İHA -
Tacikistan'ın kuzeyindeki Sughd bölgesi ile Kırgızistan'ın güneyindeki Batken bölgesini ayıran Isfara nehrindeki su kaynağının kullanımı konusunda 29 Nisan’da yaşanan anlaşmazlık iki ülkeyi savaşın eşiğine getirmişti.
Sınır bölgesinde yaşanan çatışmalarda her iki taraf da kayıplar verirken, sınırda ateşkese varılmasının ardından köylerini terk edenler evlerine dönüyor. Ancak evlerinden olan Kırgız halkı, çatışmalardan önce evlerinde, depolarına sakladıkları mahsullerden de oldu. Çatışmalar sırasında çıkan yangınlarda mahsulleri yanan halk, ne yapacağını bilmiyor.
“Geçen yıl topladığımız kayısılar vardı”
Çatışmalardan en fazla zarar gören sınırda bulunan Kok-Terek köyü oldu. Köyde bulunan en az 17 evin kullanılamaz hale gelmesi sonucu çatışmalar sırasında evini terk edenler köylerine dönemiyor. Çatışmalar sırasında Kok-Terek köyüne oranla daha az hasar alan köylerdeki halk ise ateşkese varılmasının ardından evlerine dönmeye, yaşadıkları yerlerde meydana gelen hasarı onarmaya çalışıyor.
Batken’e bağlı Dostuk köyünde yaşayan Safakan Japarova, evinde hiçbir şey kalmadığını ifade ederek, “Her şey yanmış, burada yaşamak mümkün değil. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Çaresiz kaldık. Geçici bir süre oğlumuzun evinde kalacağız. Kalabalığız ve oğlumun evindeki iki odaya sığmaya çalışacağız. Evimizde ve küçük depomuzda geçen yıl topladığımız kayısılar vardı. Onları yakmışlar. Daha kalitelilerini evde saklıyorduk. Onları da götürmüşler. Erikleri yerli pazarlara satıp evsiz olan iki oğlumuza yardım etmek istiyorduk. Ama şimdi hepimiz evsiz kaldık” diyerek yaşadıklarını anlattı.
“Tacikistan’la sınır problemleri çözülürse, ömür boyu bu köyde yaşamak istiyorum”
Kırgızistan’ın Batken ilçesinin Ak-Say köyünde yaşayan Saparbay Bostonov, çatışmaların başladığı gün evde olduklarını ifade ederken, “Öğleden sonra çatışma sesleri yükseldi. Kısa süre sonra köyümüze geldiler. Hepimiz evlerimizi bırakıp kaçmak zorunda kaldık. Sonra evimize bir baktık alev alev yanıyordu” dedi. “Kendi gözlerimle Tacikistan askerlerinin geldiğini gördüm” diyen Bostonov, “Tacikistan’la sınır problemleri çözülürse, ömür boyu bu köyde yaşamak istiyorum. Ama böyle bir şey bir daha tekrar etmesi durumunda bize silahlarla saldırırsa ne olur? Çocuklarım var. Onlara ne olur? Çocuklarımın geleceğini düşünsem buradan gitmek zorundayım" ifadelerini kullandı.
“Sınır kontrol noktalarımızı kuşatmaya çalıştılar”
Batken bölgesindeki Kulundu sınır noktasında görevli asker Ulukbek Almaziev ise, "Sınır kontrol noktaları kaliteli malzemelerle inşa edildi. Binaların duvarları çok kalın olmasına rağmen gördüğünüz gibi enkaza döndü. Buralarda RPG-7 tanksavar kullanıldı, havan topu ile saldırdılar. Ateş açılmasından bir süre sonra zırhlı araçlarla sınır kontrol noktalarımızı kuşatmaya çalıştılar, biz de karşılık verdik. Ama onlar her taraftan ateş ettiler. Askerleri korumak için çekilmeye karar verdik. Onlarda korku hissi yok gibiydi" ifadelerini kullandı.
Yıkılan evi koruyor
Saldırılarda en fazla zararı gören Kok-Terek köyünün yanı sıra Maksat köyünde de büyük yıkım meydana geldi. Çatışmalar sırasında evler enkaza döndü, depolar kullanılamaz hale geldi. Köyde yaşayanlar evlerini terk etmek zorunda kalırken enkaza dönen evleri köyün sevimli köpeği korudu. Çatışmada yaralanmasına rağmen köyü terk etmedi.
