• Dünya

The Guardian: Yunan polisi bazı sığınmacıları zorla diğerlerini Türkiye'ye geri itmede kullanıyor

Deniz hattında Ege’yi, kara hattında da Edirne’yi tercih eden mülteciler, kısmen zorlu da olsa Meriç Nehri üzerinden botlarla Yunanistan’a geçmek için şanslarını denemeye devam ediyor. Koronavirüsle mücadelede normalleşme süreciyle birlikte ilk geçişler, küçük gruplar halinde yeniden başladı.
The Guardian: Yunan polisi bazı sığınmacıları zorla diğerlerini Türkiye'ye geri itmede kullanıyor
AJANSLAR - Yunanistan'ın göçmenlerle sığınmacıları Türkiye'ye geri itmesi sorununun yeni bir yüzü ifşa oldu. Yunan polisinin sığınmacılardan bazısını suç ortağı olup diğerlerini yasadışı biçimde botla Türkiye'ye geri itmeye zorladığı ortaya çıktı. Zorla işbirlikçi yapılan 6 Suriyeli ve Faslı, operasyonda tehdit, dayak ve yağmaya başvurulduğunu anlattı.

İngiliz gazetesi The Guardian'ın da yer aldığı araştırma haberine konuşanlar, Meriç Nehri'nin çizdiği Yunanistan'ın Türkiye ile sınır bölgesinde kandırılarak ya da zorlanarak diğer göçmenleri botla Türkiye'ye geri götürmekte kullanıldıklarını, geri itme operasyonlarına katılmalarına karşılık Yunan polisinin Yunanistan'da bir ay kalabileceklerine dair izin belgesi verdiğini söyledi.

'Bizi köle ettiler'
6 Suriyeli ve Faslı, Yunan polisinin göçmenleri soyup sahip oldukları her şeyi aldıktan ve dövdükten sonra aşırı kalabalık şişme botlara bindirdiğini, ardından kendilerine Meriç üzerinden Türk kıyısına geri götürmelerini emrettiğini aktardı. Suç ortaklığına zorlananlar "Bizi köle ettiler" vurgusunu yaptı.

'İmdat' dediler
Haberde The Guardian, Lighthouse Reports, Le Monde, Der Spiegel ve ARD Report München'ın ortak araştırmasında 6 erkeğin anlatımlarını doğrulayan görsel kanıtlar ve Yunan yetkililer tarafından önce gözaltına alınıp sonra serbest bırakıldıklarını gösteren belgeler elde edildiği belirtildi. 6 erkeğe, Facebook'taki Consolidated Rescue grubunun geri itmelerle ilgili itirafların paylaşılması çağrısına yanıt vermeleri sayesinde ulaşıldığı kaydedildi.

Atina ısrarla yalanlıyor
Haberde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2019'un sonunda Suriye'deki operasyona AB'den gelen tepkilere "Eyy Avrupa Birliği, kendinize gelin. Bizim operasyonumuzu işgal hareketi diye nitelendirmeye çalışırsanız, işimiz kolay, kapıları açarız 3.6 milyon mülteciyi sizlere göndeririz" diye yanıt vermesini müteakip Türkiye'deki binlerce göçmenle sığınmacının Yunan sınırına yığılması sonrası, Mart 2020'den beri geri itme vakalarının kat be kat arttığı ifade edildi. Yunanistan Başbakanı Kirios Miçotakis ve diğer yetkililerin ise geri itme suçlamalarını ısrarla reddedip sert ama adil bir göçmen politikası uyguladıklarını savunduğu kaydedildi.

Köylüler: polisle işbirliği yapan ve genelde maske takan göçmenleri gördük
Gelgelelim sınır köylerinde yaşayanlar, polisle işbirliği yapan ve genelde maske takan göçmenlerin varlığını teyit etti. İki üst düzey Yunan yetkili de üçüncü ülke vatandaşlarını geri itmelere alet ettiklerini doğruladı.

Suriyeli Basil nasıl alet oldu?
Alet olanlar ise sistematik zorlamaya maruz kaldıklarını söyledi. Bunlardan biri olan Suriyeli Basil, sığınmacı olma umuduyla Meriç'i geçerek Yunanistan'a ulaştığını, içinde bulunduğu grubu yakalayan Yunan polisinin kendilerini coplarla döverek Tychero (Bıdıklı) polis karakoluna götürdüğünü, soyunmalarının emredildiğini ve aşırı dolu hücrelere tıkıldıklarını anlattı.

'İstersen göçmenlerin üzerlerinden çıkanları alabilirsin'
3 ay sonra İngilizce konuştuğunun anlaşılması üzerine diğerlerinin arasından alınıp anlaşma teklif edildiğini, 'ya polisle işbirliği yaparsın ya da insan kaçakçılığıyla suçlanıp hapsi boylarsın' diye tehdit edildiğini, Yunanistan'da bir ay kalma izni karşılığı gündüz nezarethanede kalacağı, gece serbest bırakılıp diğer göçmenleri geri iteceğinin, çalışması karşılığı ödeme yapılmayacağı, ama isterse göçmenlerin üzerlerinden çıkanları alabileceğinin söylendiğini aktardı.

'Bir şeyler ters giderse dayak atıyorlar'
İki kişi daha aynı hikayeyi anlattı ve geri itme operasyonlarında bir şeyler ters giderse dayak yediklerini ekledi.

Basil, "Bu çok tehlikeli bir iş, Yunanlılarla Türkler arasındaki düşmanlık daha da tehlikeli hale getiriyor" dedi.

'Türk güvenlik güçleriyle doğrudan ihtilaftan kaçınmak için'
Araştırmaya bilgi veren polis kaynakları, Basil gibi vekilleri Türk güvenlik güçleriyle ihtilaftan kaçınmak için kullandıklarını söyledi.

İstanbul'da 5 bin euro verdikten sonra
Neo Cheimonio'daki (Yeni Çimenli) karakolda tutulan 3 Suriyeli de benzer bir hikaye anlattı. Yunanistan'a geçebilmek için İstanbul'da 5 bin euro verdikleri bir aracının karşı tarafta Yunan polisiyle birlikte bir Suriyelinin kendilerini bekleyeceğini söylediğini, kendilerinden Yunanistan'a geçiş karşılığı diğer göçmenlerin botlarını geri itmelerinin beklendiğinin ayırdına varınca dehşete düştüklerini aktardı.

Karakoldaki konteynırda yaşayan Mike lakaplı dev Suriyeliye kölelerin kahyası rolü
İçlerinden Ferhad, Neo Cheimonio karakolunun bahçesindeki konteynırda yaşayan, polislere geri itme operasyonlarında ve adam bulmada yardım eden 'Mike' lakaplı bir Suriyeli tarafından sürekli tehdit edildiklerini söyledi. Başta operasyona katılmayı reddettiğini, ama Mike'ın "Sadece paranı kaybetmezsin, İstanbul'a döndüğünde ortadan kaybedilirsin" diye tehdit ettiğini belirtti.

Buna göre nehir kıyısında göçmen aramaya çıkan Mike, özellikle altın takılara meraklı ve değerli eşyalarını kendiliğinden teslim etmeyenlere karşı şiddet kullanıyor.

İri yarı ve Sparta miğferi dövmeli Mike'ın adam kaçırma ve birden fazla kaçakçılık suçlamasıyla aranan hüküm giymiş bir katil olan kardeşiyle birlikte çalıştığı, hatta serbestçe Fransa'ya gidip geldiği söyleniyor.

Araştırmada karakoldaki görüntülerine yer verilen Mike'ı hem bilgi veren göçmenler hem de onu polisle gören yerel bir dükkan sahibi teşhis etti.

'O dönemi kölelik olarak niteliyorum'
Haberde Basil'in artık serbest kaldığı ve Yunanistan'ı terk ettiği, ama hücrede geçirdiği zamanın ve çıplak, çaresiz, savunmasız göçmenleri botla Türkiye'ye itmenin travmasını yaşadığı belirtildi. Basil "O dönemi kölelik olarak niteliyorum" dedi.

The Guardian, Tychero ve Neo Cheimonio karakolları, vatandaş koruma bakanlığı ve sınır muhafızları komutanlığını pek çok kez aradığını, ama haberin yayımlanmasına dek herhangi bir karşılık alamadığını, haberde kimliklerin korunması için isimlerin değiştirildiğini kaydetti.
Yorum Yazın