BSH Ev Aletleri Türkiye, 2017 yılından bu yana yürüttüğü, binlerce öğrenci ve öğretmene ulaşan “Geleceği Kodlayanlar” programı kapsamında ebeveynler için de içerikler sunuyor. #AileceKodluyoruz başlığıyla hayata geçen serinin yeni bölümlerinde deneyimli gazeteci, aile ve çocuk yazarı Ömür Kurt, çocukların oyun oynama alışkanlıkları üzerine uzmanlarla ufuk açan sohbetler gerçekleştiriyor.
İstanbul Aydın Üniversitesi Okul Öncesi Eğitim Bölüm Başkanı Prof. Dr. Belma Tuğrul, ebeveynlerin çocukların oyun dilini öğrenip aynı dili konuşabilmelerinin değerli olduğunu söylerken Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yavuz Samur, çocukların oyun oynamanın ötesine geçerek kendi oyunlarını tasarlamaya yönlendirilmesinin önemli olduğuna değiniyor.
“Ebeveynlerin oyunla ilgili sohbet edebilmesi önemli”
Oyunun doğuştan gelen bir kapasite ve dil olduğunu belirten Prof. Dr. Belma Tuğrul, aynı zamanda oyunu çocukların problemlerle baş etme yolu olarak tanımlıyor. Dijital ve fiziksel oyunların denge içinde olması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Tuğrul, dijital oyunların da çocukları farklı şekilde geliştirdiğini söyledi. Prof. Dr. Tuğrul, “Çocukların kullandığı oyun dilini ailelerin de konuşabilmesi, oyunla ilgili sohbet edebilmeleri önemli. Yasaklamak yerine hangisinin daha yararlı olacağını öğrenmek hatta beraber oynamak da değerli olacaktır” dedi.
Günümüzün dikkat çeken konularından biri olan kodlamaya da değinen Tuğrul için kodlama, bir sonraki adımı düşünmek, akıl yürütmek demek. Kodlamada algoritmik düşünme olduğunu belirten Tuğrul, bu sayede bireyin kendini yönetme becerilerinin geliştiğini söyledi. Kodlamayı sadece matematiksel bir süreç olarak değil, sosyal ve duygusal dünyayı da anlamlandıran önemli bir düşünme biçimi olarak tanımlayan Tuğrul, örüntü ilişkisini anlamayı 21’inci yüzyılın önemli becerileri arasında gördüğünü söyledi.
“Çocuklar, tüketimden üretim aşamasına geçmeleri için teşvik edilmeli”
Online ve dijital oyunlara olan ilginin arttığına değinen Doç. Dr. Yavuz Samur, günümüzde başta küçük yaşlardaki çocuklar olmak üzere ilginin dijital oyunlara kaydığını söyledi. Samur, dijital oyunların çocukların yaşlarına uygun olması gerektiğini vurguladı. Samur, “Yaşının çok üzerindeki oyunu oynayan çocuk, kendi yaş grubuna hitap eden oyunlara dönmek istemiyor. Bu da önemli sorunlara yol açabiliyor. Ne oynadığı, yaşına uygun olup olmadığı ve oyun çocuğa bir şey üretmeye itiyor mu bunlar önemli. Ekran karşısında geçirdiği vaktin kalitesi burada belli oluyor. Çocukların dijital oyunlara ilgili olması her zaman kötü bir şey olmayabilir ancak burada oyunun içeriği, neyin pratiğini yaptığı da çok kritik bir konu” dedi.
Çocukların oyunu oynamaktan öteye geçmesinin de değerli olduğunu belirten Samur, üretime yönlendirmek gerektiğinin altını çizdi. Samur, “Çocuklar belli bir aşamadan sonra kendi oyunlarını tasarlamaya, ‘ben bu oyunu nasıl kurgulardım’ diye düşünmeye başladıysa, oyunla ilgili çizim yapıyorsa, dijital bir oyun ya da uygulamada kendi oyununu tasarlıyorsa bu çok önemli bir mesajdır ve artık tüketimden üretim aşamasına geçmiştir. Bu noktada ebeveynlerin doğru yönlendirmesi çok önemli” dedi.