Kasabanın birinde, aynı cadde üzerinde biri Müslüman diğeri Yahudi iki komşu tezgah kurmuş ve limon satmaya başlamışlar. Aynı toptancıdan aynı fiyata aldıkları limonları Yahudi olan, Müslüman'ın sattığı fiyatın yarı fiyatına satıyormuş.
Kasabanın birinde, aynı cadde üzerinde biri Müslüman diğeri Yahudi iki komşu tezgah kurmuş ve limon satmaya başlamışlar. Aynı toptancıdan aynı fiyata aldıkları limonları Yahudi olan, Müslüman'ın sattığı fiyatın yarı fiyatına satıyormuş.
Ramazan ayının son günlerinde gündemi meşgul eden Ramazan Böçkün'ün "şizofreni" teşhisi konularak tedavi maksatlı olarak hastanede müşahede altına alınması meselesi, Türkiye'de bazı İslamcı ve dindar insanların durumlarını ortaya koyması bakımından çok manidardır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son günlerde bazı yayın kuruluşlarındaki konuşmalarında, Bakanlık yaptığı dönemdeki başarılar(!) için sürekli ‘ben yaptım’ diyen Ali Babacan için şöyle dedi: ‘Benim onayım olmadan sen hiçbir şey yapamazdın’.
Şunu en baştan belirteyim ki sonradan söyleyeceklerim yanlış anlaşılmasın. Sebebi her ne olursa olsun minarelerden "Çav Bella" şarkısının çalınması büyük bir ayıptır ve suçtur.
Millet olarak hepimiz bir darbe paranoyası yaşıyoruz. Geçmişte yaşanılan acı tecrübeler bizi darbelere karşı daha uyanık olmaya zorluyor. Bu anlaşılabilir bir durum. Ancak 15 Temmuz'dan sonra "bir daha bu ülkede kimse darbe yapamaz" sözlerini nereye koyacağız.
3 Mayıs 2020 Pazar günü Ülke TV yayınında Esra Elönü'nün Arafta Sorular programına konuk olan ve yaptığı açıklamalar ile gündeme damga vuran Sevda Noyan, acaba bilinçli bir kamikaze miydi yoksa nerede ve nasıl konuşacağını bilmeyen bir densiz mi?
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın Cuma hutbesindeki sözleri gündemdeki yerini korurken, eski Başkan Mehmet Görmez'in Haber Türk'te yayınlanan programdaki sözleri yeni bir tartışmanın da fitilini ateşlemiş oldu.
Sağlık Bakanı'nın her akşam "korona bülteni " sunmasına alıştık artık. Artan vaka sayısı, vefât sayısı ve iyileşen hasta sayısı, her gün merakla beklenen "veriler"oldu. Bu bültenlerden öğrendiğimiz bilgiler huzurumuzu kaçırıp, canımızı sıksa da uygulanan şeffaflık insanı memnun ediyor. En azından "birileri bizimle gerçekten ilgileniyor" diye düşünüp teskin oluyoruz. Keşke her gün Hazine Bakanı'da çıkıp buna benzer şekilde "korona günlerinde ekonomi bülteni" sunumu yapsa fena mı olur.
Diyanet'in hutbesi sonrasında, son günlerde çok gündeme gelen, Lût kavmi (Sodom ve Gomore) ile eşcinsellik meselesi dahilinde, özellikle dindar-muhafazakâr kesim ısrarla şöyle bir iddiayı da dile getiriyor; "Allah, Lût kavmini eşcinselliğe düşkün oldukları için helak etti." Peki, bir günah tek başına, Allah'ın, bir milleti helak etmesine sebep olur mu?
Ramazan ayı geldi çattı. "Avcı ve toplayıcı" atalarımızın ruhları bir kez daha şâd oluyor. Milyonlarca yıl sonra bile uzak torunları olarak günümüz insanları, eski ilkel atalarının âdetlerini devam ettiriyorlar. Kimlerden mi bahsediyorum, tabi ki tarikatlar ve cemaatlerden.