Milli Savunma Bakanlığı,Yunan F-16'larından birinin TCG-ÇEŞME gemisine iki deniz mili mesafede 'Chaff fişeği' bıraktığını ve bin metreden taciz gerçekleştiğini duyurdu.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "Bizim oradaki yaptığımız çalışma depremle alakalı bilimsel teknik bir çalışma. Daha önce de Yunan komşularımızın kendi aralarında yaptığı bir çalışma. Biz de kendi alanımızda kendimizle alakalı teknik ve bilimsel çalışmamızı yaparken bu şekilde bir tacizin uygun olmadığını hep birlikte görüyoruz. Her zaman söylediğimiz gibi diyalogdan yanayız. Uluslararası hukuka uyulmasından yanayız. Maalesef zaman zaman bu hareketler oluyor. Bu konuda bizim tavrımız belli, kararımız belli, yapacağımız işler belli. Bundan kimsenin endişesi olmasın" diye konuştu.
İstikşafi görüşmelerin sürdüğü bu dönemde Yunanistan'ın bu şekilde sorumsuz ve gayri politik davranmasının altında neler yatmaktadır?
Yunanistan'ın masada yüzümüze gülüp arkamızı döndüğümüz anda saldırgan tavırlar içine girmesi affedilemez hareketlerdir. İki hafta önce Türkiye karşıtı Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve Bahreyn'i Atina'da "Dostluk Forumu" adıyla bir araya getiren Yunanistan'ın, Suudi Arabistan'la yaptığı füze pazarlığı da Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki (BAE) savunma fuarına çıkarma yapması da yine dikkat çeken gündem başlıklarındandı.
Geçtiğimiz yıl ABD'nin Yunanistan'ın Türkiye sınırına yaklaşık 40 km uzaklıktaki Dedeağaç'ta bir üs kurmasının ardından Yunanistan'ın Türkiye ile Navtex restleşmesi dikkat çekicidir.
Yunanistan belli ki AB'deki dostlarına ve ABD'ye güveniyor. Bu noktada Türkiye ile olan sorununu Türkiye-AB, Türkiye ABD sorunu haline getirme çabasında ve ancak Türkiye'den taş atımı mesafede olan adaları usülsüzce silahlandırarak tammül dışına çıkmakta tereddüt etmiyor.
Her fırsatta tehdit ediliyoruz imajı vermekte ve Türkiye'yi yayılmacı politika izlemekle eleştiriyor. Yunanistan'ın talep ettiği deniz yetki alanı yüzölçümünün 15 katı büyüklüğünde, ancak Türkiye'nin talep ettiği deniz yetki alanı kendinin sadece iki katı büyüklüğünde. Buna rağmen yayılmacılıkla suçlanan yine Türkiye.
Yunanistan'ın Dedeağaç, Girit politikaları, dış politikaları tamamen Türkiye'ye karşı düşmanca tavırlardır. Bu ABD ve AB'nin de işine geliyor, onlar da Doğu Akdeniz enerji payında Türkiye'yi devre dışı bırakmak ve Rusya'ya gözdağı vermek amacıyla Yunanistan'ın bu usulsüz tavırlarına göz yumuyorlar.
Türkiye sinirleriyle oynanacak bir devlet değil, bunu tarihte de bir çok defa göstermiştir. Politik yollarla ve barışla izlediğimiz politika sabrımızın son haddine kadar devam eder. Ancak sabrımızı taşırdıklarında neler olabileceğini düşmanlarımız geçmişte acı bir şekilde tecrübe etmiştir, buna Yunanistan da dahil.
Yunanistan geçmişi unutmuş, tarihini unutmuş görünüyor. Bu şekilde devam ederse karşısında ona tarihini hatırlatacak bir Türkiye bulmakta gecikmeyecek. İş bu noktaya geldiğinde ise ne sırtını dayadığı ABD ne de müttefik olduğu ülkeler ona fayda verebilir.
Dileriz Yunanistan bu AB'nin şımarık çocuğu tavırlarını bir kenara bırakır devlet olmanın ne demek olduğunu, devlet sorumluluğunu hatırlar ve barış içinde yaşamaya devam eder.
Allah'a emanet olunuz!