Ülke olarak gündemimiz her zaman hızlı değişmiştir. Kamuoyundan ses getirecek açıklamalar yapılarak biz halkın nabzı yoklanmakta ve reflekslerimiz ölçülmektedir. Bir açıklamayla inançlı inançsız kavgamıza hızla geri döndük ve sonrası da buna mukabil devam edecektir.
Kalıplaşmış düşünceler yerini ılımlı yaklaşıma ve adaletli değerlendirmelere önümüzdeki süreçte de yer vermeyecek, dün olduğumuz gibi bugün, bugün olduğumuz gibi de yarın yaşamaya devam edeceğiz.
Aldığımız derslerden çıkardığımız sonuçları bir kenara bırakıp Dünyanın kavgasına millet olarak kendi içimizde devam edeceğiz.
Büyüklerimiz, kıymetlilerimiz geçmişten bugüne edindiği tecrübelerle, yaptıkları öngörüleri bizlere tedbir almamız için anlatıyor.
Birlik ve beraberliği kalıplaşmış düşüncelerimizin üstünde tutup, pandemi ile değişime başlayan ve sonrasının daha çetin geçeceği dünyada, ülkemizin ve milletimizin en iyi konumu alması için yapabileceğimiz en büyük fedakarlık kavgalarımıza ara verip üretkenliğimizi arttırmak olacak.
Eşcinsellik konusunda da şunu söylemek istiyorum. Ben bir Müslüman olarak çok eksiğim ve dinimi temsil etme konusunda gerçekten zayıfım. Kendimi düzeltmedikçe çevreme örnek olup düzeltemem, dinim hakkında bilgi edinmeyip tebliğ yapmaktan aciz kalırsam insanlara vesile olamam.
Dolayısıyla ben veya bizler emrolunduğumuz gibi dosdoğru yaşamadıkça, aramızda yaşayan, inanan ya da inanmayan kimseleri utandıramayız.
Hani bir anlatım vardır, derler ki; “Bizim mahallede şu saatten sonra yabancı insan dolaşmaz dolaşsa da adabını edebini bilir.”
Biz bilelim ki bizim olduğumuz ve yaşadığımız yerde herkes bilsin.