Dar bölge seçim sistemi..

Merhum Başbakan Özal zamanında çarşaf liste ile 54 vekil meclise girdi.
O döneme ait bir hikaye şöyle:
Milletvekili adayı üçüncü sıradan listeye girdi. Gece kendisine bir telefon geldi "üçten beşinci sıraya indirildiniz" diye. O da istifa edip çarşaf listeden girdi seçime. Ve Türkiye de ikinci en çok oy'u aldı.

Dar bölge namı diğer çarşaf liste seçim sistemi böyle bir sistem. Kale gibi. Arkasında halk var.
Genel merkez atamalarında adayların üzerindeki baskı halkın talepleri değil genel merkezin tavrı olmakta.
Peygamberimiz, Mute harbine ordu gönderirken şöyle dedi; kumandanınız filan, o şehid olursa filan olsun, o da şehid olursa aranızdan seçin. Yani çarşaf liste.

Atama sisteminde halkın seçimi ya da kararı yok. Gerçekçi olalım. Bu bir temsilî demokrasi.
Atama sistemine ait bir kıssa da şöyle anlattı bir dostumuz: seçime 45 gün kalmıştı listeler açıklandı. Hiç kimsenin fikri yoktu dördüncü sıradan il aday listesine giren kişiyi parti il binasında öğrendik seçime 45 gün kala ve ne hazin ki internetten aradık o kişiyi. Bulamadık bir türlü. Bu tek kelime ile: Trajedi. Matematik bunun neresinde?

Neden aday olduğunun bir çok cevabı olan, projesi olan siyasetçilerin önü açılmış olur. Bölge, ülke ve dünya barışına giden yollar kısalır bu sayede.

Eğer yeni anayasa çalışmaları merkezinde çarşaf liste (dar bölge) sistemi olmayacaksa boşuna yorulmayın deriz.

Hiç olmazsa meclisin üçte biri dar bölge ile girmeli meclise. Tüm listeyi Genel merkez atamalarının geride kalması gerekiyor artık. Türkiye bu ilkellikten ayıptan kurtulmalı. Geç kalmış bir konuşmayı başlatmamız lazım. Öyle yada böyle bu konu masaya gelecek. Neşterlik olmadan başlayalım. Dünün güneşi bugünün çamaşırlarını kurutmuyor. Siyaset esnaflık olmaktan kurtarılmalı. Mutfaktan gelen insanlara ihtiyaç var.

Kalın sağlıcakla.
OGÜNhaber