Peki çalışanların isteği yalnızca para mı?
Yoksa para aslında düşündüğümüz kadar da önemli değil mi?
İş seçerken genelde ebeveynlerin bizim için sorduğu güvenli ve dolgun maaşlı olup olmadığıdır. Ama gençler için en önemli kriter bu mu? Aslında bunun cevabı kişiden kişiye değişse de genelde gençler bu konuda ikiye ayrılıyor; devlet garantili memurluk ve kendini geliştirmeye açık özel sektör çalışanlığı…
Devlet memurluğu, iş güvencesi olması nedeni ile ebeveynler ve bazı gençler tarafından tercih edilen bir meslek. Fakat, devlet statiktir. Yani çok da kendinizi geliştirmeniz gerekmez. Devlete girdiğiniz birkaç ay içerisinde işi öğrenirsiniz ve departmanınız değişmediği sürece aynı bilgi ile belki de emekli olana kadar çalışmalarınızı sürdürebilirsiniz. Bu da rekabet olmadığından dolayıdır. Proje ve dış ilişkiler ofisleri istisna olsa da genel olarak tablo aynıdır.
Özel sektörde ise rekabet vardır. Bir hocam “Aynı işi yapan iki ayrı firma, aynı büyüklükte ofis bulabilir, aynı özelliklere sahip ekipman alabilir. Ama aynı yetkinliklere aynı derecede sahip eleman bulmak imkansız gibidir.” demişti. İşte bu rekabet; özel sektör şirketlerini personeli bir kaynak gibi görmeye ve onu sürekli işlemeye, geliştirmeye itiyor. Kurumsal bir şirkete adım attığınız anda eğitimleriniz oryantasyonla başlar, mevzuat eğitimleri, iletişim eğitimleri, kişisel gelişim eğitimleri gibi eğitimlerle sürekli yenilenme süreci içerisinde olursunuz. Hatta içeriden terfii mantığını benimsemiş şirketlerde “Rotasyon” dediğimiz bir personeli belirli zaman aralıklarında farklı departmanlarda görevlendirerek işin her yönünü, her adımını görmesini sağlayabilmektedir. Bunun yanı sıra; çalışan motivasyonu ve mutluluğu için çeşitli etkinlikler düzenleyen, çalışanların birbiri ile kaynaşmasını sağlayan bir şirket kültürü de benimsenmektedir. Aslında bunların hem özelde, hem de kamuda uygulanması gereken çalışmalardır. Ama kamuda benimsenmiş düzen buna pek de elverişli değildir.
Şimdi, asıl konuya dönecek olursak; gençlerin çoğu hareketli bir iş istiyor. Yani kendini sürekli geliştirebileceği, hayat boyu öğrenebileceği, raporlar hazırlayıp sunacağı, vakti geldiğinde adaletli bir şekilde terfiisini alacağı, dolayısıyla statikten ziyade hareketli bir iş istiyor. Yani ideal sahibi olan bir genç için dolgun maaş yeterli değil. Bunun yanında gençler önemsendiğini, fikirlerinin değer görüp uygulamaya geçtiği bir çalışma ortamı istiyor.
Bir sonraki yazımda görüşmek üzere.
Esen kalın…