Tahşiye grubuna yapılan operasyonun FETÖ kumpası olduğunun tespit edilmesinin ardından açılan dava 3 Kasım 2017’de karara bağlanmıştı. Bunun ardından Tahşiye grubuna ilişkin yeni bir iddianame hazırlanmış ve ilk davanın sanıklarının da aralarında bulunduğu 45 sanık hakkında ikinci bir dava açılmıştı. Tahşiye kumpasına ilişkin açılan ikinci davanın duruşması görüldü. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya sanık Ali Fuat Yılmazer’in de aralarında bulunduğu bazı sanıklar SEGBİS aracılığıyla bağlanırken, tarafların avukatları duruşmada hazır bulundu.
“ARAMALARDAN HİÇBİR ŞEKİLDE BİLGİM YOK”
FETÖ suçlamasıyla öncesinde yargılandığını söyleyen sanık Hayrettin Kardiyen, “Şanlıurfa’da yargılandım ve beraat ettim, karar kesinleşti. Tahşiye grubunda bulunmadım. Çalışmalara katılmadım. Beraatımı istiyorum. Tahşiye operasyonlarının olduğu yerde hiçbir şekilde bulunmadım, operasyonlarına da katılmadım. Büroda yaklaşık 4 yıl çalıştım. Bu aramalardan hiçbir şekilde bilgim yok. Daha yeni göreve başlamıştım” dedi.
“YAZIYI BEN GÖNDERMEDİM”
Duruşmada savunma yapan başka davadan hükümlü Ali Fuat Yılmazer, “Davanın önceki aşamalarında yaptığım savunmalarla iddiaları çürüttüğünü düşünüyorum ama benimle ilgili hüküm verildi ve karar kesinleşti. O tarihte ben resmi olarak izindeydim. Yazıyı ben göndermedim. İddianamede yazıyı benim gönderdiğim değerlendirilmiş. Değerlendirme ile ceza verilebileceğini düşünmüyorum. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün izniyle bir hafta terfi sınavlarına çalışmak için izne gönderildim. Bir hafta yoğunlaşmış bir şekilde o sınava hazırlandım. Zorunlu izne ayrılan bir insana hiçbir şekilde iş yansıtılamaz. Dolayısıyla o belge bana yansıtılmadı” ifadelerini kullandı.
“SUÇ İŞLEMEDİM, PİŞMANLIĞIM DA YOKTUR”
Savunma yapan sanık Selçuk Ocaktan ise, “Üstlerimden aldığım delil ile talimatları ve iş arkadaşlarımla yaptığım çalışmaları da amirlerimle paylaşmaktan dolayı suçlanıyorum. Kesinlikle birine iftira atalım gibi bir amaç içerisinde olmadım ve olmadık. Asıl iftira ve kumpasa şahsım maruz kalmıştır. Herhangi bir suç işlemedim, pişmanlığım da yoktur. Yaptıklarımın arkasındayım, beraatımı talep ediyorum” şeklinde konuştu.
Mahkeme, Yurt Atayün ve Hidayet Karaca’nın da aralarında bulunduğu diğer sanıkların savunmalarının alınması için duruşmayı 5 Kasım’a erteledi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, şüphelilerin ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’, ‘iftira’ ve ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından 3 yıldan 36 yıla kadar çeşitli oranlarda hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
(İrem Demir - Sema Demir /İHA)
