Hırkaya değil, içine bak

Mutlaka işitmişsinizdir:
"Kanadı, derviş kılığına bürünmüş biri tarafından kırılan garip, zavallı kuşa Hz. Süleyman sorar:
-İmkânın varken niye kaçmadın?
-"Üzerinde derviş hırkası vardı, ondan bir zarar gelmez dedim. Yaklaşınca da kaçmadım." Der yaralı kuş.
Hz. Süleyman, kısas uygulanmasına ve dervişin kolunun kırılmasına karar verir.
Kuş, kararı duyunca itiraz eder ve der ki:
-Kolunu kırmayın, hırkasını çıkarın çünkü beni onunla kandırdı.
Hz.Süleyman'ın devrinden bugüne neler değişti ?
Yaşadığımız şehirler, bindiğimiz taşıtlar, giydiğimiz kıyafetler, yaşadığımız evler, yaptığımız işler, hayat… Baştan başa değişmiştir. Peki ya insan?

İnsan değişti mi?
Değiştiyse ne kadar, hangi yönde gitti ?
Bir düşünün bugün hâlâ kimler kimleri, hangi hırkaları giyerek ve hangi maskeleri takarak aldatıyor?
Mağdurluk hırkası mesela
Politika hırkası,
İktidar hırkası,
Güç hırkası,
Mazlum muhalefet hırkası,
Dindarlık hırkası,
Milliyetçilik hırkası,
Kahramanlık hırkası,
İnsan hakları hırkası,
Özgürlük hırkası,
Acındırma, ajitasyon hırkası,
Masumiyet hırkası,
Atatürkçülük hırkası,
Osmanlıcılık hırkası,
Çağdaşlık hırkası,
Muhafazakarlık hırkası,
Aydın hırkası,
Hocalık hırkası,
Şeyh hırkası…

Bu hırkaların modası hiç geçmedi. Peki siz bir bakın etrafınıza; var mı örnekleri ?
Belki benim aklıma gelmeyen daha ne hırkalar, ne maskeler vardır.
Düşünün, düşünün mutlaka vardır.
"Hayır, artık öyleleri yok!" Ben hiç rastlamadım diyorsanız gerçekten çok mutlu olun o zaman ama eğer "Eveeet, bugün de maalesef insanları hırkasıyla, maskesiyle aldatanlar var!" diyorsanız bilin ki burasının da cehennem den farkı yok ve sizlerde de Hz Süleyman'sınız. Şimdi yargıç da siz, avukat da siz, savcı da siz, jüri de siz, karar verecek olan sizsiniz.

Hikâyedeki gibi o hırkayı, o sahte dervişin sırtından çıkaracak kişi bizzat sizsiniz. Kimse de sizin yerinize bu işi yapmayacak. Boşuna beklemeyin ve beklerseniz sonunda mutlaka hayal kırıklığına uğradığınızla kalacaksınız ve sadece hayal kırıklığı da olmayacak, sizin de kolunuzu kanadınızı kırmaya çalışacaklar .

Avcılığı aşikar olmasın diye derviş hırkası giyenler;
Ya giydiğiniz hırkanın hakkını verip gereği gibi yaşayın ya da çıkarın. Menfaatlar uğruna kimsenin kolu kanadı kırılmasın.
Yunus Emre şiirinde;

DERVİŞLİK DEDİKLERİ
Dervişlik dedikleri
Hırka ile taç değil
Gönlün derviş eyleyen
Hırkaya muhtaç değil
Dervişlik dedikleri insanlara hizmet etmekten, faydalı olmaktan başka bir şey değildir.

Selam ve dua ile Allah'a emanet olunuz !
OGÜNhaber