor. Önemli turizm destinasyonları olan bu bölgelerimiz sayesinde, ülkemize gelen turist sayısı her geçen gün artıyor” dedi.

“HER BÖLGEMİZ KENDİ İÇERİSİNDE FARKLI ZENGİNLİKLERİ BARINDIRIYOR”
Bazı bölgelerin sanayisiyle, bazıları tarımsal kapasitesiyle, diğer bölgeler ise turizmle ön plana çıkabildiğini kaydeden Bakan Varank, her bölgenin kendi içerisinde farklı zenginlikler barındığını kaydetti. Bakan Varank, “Bu bağlamda bölgesel ölçeğe ve coğrafyalara uyumlu politikalar geliştirmek gerekiyor. Biz bunu Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımıza bağlı Kalkınma Ajanslarımız aracılığıyla gerçekleştiriyoruz. İşte Mezopotamya örneği önümüzde müthiş bir başarı hikâyesi olarak duruyor. Takip edenler bilirler: Bakanlığımıza bağlı GAP Bölgesel Kalkınma İdaresi aracılığıyla bölge turizminin geliştirilmesi, tanıtımı, markalaşması ve altyapısının geliştirilmesi amacıyla uzun soluklu bir proje başlattık. Bu bağlamda Haziran ayında Kültür ve Turizm Bakanlığı ile birlikte Mezopotamya markasının tanıtımını gerçekleştirdik. Bu sayede hedefimiz, Mezopotamya’yı küresel bir marka haline getirerek hak ettiği noktaya taşımak olacak. Bilindiği gibi Mezopotamya uygarlık tarihinin başladığı noktadır. Medeniyetlerin beşiğidir. Adıyaman’ı, Batman’ı, Diyarbakır’ı, Gaziantep’i, Kilis’i, Siirt’i, Şanlıurfa’sı, Şırnak’ı ve gece gerdanlık, gündüz seyranlık Mardin’i ile bir cazibe merkezidir. Bu yüzden dünyanın dört bir tarafından turistleri kendine çekmektedir. İnşallah ardı ardına attığımız bu tarz adımlarla birlikte yeryüzünün simgelerinden biri haline gelecektir. Hamdolsun bugün itibarıyla dahi bölgenin tanınırlığının artmaya başladığını memnuniyetle takip ediyoruz” diye konuştu.

“MARDİN ŞÜPHESİZ MEZOPOTAMYA’NIN İNCİSİDİR”
Yüzyıllardır farklı din, dil ve kültüre sahip insanların bir arada huzur içinde yaşadığı bir şehir olduğunu ve Mezopotamya’nın incisi olduğunu kaydeden Varank, yıllardır terör örgütlerinin çirkin saldırılarıyla anılan şehrimiz, maalesef turizm hususunda potansiyelinin çok gerisinde kaldığını kaydetti. Varank, “Ancak bugün AK Parti sayesinde tesis edilen huzur ortamı ile hak ettiği değeri yeni yeni bulmaya başladı. Bundan kısa bir süre önce Büyükşehir statüsü kazanan Mardin, hükümetlerimizin yatırımlarıyla büyük bir gelişme gösterdi. Yapılan atılımlarla kent modern bir görünüm kazandı. Tarihin ötesindeki taş işçiliğiyle inşa edilen Mardin evleri, Deyrulzafaran Manastırı, Abbaralar, Mor Gabriel Manastırı, Kasımiye Manastırı, Eski Midyat ile ziyaretçilerine görkemli bir tarih ziyafeti yaşatıyor. Bakınız 2002 yılında sadece 30 bin turistin ziyaret ettiği şehri bugün yüz binlerce misafir ziyaret ediyor. Bu rakamlar sizi temin ederim çok kısa bir sürede milyonları geçecek. Çünkü bizler bunun için çabalıyoruz. Bunun için Mardin’e yatırımlarımıza devam ediyoruz. İşte şimdi de Doğu’nun Efes’i olarak tanımlanabilecek Dara Antik Kenti Örenyeri’nin yeni düzenlemeler ve restorasyon çalışmaları ile birlikte açılışını yapıyoruz. Dara Antik kenti, Mardin’in tarihi Mardin yerleşiminden sonra en önemli ikinci turizm destinasyonudur. Kent merkezine 32 kilometre mesafede bulunan Dara, birçok medeniyetten izler taşımaktadır. Açık hava müzesi hüviyetindeki bu antik kentin temellerinin 2 bin 300 yıl öncesine dayandığı tahmin ediliyor. Burası kayıtlarda Mezopotamya’nın en önemli ticaret merkezlerinden biri olarak geçiyor. Büyük savaşlara tanıklık eden kent yıllarca, Bizans İmparatorluğu’nun Güneydoğu’daki son kalesi görevini icra etmiş. Kent içinde kilise, saray, çarşı, zindan, tophane, sarnıç ve su bendi kalıntıları bugün halen görülebilmekte. Özetle bu antik kent tarih yolculuğuna çıkmak isteyenler için eşsiz fırsatlar sunuyor. Tabi burada bizim meramımız, dünyanın en önemli kent sur yapılarından biri olan Dara’nın turizm potansiyelini tam anlamıyla ortaya çıkarmak. Bu bağlamda Cazibe Merkezleri Destek Programı ile desteklediğimiz bu proje ile antik kentin bir yıldız gibi parlamasını sağladık. Mardin Müze Müdürlüğünün yürütücüsü olduğu bu projeye, 4 milyon lira destek sağladık. Proje ile antik kentin altyapı koşullarını iyileştirdik. Kent surlarının restorasyonu ve korumasını büyük bir titizlikle gerçekleştirdik ve çevre düzenlemelerini yaptık. Bugün büyük bir açık hava müzesi hüviyetine bürünen bu bölge, hamdolsun hak ettiği ilgiyi görmeye başladı bile. Elbette bu çalışmaların anlam bulmasında bölgede tesis ettiğimiz huzur ikliminin rolü çok büyük. Bölgemizde hem bu iklimin geri dönülmez şekilde sürdürülmesi hem de sanayiden turizme her alanda yatırımların artması için tüm irademizi ortaya koymaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
(Murat Başal/İHA)