Geçtiğimiz ay açıklanan erken seçim kararının ardından yaşanan siyasi gelişmeleri hepimiz yakından takip ediyoruz. Bu gelişmeler içerisinde en dikkat çekici olanlardan biri de elbette ana muhalefet partisinde yaşananlar.
CHP geçmişten bugüne, siyasi arenada göstermiş olduğu tutarsızlıklarıyla tarihe imza atmış bir parti olarak bu seçimde de aynı tutarsızlığı göstermekle, hem tabanını hem de kendi içindeki siyasileri küstürmeye devam etmektedir.
Malumunuz üzere CHP iki gün önce cumhurbaşkanı adaylığına Muharrem İnce’yi seçtiklerini açıklamıştı. Bunun üzerine konuşmadan önce, konunun daha iyi anlaşılması için sizlere geçmiş aylardan birkaç analiz aktarmak istiyorum.
Şubat ayında (yani henüz 3 ay önce) yapılan chp 36.olağan kurultayında genel başkan Kılıçdaroğlu 790 oy alırken rakibi Muharem ince’nin oyu ise 447 idi. Hararetli tartışmaların yaşandığ kurultaya Kılıçdaroğlu-İnce gerginliği damgasını vurmuş ve Muharrem İnce’nin “CHP’nin genel aşkan adayı doğal Cumhurbaşkanı adayıdır kaçamaz, partiyi ben yöneteyim ülkeyi başkası yönetsin. O zaman o koltukta neden turacaksın ki?” sözleri manşetlerde yerini almıştı.
Ve yine Mayıs başlarında CHP liderinin parti içi muhalefete yönelik tehditvari açıkamaları üzerine Kılıçdaroğu'na tek adam benzetmesi yapan ve bunun üzerine hakkında soruşturma başlatılan CHP meclis üyesi Fikri Sağlar’a destek çıkmış “önemli olan farklı düşüneni muhalefet edeni kapıya koymak değil, seçim akşamları kapının önünü bayram yeri haline getirebilmektir” diyerek Kılıçdaroğlu’nu sert bir dille eleştirmişti.
Önceden beri parti içi muhalefetin en ses getiren şahıslarından biri olan İnce ne oldu da bu söylediklerini nutup CHP'nin cumhubaşkanı adayı olarak gösterildi.? Bir aç ay öne halkın karşısına farklı söylemlerle çıkıp, birkaç ay sonra da tam tersi hareket etmek bildiğiniz üzere söz konsu CHP ise Kılıçdaorğlu’nu sert bir dille eleştirmişti.
Önceden beri parti içi muhalefetin en ses getiren şahıs ne oldu da aday gösterildi. Bir aç ay öne halkın karşısına farklı söylemlerle çıkıp, birkaç ay sonra da tam tersi hareket etmek bildiğiniz üzere söz konusu CHP ise alışılmış biri durum olarak karşılanır ancak bu durum için daha ince hesapların döndüğünü rahatlıkla söyleyebiliriz.
Dostlarım, bu durum Cumhurbaşkanlığı seçimi üzerinden koltuğunu sağlamlaştırmaya çalışan Kılıçdaroğlu ile seçimlerde CHP’ye kazadıracağı oy üzerinden koltuğa geçmeyi düşünen İnce arasındaki oyunun ilk adımlarıdır.
Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı seçilemeyeceğini bildiği için, parti içi muhalefetin yükse seslerinden birini aday göstermekle kendince bir taşla iki kuş vurmuş, hem seçim hezimetinden kurtulup hem koltuktaki yerini sağlamlaştırmış böyece topu İnce’ye atmıştır.
İnce ise aday göserilmekle beraber kendini hem CHP tabanına, hem parti içi muhalefetteki yandaşlarına ispat etme fırsaıt bulmuştur. Seçimlerdeki oy dağlımına göre partisine 5 puanlık bir artış kazandırabilirse Kılıçdaroğu’nu koltuğundan etmesi dahi sözkonusu olabilir
Evet değerli dostlarım geçtiğimiz yıllarda fetöyle kolkola girmesi, pkk partisi ile düşüp kalkması, ülkesini Avrupa’ya şikayet etmesi ile sık sık gündeme gelen ana muhalefet partisinde sular bir türlü durulacak gibi görünmüyor.
Önümüzdeki günlerde neler olacağını hep birlikte göreceğiz.
Allah'a emanet olun.