Gulu Gulu dansı..

Peki Dostlarım, şimdi bu mizah dolu kelimenin manası nedir, kim söylemiş, kimden çıkmış, hep beraber görelim;

Bu deyim, bu mizahi tabir, tabi ki hayatı boyunca konuşmaları bunun gibi mizahi sözlerle dolu olan, unutulmayan bir siyasi lidere Sayın Necmeddin Erbakan Hoca’ya ait. Allah gani gani rahmet etsin kendisine.

Bir gün Erbakan Hoca bir konuşma yapar ve gulu gulu dansını anlatır,der ki;

Bir gün arkadaşlarımız bir Amerikan filmine gitmişler. Filmde Kızılderili bir kabile beyaz bir adamı yakalamış, sıkı sıkı bağlamışlar. Bir yanda da harıl harıl ateşler yanan bir büyük bir kazan koyup diğer yanda ise dansa başlamışlar.

İşte bu dans Hoca’nın deyimiyle Gulu Gulu dansı.

Hikaye şöyle devam eder, beyaz adam bu manzarayı görünce korkudan ter dökmeye başlar. O sırada Kabile Reisi elinde uzun tütün çubuğundan çektiği dumanı ağır ağır ağzından çıkartarak adama yaklaşır ve iplerini çözer. Beyaz adam dizleri üzerine, kabile Reisinin karşısına çöker.

Kabile reisi hiç sitifini bozmadan yine çektiği dumanı adamın yüzüne üflemektedir, Reis üfledikçe beyaz adam korkudan daha çok terlemekte ve titremekte, ordan kurtulamayacağını, kendisini öldüreceklerini düşünmektedir.

Sonunda cesaretini toplayıp Reise;
Ne olur beni öldürmeyin"der.
Reis hiç istifini bozmadan, hafif bir gülümsemeyle adama yukarıdan bakarak der ki;
Mesele basit, gebereceksin!

Erbakan Hoca o dönem bu hikayeyle baba Bush’a gönderme yaparak şu sözleri söylemişti;

İster Bağdat’ı bombala, ister Afganistan’ı, ister Filistini.. Bu bombalar senin kanser hastalığına çare olmaz, bu firavunluğu bırakacaksın, adil olacaksın, adil düzene geçeceksin! Bu sözleri salonda oturan imanlı kardeşlerime söylüyorum, ülkemizde de bir an önce adil düzene geçilmesi lazım, güçlü bir Türkiye olup bu konuda dünyaya örnek teşkil etmeliyiz.

İşte Gulu Gulu dansı Erbakan Hoca’nın esprili bir şekilde Amerikan Başkanı Bush’a göndermesiydi.

Aslında bugünlerde bu sözler tam Trump’a yakışır.

İster Suriye’yi yağmala, ister İran’a saldır, ister Suudi Arabistan’ı karıştır, ister elçiliğini Kudüse taşı nihayet gebereceksin!”

Evet işte hikayeyi günümüze uyarlarsak ortaya çıkan tablo şudur;

Reis kazanı koymuş, gulu gulu dansı başlamış, hazırlıklı olun!

Dostlarım yazımın sonunda Merhum Erbakan Hocamızı rahmetle yadediyorum. Pek aziz Okurlarım! “gebereceksin” manasını ölüm tehdidi olarak algılanmasın. Sisteminiz kısırdır. Devamı imkansız. Kısa dönem kazanmış gibi gözükseniz de orta ve uzun vadede sonunuz hüsran. Burda ölümlü dünyanın son bulacağı ve sonunda mutlaka ahirette hesabını veremeyeceği kastedilmiştir. Rahmetli hocamızın bu güne ışık tutan benzemetlerini kullanarak günümüzü aydinlatmaya çalıştık.
OGÜNhaber