TİC Holding Header
  • USD 32.51
  • EUR 34.783
  • Altın 2498.932
  • BIST 100 9479.78
  • Dünya

İsrail'in açık hava hapishanesine çevirdiği Şeyh Cerrah Mahallesinin sakinleri, kendi evlerinde 'mahsur'

Yerleşimcilerin yasa dışı yerleşmesi için mahalledeki Filistinlilere ait 28 evi, tehdit ve zorbalıkla boşaltmaya çalışan İsrail, kimliğinde 'Şeyh Cerrah' yazmayan 'Filistinlilerin' bölgeye girişine engel oluyor.
İsrail'in açık hava hapishanesine çevirdiği Şeyh Cerrah Mahallesinin sakinleri, kendi evlerinde 'mahsur'
AA - Mayıs 1948'de yurtlarından sürülen ve daha sonra Doğu Kudüs'teki Şeyh Cerrah Mahallesi'ne yerleştirilen Filistinliler, İsrail'in açık hava hapishanesine çevirdiği ve dört bir yandan giriş çıkışları kapattığı evlerinde bir nevi "mahsur" kaldıklarını ve kendi evlerine güvenle girip çıkamadıklarını ifade ediyor.

Bugün evlerinden tahliye edilme tehdidiyle karşı karşıya kalan Şeyh Cerrah Mahallesi'nde yaşayanların hikayesi, milyonlarca Filistinli için zorunlu göç, yağma ve katliamların simgesi olan Nekbe'ye kadar uzanıyor.

İsrail'in Filistin topraklarında bağımsızlığını ilan ettiği 1948'de evsiz kalan 28 mülteci aile 1956'da Şeyh Cerrah Mahallesi'nde iskan ettirildi.

Şeyh Cerrah sakinleri, Ürdün aracılığıyla 1956'da iskan edildikleri evlerinden tehcir edilerek ikinci kez mülteci durumuna düşmek istemiyor.

Şeyh Cerrah sakinleri, aynı kaderi ikinci kez yaşamamak için direniyor
"Nekbe"de evsiz kalan bu aileler, onlarca yıl sonra aynı kaderi ikinci kez yaşamamak için İsrail'in baskı, darp, yıldırma, tutuklama, abluka ve sürgün tehditleri karşısında direniyor.

Filistinli aileler, arazilerin Yahudilerin mülkü olduğu yönündeki iddiaları reddederken, söz konusu toprağın mülkiyetinin Filistinli Hicazi ailesine ait olduğunu doğrulayan bazı Osmanlı belgeleri bulunuyor. Ancak İsrail toprak mülkiyetini konusunu tartışmayı gerekçesiz şekilde reddediyor.

Mahalleyi tamamen ele geçirmeye ve burada bir yerleşim birimi kurmaya çalışan İsrail ve Yahudi yerleşimciler, sahte belgeler yayımlamak da dahil her türlü illegal yola başvuruyor.

Filistinli aileleri tahliye için fiili adımların atıldığı 2008 ve 2009 yıllarında Şeyh Cerrah'ta tahliye edilen Filistinli ailelerin zorla çıkarıldığı evlere Yahudi yerleşimciler yerleştirildi. Bölgede yaşayan diğer Filistinli aileler ise evlerini korumak için mücadelesini sürdürüyor.

İsrail, mahallenin dört bir yanına kontrol noktaları kurdu
Yerleşimcilerin yasa dışı yerleşmesi için mahalledeki Filistinlilere ait 28 evi, tehdit ve zorbalıkla boşaltmaya çalışan İsrail, kimliğinde "Şeyh Cerrah" yazmayan "Filistinlilerin" bölgeye girişine engel oluyor.

İsrail'in mahalleye girişlerde uyguladığı kimlik ibraz etme ve diğer hukuksuz uygulamalardan Yahudi yerleşimciler ve aşırı sağcı Yahudiler muaf tutuluyor. Mahallede ikamet eden Filistinliler ise evlerine her dönüşte kimliklerini göstermesine rağmen İsrail'in yıldırma ve baskı politikalarıyla mücadele ediyor.

Son aylarda gerginliğin tırmandığı Şeyh Cerrah Mahallesi'ndeki Filistinlilere destek için oturma eylemi yapan Filistinlilere aşırı güç kullanarak müdahale eden İsrail güçlerinin hedefinde, mahallede yaşanan hukuksuzlukları ve zorunlu göç dayatmasını dünyaya duyurmaya çalışan gazeteciler de var.

Mahallede mahsur kaldık
Şeyh Cerrah'ta yaşayan Filistinli aileler, İsrail'in açık hava hapishanesine çevirdiği ve dört bir yandan abluka altına aldığı mahallede mahsur kaldıklarını ve kendi evlerine güvenle girip çıkamadıklarını ifade ediyor.

Şeyh Cerrah sakinlerinden Nebil el-Kurd, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Şeyh Cerrah mahallesi sakinleri olarak, kimliğimiz olmadan evden çıktığımızda geri dönebilmemiz zaten mümkün değil. Bir gün eşim ve çocuklarımla alışverişe çıkmıştık, dönüşte İsrail güçlerince durdurulduk. Kimliğimi göstererek Şeyh Cerrah'ta oturduğumu ispatladım. Ancak uzun mücadeleden sonra geçmemize izin verdiler." dedi.

Kendi evlerinde yeniden sürgün edilme endişesiyle yaşadıklarını ifade eden Kurd, İsrail güçlerinin, mahalleye girişlerine engel olduğu bir başka olayı şu şekilde anlattı: "Bir başka gün de eşim ve 6 ve 4 yaşlarındaki çocuklarım kahvaltı için yiyecek bir şeyler almaya gitmişti. Dönüşte eşimin mahalleye girişine izin verilmedi. Eşim mahallenin bir diğer sokağından girmek istese de engellendi. Sadece yiyecek almak için evinden çıkan eşim ve çocuklarım, saatlerce bekletildikten sonra evine dönebildi. İşte bu İsrail polisi çocukların evine gitmesine bile izin vermiyor. Bu sadece bizim yaşadığımız bir olay değil mahalledeki herkes aynı dertten muzdarip."

İsrail polisi tarafından kurulan barikatlar ve uyguladıkları baskıyla ilgili konuşan el-Kurd, "Sabah saatlerinde polis sayısı az oluyor, ancak öğle vakitlerinde onlarca polis mahalleye geliyor. Onlara herhangi bir şekilde itiraz ederseniz size şiddet uygulayarak karşılık veriyorlar." dedi.

Evlere baskın düzenleniyor
Kurd, İsrail polisinin, mahallede uyguladığı hareket kısıtlaması ve fiziksel saldırıların da ötesine geçerek Filistinlilerin evlerine sebepsiz baskınlar düzenlediğini söyledi.

Şeyh Cerrah Mahallesindeki baskı ve abluka talimatlarının, İsrail yönetiminde kalmak için çırpınan Binyamin Netanyahu tarafından verildiğini savunan Kurd, "İsrail kanunlarına göre hukuksuz olmasına rağmen, evime birçok kez sebepsiz baskın düzenlendi. Evlere girmek için mahkeme kararı gerekiyor ancak evlerimize bizim irademiz dışında ve zorla giriyorlar." şeklinde konuştu.

Adeta açık hava hapishanesinde yaşadıklarını ifade eden Kurd, "İsrail polisinin zulmünden dolayı bayramda bile evimden çıkamadım. Şeyh Cerrah Mahallesinde oturmayan akrabalarım da Ramazan Bayramında evime ziyarete gelemediler." şeklinde konuştu

İsrail polisinin şiddet ve baskı uygulaması
Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini de geçen çarşamba yaptığı açıklamada, Doğu Kudüs’teki Şeyh Cerrah Mahallesine yaptığı ziyarette, mahalle sakini Filistinlilerin zorunlu tehcir tehdidiyle karşı karşıya olduğunu belirterek, mahallenin giriş çıkışlarına İsrail polisince kontrol noktaları kurulmasının Filistinlileri baskı altına alma anlamına geldiğini kaydetti.

İsrail'deki Adalet İnsan Hakları Merkezi de 20 Mayıs'ta, Şeyh Cerrah Mahallesi sakinleri ve Kudüs'teki Filistinlilerin Haklarını Koruma Koalisyonu adına bir dilekçe sunarak, mahalleye girişleri kapatan ve İsrail polisi tarafından kurulan barikatların kaldırılmasını talep etti.

Merkezden yapılan açıklamada, kurulan barikatlarla Filistinlilerin ve Şeyh Cerrah meselesinde Filistinlilere destek verenlerin mahalleye girişinin engellenmesinin amaçlandığı belirtilirken, Şeyh Cerrah Mahallesine girişlerde Filistinlilerin kimlik ibraz etmesi aranırken, İsrailli yerleşimcilerin ise herhangi bir aramaya tabi tutulmadığı aktarıldı.

Açıklamada ayrıca, kontrol noktalarına ve barikatlara rağmen, aşırı sağcı Yahudilerin Şeyh Cerrah Mahallesine rahatça girerek sistematik bir şekilde Filistinlilere saldırdığı kaydedildi.
Yorum Yazın
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri