FETÖ’nün terör listesinde olmadığı, elebaşı Fetullah Gülen için ise “Sürgündeki din adamı” ifadesi kullanılan ABD’nin skandal terörle mücadele raporuna tepkiler sürerken, ilk kez bir Avrupa Birliği (AB) kuruluşunun adının geçtiği raporda FETÖ anlatıldı.
AB-Türkiye Terörizmle Mücadele Eğitim Ortaklığı Projesi çerçevesinde, 11-13 Aralık 2018 tarihlerinde Türk Polis Teşkilatı ve Adalet Bakanlığı ile AB Üye Devletleri, AB Kolluk Eğitim Ajansı (CEPOL) temsilcileri ve akademisyenlerin katıldığı çalıştaya ilişkin rapor hazırlandı.
Polis Akademisi Başkanlığı ve AB ülkelerinin emniyet görevlilerinin eğitiminden sorumlu CEPOL tarafından hazırlanan “Radikalleşmenin Önlenmesi-Terörizm Olgusu” adlı raporda, FETÖ “terör örgütü” olarak tanımlandı. 15 Temmuz darbe girişimi ve Rus Büyükelçi Andrey Karlov suikastına dikkat çekilen raporda, FETÖ faaliyetlerinin sadece darbe girişimi ile sınırlı olmadığı, terör saldırılarını da kapsadığı vurgulandı.
Raporun en önemli kabul cümlesi ise; "Türkiye FETÖ üyelerinin vahşi saldırılarını yaşamıştır. Ve bu saldırılar çoğu zaman canlı bombalardan bile daha tehlikeli olabilmektedir." oldu.
RAPORDAKİ FETÖ DETAYLARI:
"
Terörizm küresel anlamda artış gösterirken, Türkiye de terör gruplarının ölümcül saldırılarına maruz kalmıştır. Türkiye, son yıllarda terör saldırılarından en çok mustarip olan ülkelerden biridir. Ancak, Türkiye onlarca yıldır, Fetullahçı Terör Örgütünden (FETÖ) tutun da etnik ayrılıkçı Kürdistan İşçi Partisi (PKK) terörizmine, sol eğilimli Devrimci Halkların Kurtuluş Cephesi’nden (DHKP-C), El Kaide, DEAŞ, 17 Kasım Devrimci Örgüt ve ASALA gibi terör örgütlerine kadar terörizmin her türlüsüyle etkili şekilde mücadele etmektedir. Türkiye’deki terör olaylarının sayısı, 2016 yılında FETÖ ve Orta Doğu’daki istikrarsızlık nedeniyle zirveye ulaşmıştır.
"
"
Türkiye’nin örnek olay çalışmaları, İstanbul’daki bir alışveriş merkezindeki DEAŞ saldırısının önlenmesine ve FETÖ Terör Örgütünün faaliyetlerine ilişkin genel perspektife dikkat çekmiştir. Sunum, FETÖ faaliyetlerinin sadece darbe girişimi ile sınırlı olmadığını aynı zamanda terör saldırılarını da kapsadığını belirtmiştir. Örneğin Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkilere zarar vermek amacıyla bir FETÖ üyesi tarafından gerçekleştirilen Rus Büyükelçiye yönelik suikast saldırısı gibi.
"
"
FETÖ faaliyetlerinde şiddet tehdidi olduğu için, Çalışma Grubunun daha önce araştırdığı tanımlara uygun olarak, FETÖ bir terör örgütü olarak sınıflandırılabilir. 2016 darbe girişiminde çok sayıda sivil kayıp olduğu ve diğer şiddet eylemlerini içerdiği için FETÖ’nün bir terör örgütü niteliğine sahip olduğu ifade edilmiştir.
"
"
Çalışma Grubu tarafından, diğer ülkelerin de FETÖ gibi devlete sızmaya çalışan benzer örgütlerle ilgili deneyimlerinin olduğu ifade edilmiştir.
"
"
Sahte mehdi ve kültist hareket üzerine temellenmiş bir terör örgütü olan FETÖ’de Radikalleşme, örgüte katıldıktan sonra gerçekleşir.
"
RAPORDA FETÖ AÇIKLAMASI:
"
FETÖ
● Sahte mehdi ve kültist hareket üzerine temellenmiş bir terör örgütüdür;
● Radikalleşme, örgüte katıldıktan sonra gerçekleşir;
● Ana ideoloji:
- Devletin kurumlarının (yasama, yürütme ve yargı güçlerinin) kontrolünün tamamen ele alınması;
- Devletin, toplumun ve bireylerin FETÖ’nün ideolojisine göre dizayn edilmesi ve tam kontrol sağlandıktan sonra ekonomik, toplumsal ve politik güçlerin oligarşik bir zümre tarafından yönetilmesi;
- Diğer ülkelerle ilişkiye geçerek dünyanın ekonomik, toplumsal ve politik güçlerinin oligarşik bir zümre tarafından yönetilmesinin sağlanması.
● FETÖ’nün amaçlarını yerine getirmek için kullandığı ilkeler:
- Tabandan tavana, en üst düzeylere kadar sızmak;
- Takiyye / ihtiyat / sır saklama ve görünmezlik ilkesi; >> Güçlü olmak ve güçlü kalmak ilkeleri;
- Bozuk ve radikal yorumlar yolu ile din sömürüsü.
Yukarıdaki ilkeler, FETÖ’nün örgüt başı Fetullah Gülen’in terörist grubun yöntemini ortaya koyan eski bir demeci incelenerek oluşturulmuştur: “Hepiniz sistemin kılcal damarlarına sızacaksınız, güç merkezlerini elde edene kadar kendinizi gizleyeceksiniz. (Takipçilerimiz), uygun koşullar oluşana kadar bu şekilde davranacak. Eğer olgun davranmazsanız, dünya bizi yok eder ve dünyanın her yerindeki Müslümanlar zarar görür. Devleti ele geçirene kadar bekleyeceksiniz. Bu zamandan önce atılacak her adım ölü doğacaktır, tıpkı bir yumurtayı kırk gün dolmadan kırmak gibi olur. Bu, civcivi yumurtada öldürmek olur.”
FETÖ üyeleri sıklıkla ikiyüzlülüğün yeni bir biçimini kullanırlar. Günlük faaliyetlerinde alçak gönüllü, masum ve barışçıl görünürler ve kendilerine diğer topluluklar içinde kanunlara uyan vatandaşlar görünümü verirler. Ancak, uyuyan terör hücreleri gibi, FETÖ tarafından talimat aldıktan sonra, kanunları ya da insan hakları ve özgürlükleri umursamadan şiddet kullanan radikallere dönüşüp saldırılarını gerçekleştirirler.
Türkiye FETÖ üyelerinin vahşi saldırılarını yaşamıştır. Ve bu saldırılar çoğu zaman canlı bombalardan bile daha tehlikeli olabilmektedir. Örgüt güdümündeki sıradan görünen akademisyenler, askeri generaller, emniyet müdürleri ya da kanunlara saygılı vatandaşlar birdenbire sivillere karşı şiddet eylemlerinde bulundular. FETÖ üyeleri söz konusu sivil kayıpların kabul edilebilir olduğunu ve onları katlederek cennete gitmelerine yardımcı olduklarını iddia ettiler. Söz konusu militanlar için FETÖ kendi çocuklarından ve ailelerinden bile daha önemlidir. FETÖ üyelerinin talimat aldıklarında, dünyanın herhangi bir yerinde terör saldırılarını kolaylıkla gerçekleştirebilecekleri görülmektedir.
"
