Peki üniversite mezunu olmak sadece diploma almak mı, yoksa bizde bir şeylerin değişmesi mi demek? Bu yazımda, başta Youtube’u gerçekten güzel kullanarak faydalı videolar çeken Youtuber Başak Kablan’dan ve diğer kaynaklardan aldığım bilgileri, kendi tavsiyelerimle harmanlayıp, bir fayda sağlamaya çalışacağım.
Hayatım boyunca okulu çok sevdim. Bunun nedeni okula sadece ders olarak bakmaktan ziyade okulu bir sosyalleşme ortamı olarak görmemdi. Nitekim; kendimi bildim bileli hep okuldaki sosyal aktivitelerin içerisinde oldum. Bu aktif öğrencilik süreci bana çok şey kazandırdı. Doğuştan engelli olmam her ne kadar bu sosyalliği zorlaştırsa ve sosyal yaşama kabulümde önümde bir set olsa da sosyalleştiğim zaman bu setlerden çoğunun önümden kalktığını gördüm. Lise çağına geldiğimde bir çöküş anımda tanıştığım Semra Demirer hocam sayesinde ise şuan engelli olduğumun farkında olsam da, bu engelin yaşamımda bir engel olmadığını düşünüyorum. Sözü fazla uzatmadan asıl konuya girmek istiyorum. İşte üniversite hayatı ile ilgili derleme tavsiyelerim:
1- Farklılıklara Saygılı OlmakBaşak Kablan’ın üniversite hayatı ile ilgili çektiği "Üniversiteye Yeni Başlayanlara 12 Tavsiye" adlı videosunda daha giriş kısmında beni etkileyen bir tanımı var. Der ki; "Üniversitenin İngilizce’si "University" demektir, bu da "Evren Kenti" anlamına gelir ve birçok farklı kültürden insanın olduğu bir yerdir.” der. Dolayısı ile bu birçok farklı kültürden insanla tanışmak bize kendimizden farklı olana saygı duymayı öğretecek. Bu değişikliğe kendinizi açın. Kendi üniversitemde de görüyorum "Benim gibi yaşamayan ölsün" mantığında çok insan var. Bu değişime uğramazsak sosyal yaşamımızda çok sıkıntılar yaşarız. Hem kendi mutluluğunuz hem de ülke huzuru için sizden farklı olana saygı duyun.
2- Kendinizi Birçok Kaynakla BesleyinBu kısım klasik; film izle, kitap, dergi v.s oku kısmı. Ama ben size klasikleri okuyun, şu tarz filmleri okuyun demeyeceğim. Herkesin kendi zevkleri vardır. Kendi zevklerinizi ve ilgi alanlarınızı keşfedin. Zevklerinize uyan, sizi mutlu edecek türde film ve kitaplarla kendinizi besleyin. Bunun yanında sürekli gitmediğiniz; opera, senfoni konseri, tiyatro v.b faaliyetleri de denemenizi tavsiye ederim. Bu madde ile ilgili son olarak; bence ülkemizde çok okunmayan kaynaklar olan dergilere de bir göz atın. İlgi alanınıza uygun dergiler sizi mutlu edebilir.
3- Ödevlere ve Stajlara Farklı Bir Gözle BakınKendi çevremde özellikle sunum ödevlerini ve stajı çok gereksiz olarak gören, acımasızca eleştiren bir kitle var. Arkadaşım, hocalar sunum ödevini sana kendisi slayt hazırlamaya üşenip, kendi işini size yıkmak istediğinden vermiyor. Mezun olduktan sonra bir işe gireceksin ve orada belki de senden bir işle ilgili sunum yapmanı isteyecekler. Yapamazsan ne olacak? Şunun farkında olmamız gerekiyor ki; artık dünya değişiyor. İşe alımlarda bütün notlarının “AA” olması, çok iyi okullardan mezun olman yeterli olmayacak. İnsan ilişkilerinde iyi olman, giyinmeyi, oturmayı – kalkmayı bilmen de etkili olacak. Yakın gelecekte robotların iş yaşamına girmesini konuşuyoruz. Şuan senin teorik bilgi ile yaptığın işten daha fazlasını robotlar zaten yapacak. Seni o robotlardan özelliklerinin ayırması lazım. Staj konusunda ise; lütfen stajı bir angarya olarak görmeyin. Staj, sektörü analiz etmenize ve işi daha iyi kavramanıza vesile olacak.
4- Okula Sadece Ders ve Sınav İçin GitmeyinÜniversite sosyalleşmek için mükemmel bir ortam. Birçok kişinin en sıkı dostunu, hatta ilerideki eşini bile üniversite ortamından bulduğunu biliyorum. Üniversiteye sadece dersten derse gidilecek bir yer olarak bakmaktan ziyade bir eğlenme yeri olarak da bakabilirsiniz. En az 2.000 gencin olduğu bir yer nasıl olur da eğlenceli olmaz. Üniversite de eğlenceyi yaratmak da bizim elimizde. Kulüplere girin. Kulüpler hem aklımızdaki faaliyetleri uygulamamıza hem de daha fazla arkadaş edinmemize aracı olacaktır. Bazı üniversitelerde kulüplerin etkinlik için ödenek bulması zor olabiliyor ve sponsor aramak gerekebiliyor. Ama o bile bize bir şey talep ederken karşımızdaki kişiye hangi bilgileri vermemiz gerektiği hususunda bilgi veriyor.
5- Gönüllü OlunSosyal sorumluluk çalışmalarında çalışmak bizim manevi doyuma ulaşmamızı sağlayacaktır. Bunun için istediğiniz bir alanda gönüllülük esası ile çalışmayı deneyin.
6- Hayal KurunBir etkinlik vasıtası ile kendisini yakından tanıma fırsatı bulduğum çok değerli yönetim koçu Hülya Mutlu hanımefendinin bir tavsiyesidir. Hülya Hanım, kendimize sınırlar koymadan “Ya bu kadarı da fazla, çok uçtum” demeden günde en az 3 dakika hayaller kurmamızı ve bu hayallere ulaşmak için hedefler koyup, uygulamaya başlamamızı tavsiye ettiğinde çok hoşuma gitmişti. Sizlerle de paylaşmak istedim.
Bu liste daha da uzatılabilir ama ben sizlere kendimce önemli gördüğüm noktaları anlatmak istiyorum. Yazımdaki ana mesaj üniversiteye sadece diploma almak için gitmemekti. Bilgi almak, eğlenmek, zamanı yönetip otokontrol mekanizmamızı devreye almak, yetişkin olmaya başlamaktı. Son olarak şunu söylemek istiyorum; üniversite hayatınız size mutlaka bir şey kazandırsın, girdiğiniz gibi çıkmayın. Kendinize yatırım yapın.
Sağlıcakla kalın…Kaynak Video