Hürriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan, Ergenekon ve Balyoz davalarıyla ilgili olarak kullandığı "Daha iktidarımızın ilk yıllarında darbe ve vesayet heveslileri meydanlardaydı. Hatırlayın, Balyozlar, Ergenekonlar. Bunlar yalan mıydı, elbette bunlar vardı" ifadeleriyle ilgili olarak Binali Yıldırım’la 'uzun bir telefon konuşması yaptığını' söyledi.
'Binali Yıldırım’la Balyoz/Ergenekon konulu bir sohbet' başlıklı yazısında Hakan, "Binali Bey hem sözlerine açıklık getirdi hem de Ergenekon ve Balyoz konusunda ne düşündüğünü ayrıntılarıyla anlattı" ifadelerini kullandı.
"Binali Yıldırım, öncelikle AK Parti’nin ilk döneminde ortaya çıkan vesayet odaklarına dikkat çekti" diyen Hakan'ın yazısının ilgili kısmı şu şekilde
"Ve dedi ki:
'Ortalığı karıştırmak için ellerinden geleni yaptılar. Çeşitli girişimlerde bulundular. Partimizi kapatmak istediler. Ordu göreve diye gösteri yaptılar. Bazı provokasyonlara imza attılar ve bu faaliyetler, Ergenekon diye dava konusu oldu. Bunları unutmamız mümkün değil. Unutursak olmaz. Benzeri gelişmelerin yaşanmaması için hafızamızda diri tutmalıyız bu yapılanları.'
'Ergenekon' ve 'Balyoz' diyerek bu tür girişimlere vurgu yaptığını söyleyen Binali Yıldırım, daha sonra FETÖ’nün rolüne değindi.
Dediği şu:
'FETÖ, vesayetçi odakların çabalarını, kendine alan açmak maksadıyla kullanmıştır. Ergenekon davasındaki konuları abartmış ve sulandırmıştır. Hakikati yalan haline getirmiştir. Bu abartma ve sulandırma sonucu da davalarda çeşitli mağduriyetlere yol açmıştır. Hak edilmeyen acılar yaşandı. Onların hissiyatlarını tabii ki anlıyoruz. Benim sözlerim, onlara yapılan haksızlığı yok sayma anlamına gelmez. Mağduriyet yaşayanların tabii ki yanındayım.'"
'Doğu bey bu hızla giderse 'Lenin beni sıkça arar hatrımı sorardı' falan diyecek'
Selvi ayrıca, bugünkü yazısında da Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in Deniz Gezmiş’in, Mahir Çayan’ın emrinde olduğu sözleriyle ortalığı karıştırdığını belirtti.
Hakan yazısında, “Korkarım Doğu Bey, bu hızla böyle giderse ‘Ho Amca bana ‘Yeğenim’ derdi’, ‘Lenin beni sıkça arar hatırımı sorardı’, ‘Mao bana ‘Doğu Yoldaş’ diye hitap ederdi’ falan diyecek” düşüncesini dile getirdi.
