TİC Holding Header
  • USD 32.525
  • EUR 34.856
  • Altın 2429.254
  • BIST 100 9645.02
  • Dünya

Yunanistan uslanmıyor... Alçak iddia!

Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakellaropulu, Mart ayında göreve geldiğinden beri ilk yurt dışı seyahatine çıkıyor ve 3 günlük ziyaret için bugün Güney Kıbrıs'a gidiyor. Sakellaropulu, Rum Haber Ajansı'na (KİPE) yaptığı açıklamalarda yine kışkırtıcı açıklamalarda bulundu. Yunan To Vima gazetesi ise provokasyon kokan haberinde yalanlarına bir yenisini ekledi.
Yunanistan uslanmıyor... Alçak iddia!
Yunanistan'ın To Vima gazetesi, "Yunanistan-Türkiye: Diyaloğa geri sayım" başlıklı bir haber yayınladı. Haberde "Atina ve Ankara'nın keşif temaslarının ve Yunan-Türk diyaloğunun başlamasından bir adım önde olduğu söyleniyor." ifadeleri kullanıldı.

Haberde ayrıca "24-25 Eylül Zirvesi'nden birkaç gün önce, iki taraf da Merkel'ın arabuluculuğunda diyalog için masaya oturmak için hazırlanıyor gibi görünüyor." ifadelerine yer verildi.

"Nitekim Türkiye ile ilişkileri kırmızıya bürünen Fransa'nın Yunanistan-Türkiye diyalogu yönünde son saatlerde tekrar tekrar sinyaller göndermesi tesadüf değil." ifadelerinin kullanıldığı haberde, "Önümüzdeki 24 saat içinde, muhtemelen önümüzdeki Perşembe ve Cuma günü AB Zirvesi'nden önce, deniz bölgeleri meselesiyle ilgili 61. tur müzakereler duyurulacak." denildi.

Diplomatik kaynaklara dayandırılan haberde, Yunan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias ile NATO Genel Sekreteri arasında dün sabah saatlerinde bir telefon görüşmesi gerçekleştiğini, Doğu Akdeniz'de gerginliğin azaltılmasına yönelik bir mekanizmanın kurulmasına yönelik süreçlerde ilerleme kaydedildiği vurgulandı.

Atina yönetimi, Yunanistan ile Türkiye arasında sınır bölgesi köylerinden biri olan Yeni Bosna’ya (Nea Vissa) dev haç dikerek, yeni bir provakasyona imza atmıştı. Yunan haber sitesi Greek City Times, provokasyona devam etti ve "Kutsal Haç, özellikle Türk kentinde geceleri etkileyici görünüyor" ifadelerini kullandı.

"Erdoğan, Yunanistan-Türkiye sınırına dikilen dev haçı Merkel'e şikayet edecek" başlığını taşıyan haberde, "aydınlatılan 15 metre yüksekliğindeki dev haçın açılışı,rahiplerin duaları eşliğinde törenle yapıldı." diye yazıldı.

Yunanistan'ın en eski gazetesi ESTIA, Almanya'nın Yunanistan'dan Türkiye'ye yakın adalarını askerden arındırmasını istediğini iddia eden manşete sahipti. ESTIA gazetesi ön sayfasında "Berlin Atina'yı adaların askersizleştirilmesi için zorluyor" yazdı.

Yunan Kathimerini gazetesi ise, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un attığı Türkçe tweet ile yaptığı diyalog çağrısı sonrasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Twitter hesabı üzerinden Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un çağrısına verdiği yanıtı sayfalarına taşıdı.

Erdoğan, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti 2 bin yıllık geçmişi olan köklü ve kadim bir devlettir. Hiçbir komplekse kapılmadan, içinden geçtiğimiz tüm süreçleri vakur ve olgun şekilde yürütmekte, ısrarlı provakasyonlara asla aldırış etmemekteyiz. Biz, samimi her çağrıya kulak vererek diplomasiye olabildiğince alan kazandırmak, sorunları diyalog yoluyla herkesin kazanabileceği bir çözüme kavuşturmak niyetindeyiz. Ülkemizin bir damla suyunu da bir karış toprağını da bu vizyonla savunmayı sonuna kadar sürdüreceğiz." ifadelerini kullanmıştı.

TRUMP'A YAKIN İSİMDEN "SAVAŞ YORUMU"
ABD'li askeri tarihçi, köşe yazarı ve çağdaş siyaset yorumcusu Yunan medyasına röportaj verdi. "Trump, Yunanistan'ın en iyi arkadaşı" başlığını taşıyan röportajda Türkiye ve Yunanistan arasındaki gerilim hakkında da çarpıcı yorumlar yer aldı.

Stanford Üniversitesi'ne bağlı Hoover Enstitüsü'nün kıdemli uzmanlarından Victor Davis Hanson ABD Başkanı Donald Trump ile sık sık konuşuyor ve Trump'ın Yunanistan hakkındaki gerçek görüşlerini bilen birkaç kişiden biri.

California Eyalet Üniversitesi Klasikler ve Askeri Tarih Profesörü ve Hoover Enstitüsü, Stanford Üniversitesi Kıdemli Araştırmacısı, Trump'ı destekleyen nadir akademisyenler arasında yer alıyor. Trump hakkındaki olumlu görüşleri onu akıntıya karşı yüzmeye zorluyor.

ABD'de pek çok kitabı ve New York Times, Wall Street Journal ile TIME dergilerindeki makaleleriyle tanınan Victor Davis Hanson, 1970'lerden beri neredeyse her yıl Yunanistan'ı ziyaret ediyor ve ABD Başkanı'nın Yunanistan'a açıkça ima ettiğinden daha yakın olduğu görüşünü dile getirmekten de çekinmiyor.

Victor Davis Hanson, Yunan medyasından Kathimerini gazetesine röportaj verdi ve Doğu Akdeniz'deki hassas denge, Türkiye ve diğer güçlerin rolü ve Yunan-ABD ilişkilerinin dinamiği konusunda farklı görüşlerini açıkladı.

"Yunan-Türk askeri çatışması olabilir mi?" sorusuna Victor Davis Hanson, Akdeniz ilişkilerinin karmaşıklığı göz önüne alındığında, yakın gelecekte böyle bir çatışma olmayacağını düşündüğü cevabını verdi.

Yunanistan ve Türkiye'nin Avrupa güçlerinin çıkarını garanti eden NATO üyeleri olduğunu söyleyen akademisyen, Yunanistan'ın Türkiye’nin “müttefiki” Rusya ile hala oldukça iyi ilişkileri olduğunu vurguladı. Victor Davis Hanson Türkiye'nin ise, Amerika’nın Yunanistan’a desteği nedeniyle temkinli davrandığını belirtti.

"TÜRKLER GERİ DÖNDÜ"
Türkiye'nin, Doğu Akdeniz'de yer altı kaynaklarına yönelik araştırma ve sondaj çalışmaları sürerken Fransız haber sitesi Aleteia, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki kararlı adımlarını manşetine taşıdı.

Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de haklı mücadelesini manşetine taşıyan Fransız haber sitesi Aleteia, Türkiye'nin Osmanlı zamanındaki Akdeniz emellerini yenileyerek güç göstergesinde bulunduğunu yazdı.

Türkiye'nin gücünü öven haber sitesi, La Turquie est de retour "Türkler geri döndü" manşetini atarak "Türkiye, Osmanlı İmparatorluğu'nun Akdeniz emellerini yenileyerek, Avrupa ülkelerinin zayıflıklarına zıt bir kararlılık ve güç gösteriyor." ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin Paris Büyükelçisi İsmail Hakkı Musa'nın Europe 1 Radyosuna katılarak Fransa’nın Türkiye’ye yönelttiği eleştirilerin yanlış olduğunu hatırlattığını anlatan haberde, "Dünyanın varlığından bu yana tüm ulusların yaptığı gibi, Türkiye'nin rahatlıkla anlaşılacak şekilde çıkarlarını koruduğunu söyleyebiliriz." ifadelerine yer verildi.

Haberde, Fransa'nın "Türkiye'nin Akdeniz emellerini bozmak için tarihi müttefiki Yunanistan'ı, yine kendi çıkarları doğrultusunda desteklemeyi seçtiği" ifadeleri kullanıldı.

ALMANYA'DAN TOKAT GİBİ CEVAP
Öte yandan Fransa ve Yunanistan'dan Türkiye'ye yönelik tehditler sıralanırken, Almanya'dan kritik açıklamalar geldi. Avrupa Konseyi'nin dönem başkanlığını üstlenen Almanya'dan üst düzey isim Daniela Schwarzer, Yunan medyasına verdiği röportajda yaptırımlar konusunu masaya yatırdı. İşte gelişmeler...

Daniela Schwarzer, Türkiye'ye yönelik yaptırımların erken uygulanması tehlikesinin göz ardı edilmemesi gerektiği konusunda uyardı. Alman Dış İlişkiler Konseyi Direktörü ve Josep Borrell'in özel danışmanı Daniela Schwarzer, Yunan medyasına röportaj verdi.

Kathimerini gazetesine verdiği röportajda yaptırımlar konusunu "birkaç yönden karmaşık" olarak nitelendiren Schwarzer, "uygulanması gerekip gerekmediği, ne ölçüde, hangi şartlar altında ve hangi şartlar altında kaldırılmaları gerektiği" konusunda adımların çok dikkatli atılması gerektiğini söyledi.

Daniela Schwarzer, “Henüz geniş ve derin yaptırımlar noktasına ulaşmadık. Arabuluculuk çabasına başarılı olması için bir şans daha verilmelidir." ifadelerini kullandı.

Schwarzer'e göre, Yunanistan-Türkiye krizi, Avrupa Birliği için, özellikle de dönüşümlü Konsey başkanlığını yürüten ve arabulucu rolünü oynamaya çalışan Almanya ile "Yunanistan'ı başka şekillerde desteklemeye" çalışan Yunanistan ve diğer ülkeler arasında “çok karmaşık” bir kriz.

Daniela Schwarzer, Ankara gerginliği azaltma yönünde hareket ederse, açık bir diyalog teklifiyle krizin bastırılması ve dengelenmesi gerektiğini ifade etti.

Avrupa'nın Türkiye'yi farklı bir şekilde görmesinin vakti geldi diyen Schwarzer, Türkiye’nin bölgesel düzeyde etkisini artırdığını ve Türkiye'nin Avrupalıların kilit öneme sahip olduğunu düşündüğü göç anlaşmasında AB'nin ortağı olmaya devam ettiğini de hatırlattı.

Avrupa ile ekonomik bağların da kuvvetli olduğunu anımsatan Schwarzer, Türkiye ile ilişkilerin Doğu Akdeniz'deki çatışmaya indirgenemeyecek bir ilişki olduğnun altını çizdi.

Alman Dış İlişkiler Konseyi Direktörü, özellikle Almanya'da, Türk asıllı Alman nüfusu ve orada daimi ikamet eden Türkler ile önemli bir iç boyut olduğunu vurguladı.

KENDİ MİLLETVEKİLLERİ DE ELEŞTİRİYOR
Öte yandan Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de haklı mücadelesi devam ederken, Yunanistan'ın uluslararası hukuka uymayan hareketleri ve açıklamaları kendi milletvekilleri tarafından da eleştiriliyor.

Bir sempozyuma katılan Yunan milletvekili Dimitris Keridis, Başbakan Kiryakos Miçotakis'in son dönemdeki ifadelerini boşa çıkaran açıklamalar yaptı.

Ege Denizi'nin çoğunluğunun uluslararası su olduğunu belirten Keridis "Türklerin de bu denizde bir kıyısı ve iki adası var. Türkiye'nin gözünden bakarsak eğer ortada çok büyük adaletsizlik var. Yaklaşık yüzde 40'ı ve tam olarak bu yüzden uluslararası suların Yunan denizi olmadığı gerçeğini sadece Türkler değil; geri kalan gezegen de söylüyor" dedi.

Türkiye'nin batı bölgesinde yaklaşık 40 milyon insanın yaşadığını söyleyen Keridis "Meis adasında ise sadece 482 kişi bulunuyor. Meis'de ufak da olsa bir yerleşim yeri vardır, çünkü kıta sahanlığına sahip olmak için bir adada yerleşim olması gerekir." dedi ve ekledi:

"Yunanistan 'bölgede insanlar yaşıyor' diyor ve Türkiye de 'kendi insanlarım yaşıyor' diyor. Ama birinde 482 kişi diğerinde 40 milyon kişi var. Yunanistan, Lahey Adalet Divanı'na gitmekten yana değil. Çünkü mahkemeden Yunanistan'ın lehine bir karar çıkmaz. Atina kaybetmekten korkuyor. En muhtemel karar çoğunlukla bizim lehimize bir uzlaşma kararı çıkarmaktır ancak bu 80 milyonluk Türkiye için de uygun olacaktır. Meis adasını bile kaybedebiliriz."

“LAHEY'E GİTMEYELİM”
Bir başka Yunan milletvekili Dimitris Kammenos ise Skai TV’de katıldığı programda "Başbakan Kiryakos Miçotakis’in kız kardeşi Bakoyanni, Lahey’e gitmemiz gerektiğini söyledi.

Yunanistan Lahey’e giderse elimizde olan çoğu şeyi kaybederiz. Meis’i ve kıta sahanlığımızı kaybedeceğimizi söylüyorum. Eski Yunanistan Dışişleri Bakanı Georgios Katrougalos'un Türkiye’nin geniş bir sahile sahip olduğu konusunda bir konuşması var" dedi.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un 12 Ağustos tarihinde Doğu Akdeniz'e asker göndereceğini ilan etmesinin üzerinden 24 saat geçmeden, Yunanistan ve müttefiki Fransa Girit açıklarında ortak tatbikata girişmişti. Tatbikatta birçok Yunan fırkateyninin yanı sıra Fransız filosunda helikopterlerin havalanabildiği FS Tonnerre tipi bir savaş gemisi de vardı. Tatbikatta ayrıca Girit'teki Suda'ya inen iki Fransız Rafale jeti de yer aldı.

ABD Jeolojik Araştırma Merkezi'nin (USGS) 2010 yılında yaptığı bir araştırmaya göre, Doğu Akdeniz'in Levant Havzası bölümünde tahmini 1,7 milyar varil geri kazanılabilir petrol ve 122 trilyon kübik fit gaz var."

Türkiye'nin Mayıs ayı sonunda Akdeniz'deki yeni ruhsat başvurularını Resmi Gazete'de yayımlaması ve Dışişleri Bakanlığı'nın Twitter hesabından paylaşılan haritalar, Yunanistan'ı paniğe sürükledi. Uluslararası destek arayışına giren Atina yönetimi, Girit ve Rodos açıklarında müttefikleriyle tatbikatlar yaptı.

Türk Dışişleri, bu hafta başında ise Ankara'nın Birleşmiş Milletlere (BM) bildirdiği Doğu Akdeniz'deki deniz sınırları içinde Oruç Reis sismik araştırma gemisinin faaliyet yürüttüğü bölgeyi gösteren haritayı paylaştı.

Twitter hesabında haritaya yer veren Dışişleri Bakanlığı İkili Siyasi İşler ve Denizcilik-Havacılık-Hudut Genel Müdürü Büyükelçi Çağatay Erciyes, "Yunanistan ana karasına 580 kilometre uzaklıktaki Kastellorizo (Meis) adlı 10 kilometrekarelik Yunan adası nedeniyle Yunanistan, 40 bin kilometrekare deniz yetki alanı talep ederek, Oruç Reis'i durdurmaya ve Doğu Akdeniz'i Türkiye'ye kapatmaya çalışmaktadır" dedi.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı'nın yaptığı resmi açıklamada ise, Yunanistan'ın diyalog şansını kendi elleriyle kenara ittiği belirtilerek "Bölgedeki askeri varlığımız, herhangi bir tırmanmaya yol açma hedefi taşımamakta olup, tamamen, gerekmesi halinde meşru savunma hakkını kullanmaya yöneliktir. Sivil bir gemimize askeri müdahalede bulunulmasına tabiatıyla izin verilmeyecektir" denildi.

Yunanistan'ın Mısır ile 6 Ağustos Perşembe günü imzaladığı deniz yetki alanlarını belirleyen anlaşma, Türkiye ile Yunanistan arasındaki müzakerelerin yeniden askıya alınmasına neden oldu. Anlaşma, Girit ve Rodos adalarının kıtasahanlıklarının kısmen kullanılması şartıyla Mısır'ın kıtasahanlığı ile dikey bir koridor oluşturulmasını hedefliyor.

BBC Türkçe'nin haberine göre, Ankara'nın 'korsan' olarak tanımladığı anlaşmanın resmiyet kazanabilmesi için, iki ülke parlamentolarında onaylanması ve ilgili koordinatların Birleşmiş Milletler'e sunulması gerekiyor.

Türkiye ise, anlaşmanın ardından Oruç Reis araştırma gemisinin sismik çalışmalar için Akdeniz’e açılacağını, Pazartesi günü yayımladığı bir NAVTEX ile duyurdu. 10-23 Ağustos arası geçerli olacak NAVTEX kapsamında, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait iki savaş gemisi de Oruç Reis’e eşlik ediyor. Yunanistan da aynı gün aynı bölge için NAVTEX ilan etti ve Türkiye'nin duyurusunun yasa dışı olduğunu kaydetti.

Almanya'nın başlatması beklenen arabuluculuk girişimi, Yunanistan’ın Mısır ile anlaşma yapması, Türkiye’nin de gemilerini yeniden ihtilaflı bölgeye göndermesi ile daha başlamadan son bulmuş oldu. Her iki tarafın denizde ve havada askeri varlıklarını artırıyor olmaları bölgedeki gerginliğin sıcak çatışmaya kadar varması riskini de beraberinde getiriyor.

Ege Denizi’nden kaynaklanan kıta sahanlığı, karasuları, adaların statüsü ve hava sahası hattı gibi konularda on yıllardır süren anlaşmazlıkların, özellikle son bir yılda Akdeniz’e de yayılması Ankara-Atina hattında çok daha sert bir sürecin başlamasına neden oldu.

Türkiye, 27 Kasım 2019’da Libya ile imzaladığı Deniz Yetki Alanlarını Sınırlandırma anlaşması ile Yunanistan’ın Girit, Karpathos ve Rodos adalarının güneyinde kalan bölgeyi kıta sahanlığı kapsamında gördüğünü ilan etmiş ve bu anlaşmayı BM’ye kaydettirmişti. Anlaşmanın uluslararası hukuka göre bir geçerliliği olmadığını savunan Atina, 1982 tarihli Uluslararası Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne göre adaların kıta sahanlığı hakları olduğunu, Türkiye’nin ortaya koyduğu haritanın Yunanistan’ın egemenlik haklarını çiğnediğini ilan etmişti.

Avrupa Birliği (AB) de Yunanistan’ın açıklamalarını desteklemiş, Türkiye’nin 'yasa dışı' olarak tanımladığı hidrokarbon çalışmalarını durdurmasını talep etmişti. Siyasi alanda yaşanan bu gerilime rağmen, 2019’un ikinci yarısından itibaren Ankara ile yeni kurulan Atina hükümeti arasında diyalog kanalları açık tutuldu. Ancak Yunanistan’ın Fransa ile Türkiye arasında son dönemde giderek gerilen ilişkileri kendi lehine kullanma çabası ve başta AB olmak üzere uluslararası platformlarda köşeye sıkıştırmaya çalışması Ankara’nın tepkisini çekti.

Türkiye, Yunanistan’ın Kıbrıs Rum tarafı ile Akdeniz’deki diğer kıyıdaş ülkeler Mısır ve İsrail ile hidrokarbon faaliyetlerini devam ettirmesi, bunu yaparken de Türkiye ve Kıbrıs Türkleri’nin çıkarlarını göz ardı etmesine tepki duyarak pozisyonunu sertleştirdi.
Yorum Yazın
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri