TİC Holding Header
  • USD 32.377
  • EUR 35.032
  • Altın 2323.877
  • BIST 100 9129.19
  • Dünya

İsrail'in 'güvenlik karşılığı Gazze'de ekonomik refah' planı tartışılıyor

İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid tarafından ortaya atılan ve İsrail'in güvenliği karşılığında Gazze Şeridi'ne ekonomik refah sağlanmasını öngören plan; Tel Aviv'in ciddiyeti ve uygulanabilirliği bağlamında bir dizi soru işaretleri barındırıyor.
İsrail'in 'güvenlik karşılığı Gazze'de ekonomik refah' planı tartışılıyor
AA - Lapid'in sözünü ettiği planı AA muhabirine değerlendiren uzmanlardan bazıları, Gazze'den kendisine yönelik tehditleri azaltmak isteyen İsrail'in bu planı uygulama konusunda "ciddi" olduğunu ifade ederken, bazıları ise Tel Aviv'in yalnızca Gazze'deki yaşam şartlarının iyileştirilmesini isteyen yeni ABD yönetimiyle uyumlu görünmeye çalıştığı, planın uygulanabilir olmadığı ve İsrail'in de uygulamayacağı görüşünü dile getiriyor.

İsrail'in güvenliğine karşılık, Gazze'de ekonomik refah
İsrail Dışişleri Bakanı Lapid, 12 Eylül Pazar günü yaptığı açıklamada, planın iki aşamada uygulanacağını belirtti.

Öncelikle Gazze'nin yeniden imar edilerek insani ihtiyaçların karşılanacağını ifade eden Lapid, buna karşılık uluslararası güçler yoluyla Hamas'ın askeri gücünün zayıflatılacağını kaydetti.

Lapid, Gazze'nin planı kabul etmesi ve Filistin yönetiminin bölgede kontrolü sağlamasının ardından ikinci aşamaya geçileceğine işaret ederek, tüm bunların Gazze'de olumlu gelişmeler yaşanmasına katkı sağlanacağını savundu.

Bu kapsamda gerçekleştirilecek projeleri de açıklayan Lapid, planın "Gazze Şeridi açıklarında bir liman inşası, yapay ada kurulması ve Gazze Şeridi ile Batı Şeria arasında bir ulaşım ağı oluşturulmasını" içerdiğini söyledi.

Lapid ayrıca Gazze Şeridi'ne yönelik uluslararası yatırımların teşvik edilerek İsrail, Mısır ve Filistin ile ortak ekonomik projelerin de hayata geçirileceğini anlattı.

İsrail, yaklaşık 2 milyon Filistinlinin yaşadığı Gazze Şeridi'ni 2006'dan bu yana kara, deniz ve havadan abluka altında tutuyor.

İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'ne son olarak 10 Mayıs'ta başlattığı saldırılar, Hamas ile varılan ateşkes doğrultusunda 21 Mayıs'ta sona erdirilmişti.

İsrail'i Gazze politikasında değişikliğe iten nedenler
Siyasi analist ve yazar Usame Muhammed, İsrail'in Gazze'deki Filistinli grupların gücünü kırmayı ya da sınır bölgelerindeki Yahudi yerleşim birimlerinde sükuneti sağlamayı başaramadığını ve Tel Aviv'deki karar alıcıların Gazze Şeridi'ne yönelik politikalarının uygulanabilir olmadığını anladığını ifade etti.

İsrail hükümetindeki bazı tarafların tutum değişikliğine gitmesinde dört temel nedenin etkili olduğunu kaydeden Muhammed, bunlardan ilk ikisini "İsrail'in kuzey cephesine (Suriye ve Lübnan) ve İran'ın nükleer programı meselesine yoğunlaşmak istemesi" ve "İsrail askerlerinin Gazze'de hedeflerine ulaşamayan savaşlarda tükenmesine son verme düşüncesi" şeklinde özetledi.

Muhammed, diğer iki nedenin de "İsrail'in Gazze cephesinde sükuneti sağlayacak ve Hamas'ı izole edecek bir plan üzerinden Filistin yönetimi ile anlaşacağı bir çözüme ulaşmak istemesi" ve "Gazze sınırındaki Yahudi yerleşim birimlerinde sükuneti sağlama çabaları" olduğunu söyledi.

Muhammed, Hamas'ın Gazze ablukasının son bulması ve yaşam şartlarının iyileşmesi konusundaki isteği göz önüne alındığında planın uygulanabilir olduğunu ifade etti.

Ancak plan konusunda İsrail tarafında tam bir ittifak bulunmadığına işaret eden Muhammed, İsrail hükümeti içindeki sağcı bazı tarafların, Hamas'la anlaşmaya kesinlikle karşı olduğunu, İsrail güvenlik birimlerinin de "Hamas'ın, planı askeri gücünü artırmak için kullanabileceğinden endişe ettiğini" kaydetti.

İsrail, ekonomi planı konusunda "ciddi"
İsrail konusunda uzman Ömer Ceara ise İsrail'in kendi güvenliğine karşılık Gazze'de ekonomik refah içeren bu plan konusunda "ciddi" olduğunu belirtti.

İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda mutlak bir zafer elde edemediğini, sınır bölgelerindeki Yahudi yerleşim birimlerinde huzur ve sükuneti sağlayamadığını, direnişi zayıflatıp roket atmalarını engelleyemediğini; tüm bunların aksine direniş gruplarının son yıllarda askeri gücünü daha da artırdığını ifade eden Ceara, "İsrail, Gazze gerçeğini askeri güçle değiştiremeyeceğini veya direnişe karşı bir zafer elde edemeyeceğini anladı. Bu da onu güvenlik karşılığında ekonomik refah denklemine götürdü." dedi.

İsrail'in bu planla ABD'nin yeni tutumuyla uyum içinde olduğu yönünde bir tavır sergilemeye çalıştığını dile getiren Ceara, Filistinli grupların, aracılar üzerinden kendilerine sunulması durumunda planı reddedecekleri, "çatışmanın ekonomik değil siyasi olduğunu" söyleyecekleri değerlendirmesinde bulundu.

"Plan, Filistin-İsrail çatışmasının asıl gerçeğini ıskalıyor"
Siyasi analist Şakir Şebat, İsrail'in Filistin tarafından "haklarından vazgeçmelerini istediğini" dolayısıyla bu planın uygulanabilir olmadığını söyledi.

Şebat, şunları kaydetti:
"İsrail'in bu ekonomi planı; Filistin-İsrail çatışmasının asıl gerçeğini ıskalıyor, siyasi temelli bu çatışmayı ekonomik boyuta indirgiyor. Oysa Filistinli gruplar, direniş fikrini sadece hayat şartlarının iyileşmesi için değil, siyasi haklarını elde etmek ve bir devlet kurmak için benimsiyor."

İsrail'in planı onaylamadan önce güvenlikle ilgili ön şartlar dayatabileceğine dikkati çeken Şebat, dolayısıyla planın uygulanmasının uzun yıllar alabileceği öngörüsünde bulundu.

Hamas'a içeriden baskı yapılması hedefleniyor
İsrail konusunda araştırmaları bulunan Fayiz Abbas ise "Bu planla, Gazze halkının Hamas'a sosyal baskı yapması hedefleniyor." dedi.

Söz konusu planın, Gazze'de imkansızlıklar içinde yaşayan ihtiyaç sahibi Filistinlileri etkileyebileceği ve onları Gazze'deki yönetime karşı kışkırtabileceği değerlendirmesinde bulunan Abbas, İsrail'in plan konusunda ciddi olmadığını ve verdiği tüm sözlerin "yalan" olduğunu söyledi.

Filistinli direniş grupları ellerindeki silahları teslim etmeden İsrail'in bu planı uygulamayı kabul etmeyeceğini kaydeden Abbas, silahların teslimi meselesinin ise "imkansız" olduğunu vurguladı.

Abbas ayrıca planın İsrail-Filistin çatışmasını siyasi boyuttan ekonomik boyuta indirgemeyi hedeflediğini, planda hiçbir şekilde siyasi ve ulusal haklardan söz edilmediğini sadece yaşam şartlarının iyileştirilmesinden bahsedildiğini belirtti.
Yorum Yazın