İHA -
UNESCO tarafından Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne dahil edilen lavaş, Erzincan’da usta ellerde pişirilerek sofralardaki yerini alıyor. Pişirilmesi, tadı ve uzun süre bayatlamayan özelliğiyle bilinen lavaş ekmeği Anadolu sofralarındaki yerini koruyor.
Türk kültüründe geniş yer tutan lavaş ekmeği, uzun yıllardan beri sürdürülen gelenekle, yapılış şekli, pişirilmesi, tadı ve uzun süre bayatlamayan özelliğiyle tercih ediliyor.
Etrafı çamurla sıvanmış özel bir çukurun (tandır) içinde pişirilen ekmek hazırlanırken birçok evreden de geçiyor. Mayalanmış hamur, bir süre bekletildikten sonra ekşimesiyle tandırın başına getirilerek, eşit şekilde yumaklara ayrıldıktan sonra, elde çırpılarak açılıyor. Bu işlemlerden sonra pişen ekmek, uzun müddet de saklanabilme özelliğini taşıyor.
Lavaş ustası Erdoğan Gezer, “Gece saat 2-3 gibi kalkıp geliyoruz, hamuru yoğuruyoruz sonrasında ise 2 saat dinlenmeye bırakıyoruz. Daha sonrasında ise pişirme işine başlıyoruz.” dedi.
Erzincan’da uzun yıllardır lavaş ekmeği yapan Cabir Zilif’de, “İşimizin zorluğu gece gelmemiz, işimizin saati uzun saat günde 13-14 saat çalışabiliyoruz. İşimiz çok zor bir iş. Ürettiğimiz Erzincan Lavaşı katkısız bir ekmektir. Genellikle lokantalara verdiğimizden dolayı dönerin yanında, köftenin yanında servis ediliyor. Hijyenden taviz veriyoruz ama maske ile çalışmakta çok zor. Zor şartlarda üretim yapıp hizmet vermekteyiz. Günde 2 tandırda 6 kişilik ekiple 6 bin adete kadar lavaş üretiyoruz” diye konuştu.
Zilif, gurbetçilerinde Erzincan Lavaşına büyük ilgi gösterdiğini ve isteyene ise kargo ile gönderdiklerini söyledi.
