TİC Holding Header
  • USD 32.347
  • EUR 35.13
  • Altın 2308.449
  • BIST 100 8880.09
  • Ekonomi

BM: Etiyopya'daki sivil katliamı 'savaş suçu' sayılabilir

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, Etiyopya'nın kuzeyindeki isyancı yönetime yönelik askeri operasyonun sürdüğü Tigray eyaletindeki sivil katliamının 'savaş suçu' sayılabileceğini belirtti.
BM: Etiyopya'daki sivil katliamı 'savaş suçu' sayılabilir
AA - Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, yaptığı yazılı açıklamada, Tigray'da hızla kötüleşen durumun tamamıyla kontrolden çıkma riski taşıdığını ifade ederek, ağır kayıpların yanı sıra bölgede kitlesel göçlerin de yaşanabileceğini kaydetti.

Uluslararası Af Örgütünün (Amnesty International) 9 Kasım'da Mai-Kadra kasabasında yaşanan katliama ilişkin hazırladığı raporun "henüz tam olarak doğrulanmadığına" işaret eden Bachelet, tam kapsamlı bir soruşturma çağrısı yaptı.

Bachelet, "Eğer mevcut savaşın taraflarından birinin kasten bu eylemi yaptığı doğrulanırsa, sivillerin öldürülmesi elbette savaş suçu işlendiği anlamına gelecektir. Bağımsız bir soruşturma yapılmak zorunda." ifadelerini kullandı.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri ayrıca böyle bir savaşta kazananın olmayacağını, tarafların acilen sorunlarını çözmek için diyalog masasına oturması gerektiğine vurgu yaptı.

Uluslararası Af Örgütü görüntülerin gerçekliğini doğruladı
Uluslararası Af Örgütü, dünkü açıklamasında, Tigray eyaletindeki bir kasabada çok sayıda sivilin bıçak ya da palalarla öldürüldüğünü açıklamıştı.

Örgütün "Kriz Kanıt Laboratuvarı" birimi tarafından 9 Kasım'da Mai-Kadra kasabasında yaşananlara ilişkin yapılan incelemede, bölgeden paylaşılan "dehşet verici ceset fotoğrafı ve görüntülerinin gerçek olduğunun anlaşıldığı" belirtilmişti.

Örgüt, cesetleri cadde ortalarına atılan, bıçak ya da palalarla öldürüldüğü anlaşılan kişilerin sayısının "muhtemelen" yüzlerce olduğuna işaret ederek, katliamı kimin yaptığına ilişkin henüz net bir delile ulaşılamadığını aktarmıştı.

Federal orduyla çatışan Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF) güçlerinin bölgeden çekilmesinin ardından konuşulan bir kısım yerel görgü şahitleri ise katliamdan TPLF'yi sorumlu tutmuştu.

Tigray'daki iletişim hatlarının kesik olması nedeniyle federal hükümet ve TPLF'nin çatışma sahasına ilişkin açıklamaları teyit edilemiyor.

TPLF'nin ulusal ordu birliklerine 3 Kasım'da saldırmasının bir gün sonrasında Başbakan Abiy Ahmed, TPLF'ye karşı askeri harekat kararı aldıklarını duyurmuştu.

Başbakan diyalog çağrılarını reddetti
Komşusu Eritre ile yaptığı barış antlaşması sonrası Nobel Barış Ödülü'ne layık görülen Ahmed, uluslararası örgütlerin diyalog çağrılarına kulak asmayarak bölgedeki "cunta" silahsızlandırılana, yasal bir yönetim kurulana ve suçlular cezalandırılana kadar operasyonun devam edeceğini belirtmişti.

Seçimleri ertelediği için Addis Ababa hükümetinin gayrimeşru olduğunu ileri süren TPLF eylülde yerel yönetim seçimlerini yapmış ve kazanmıştı. Seçimlerin ardından ulusal meclis, yerel idareyle tüm bağların koparıldığını duyurmuştu.

Başbakan Ahmed 2018'de iktidara gelmeden önce iktidar koalisyonunda ve ülke siyasetinde söz sahibi olan TPLF, uzun yıllardır ülkedeki çok sayıda siyasi grubun hedefinde.

Son dönemde ülkedeki terör saldırılarının arkasında olmakla da suçlanan TPLF, iktidar koalisyonundan geçen yıl ayrılmıştı.

Ahmed'in operasyon kararının yıllardır milislerin silahlanmakta olduğu Tigray'da uzun süreli çatışmalara, hatta iç savaşa yol açmasından korkuluyor.
Yorum Yazın