CHP'de yeni dönem..
CHP Cumhuriyetin ilanından sonra kurulan ilk parti olma özelliğinden dolayı Türkiye’nin en eski partisidir. Bu nedenle bildiğimiz bir çok siyasi de görevine ilk olarak CHP’de başlayıp, çok partili döneme geçişte başka partileri tercih etmişlerdir. Bunlardan biri de merhum Adnan Menderes’tir.
Kurulduğu ilk günden bu yana CHP kendi içinde çok değişimlere uğramış, zamanla halkın partisi olma özelliğini kaybetmiş, parti yönetimi bir koltuk savaşları haline gelmiştir. Mevcut genel başkan Kılıçdaroğlu alışılmadık bir yöntemle başkan oldu. Teferruata girmeyeceğiz, midemiz kaldırmıyor.
CHP içinde devirdaim eden bir yapı kurulmuş değişmiyor. Iktidar olmak istemeyen, hatta o koltuklarda ne için oturduklarını bile bilmeyen %20-25 oydan memnun 70-80 milletvekilinin bırakın millete kendi partilerine bile faydası yok. Projeleri yok, vizyonları yok, fikir üretmiyorlar, yeniliğe açık değiller.
Sayın Kılıçdaroğlu başkanlığı döneminde üzücü söylemlerde bulunmuş, Osmanlı’da fabrika olmadığından, sarayda Farsça konuşulduğundan bahsetmiştir.
Dünya ilkel savaş tekniklerini kullanırken Osmanlı top döktürüp çağ açan bir imparatorluktu. Bırakın önceki dönemleri biz burada yazmaya kalksak sadece Sultan Abdülhamid Han zamanında kurulan fabrikaları sayfalara sığdıramayız, işte bir kaç örnek;
Bandırma Halı Fabrikası, Doğu Halı Şirketi, Hereke Kumaş ve Halı Fabrikası, Karacabey Halı Yapımevi, Humus ve Suriye halı fabrikası olmak üzere sadece 5 halı fabrikası, 14 adet kumaş ve dokuma fabrikası, 3 adet iplik, 2 adet kağıt fabrikası 4 adet çini ve porselen fabrikası, 17 adet gıda fabrikası, 7 adet askeri fabrika, bunu yanında sabun fabrikaları, demir fabrikaları, kereste boya imalathaneleri çırçır fabrikaları ve daha sayamayacağımız kadar çok irili ufaklı imalathaneler, kuduz aşısina verilen destek.
Burda saymakla bitiremeyeceğimiz bu yatırımlar sadece Osmanlı’nın son dönemlerinde kurulmuş olanlardır. CHP, bu bağlamda da kendi lideri vasfında halka olduğu kadar tarihe de ne kadar uzak oldugunu bir kere daha göstermiştir. Bina dikmekle parti olunmaz. Odunu, kömürü, çalıyı koyacaksın ateş öyle yanacak. Mevcut yapının özeti; Mor Menekşe diz boyu ama kokmuyor. Konumuza dönecek olursak;
Ana muhalefetin mevcut yapısında ortaya bir eser koyacak malzeme kalmamıştır, yani yağ da yok tuz da yok, un da yok. Sayın Muharrem İnce, son seçimde partisinin çok üstünde bir oy oranı alarak yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. Ana baba kötü sözü yağ bal oldu gidelim bizim ellere misali bu mesaj iyi okunmali. Ana muhalefette yeni söylemlere ihtiyaç olan bir dönem. Milletin verdiği mesajları iyi okumalı. Seçim sürecinde söylediği dilin arkasında olmalı. CHP içindeki bazı kuklalar yıllarca başörtüsü ve namaz kılan genç düşmanlığı yaptılar. İnce’nin seçim boyunca sergilediği konuşma dili bu konuya yaklaşımı partisinin aksine daha yapıcıydı.
Daha önce de belirtmiştik, 24 Haziran iktidar için de, muhalefet için de bir milat olacak diye. İşte taşlar yerinden oynamaya başladı.
Sabah kahvaltı yaparım, kahvemi içerim, saçımı başımı düzeltir, gazetelere bakarım, öğlen TBMM’ye giderim, bir iki oturuma katılır günlerimi doldururum sonra da süper emekli olurum ve ver elini Bodrum parlamenterler sitesi.
Okul bitti alfabe bitti misali. Yok öyle 3 kuruşa 5 köfte. Bugüne kadar böyle dönen bu çark duracak, aşağıdan yukarıdan yolun sonu gözüküyor. Sorarlar adama “Ey çoban! dağları dolaştın gel bakalım heybende ne var?”
Artık Türkiye’de proje merkezli siyaset dönemi başladı, herkes bu yeni döneme ayak uyduracak. ”Dokuztaş”tan başka oyun bilmeyen vatan evlatlarına ihtiyaç var.
Yeni CHP'den ne bekleniyor:
1- CHP çok adaylı, olgun, demokratik bir kongreye gitmeli.
2- Aday belirlemede ön seçimden asla taviz verilmemeli.
3- Dar bölge seçim sistemini savunmalı. Bunun yasalaşması için uğraması yeni CHP'den beklenendir.
4- Tüm seslere kulak vermeli.
5- FETÖ ve diğer terör örgütleri ile araya net mesafeler koymalı
6- Hariciye siyasetini de net cümlelerle ortaya koymalı.
7- Geçmişte yapılan hatalar için halktan özür dilenmeli.
Gerçeklerle yüzleşmekten korkmamalı. Postabaşı-ustabaşı-herşeyin başı olmayı istemekten,mevki makam hastalığından kurtulmalı.
Allah bunun farkına vardırsın. Şunu bilmeli ki böyle gelmiş ama artık böyle gitmiyor vesselam...
Allaha emantet olunuz.
Kurulduğu ilk günden bu yana CHP kendi içinde çok değişimlere uğramış, zamanla halkın partisi olma özelliğini kaybetmiş, parti yönetimi bir koltuk savaşları haline gelmiştir. Mevcut genel başkan Kılıçdaroğlu alışılmadık bir yöntemle başkan oldu. Teferruata girmeyeceğiz, midemiz kaldırmıyor.
CHP içinde devirdaim eden bir yapı kurulmuş değişmiyor. Iktidar olmak istemeyen, hatta o koltuklarda ne için oturduklarını bile bilmeyen %20-25 oydan memnun 70-80 milletvekilinin bırakın millete kendi partilerine bile faydası yok. Projeleri yok, vizyonları yok, fikir üretmiyorlar, yeniliğe açık değiller.Sayın Kılıçdaroğlu başkanlığı döneminde üzücü söylemlerde bulunmuş, Osmanlı’da fabrika olmadığından, sarayda Farsça konuşulduğundan bahsetmiştir.
Dünya ilkel savaş tekniklerini kullanırken Osmanlı top döktürüp çağ açan bir imparatorluktu. Bırakın önceki dönemleri biz burada yazmaya kalksak sadece Sultan Abdülhamid Han zamanında kurulan fabrikaları sayfalara sığdıramayız, işte bir kaç örnek;
Bandırma Halı Fabrikası, Doğu Halı Şirketi, Hereke Kumaş ve Halı Fabrikası, Karacabey Halı Yapımevi, Humus ve Suriye halı fabrikası olmak üzere sadece 5 halı fabrikası, 14 adet kumaş ve dokuma fabrikası, 3 adet iplik, 2 adet kağıt fabrikası 4 adet çini ve porselen fabrikası, 17 adet gıda fabrikası, 7 adet askeri fabrika, bunu yanında sabun fabrikaları, demir fabrikaları, kereste boya imalathaneleri çırçır fabrikaları ve daha sayamayacağımız kadar çok irili ufaklı imalathaneler, kuduz aşısina verilen destek.
Burda saymakla bitiremeyeceğimiz bu yatırımlar sadece Osmanlı’nın son dönemlerinde kurulmuş olanlardır. CHP, bu bağlamda da kendi lideri vasfında halka olduğu kadar tarihe de ne kadar uzak oldugunu bir kere daha göstermiştir. Bina dikmekle parti olunmaz. Odunu, kömürü, çalıyı koyacaksın ateş öyle yanacak. Mevcut yapının özeti; Mor Menekşe diz boyu ama kokmuyor. Konumuza dönecek olursak;
Ana muhalefetin mevcut yapısında ortaya bir eser koyacak malzeme kalmamıştır, yani yağ da yok tuz da yok, un da yok. Sayın Muharrem İnce, son seçimde partisinin çok üstünde bir oy oranı alarak yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. Ana baba kötü sözü yağ bal oldu gidelim bizim ellere misali bu mesaj iyi okunmali. Ana muhalefette yeni söylemlere ihtiyaç olan bir dönem. Milletin verdiği mesajları iyi okumalı. Seçim sürecinde söylediği dilin arkasında olmalı. CHP içindeki bazı kuklalar yıllarca başörtüsü ve namaz kılan genç düşmanlığı yaptılar. İnce’nin seçim boyunca sergilediği konuşma dili bu konuya yaklaşımı partisinin aksine daha yapıcıydı.
Daha önce de belirtmiştik, 24 Haziran iktidar için de, muhalefet için de bir milat olacak diye. İşte taşlar yerinden oynamaya başladı.
Sabah kahvaltı yaparım, kahvemi içerim, saçımı başımı düzeltir, gazetelere bakarım, öğlen TBMM’ye giderim, bir iki oturuma katılır günlerimi doldururum sonra da süper emekli olurum ve ver elini Bodrum parlamenterler sitesi.
Okul bitti alfabe bitti misali. Yok öyle 3 kuruşa 5 köfte. Bugüne kadar böyle dönen bu çark duracak, aşağıdan yukarıdan yolun sonu gözüküyor. Sorarlar adama “Ey çoban! dağları dolaştın gel bakalım heybende ne var?”
Artık Türkiye’de proje merkezli siyaset dönemi başladı, herkes bu yeni döneme ayak uyduracak. ”Dokuztaş”tan başka oyun bilmeyen vatan evlatlarına ihtiyaç var.
Yeni CHP'den ne bekleniyor:
1- CHP çok adaylı, olgun, demokratik bir kongreye gitmeli.
2- Aday belirlemede ön seçimden asla taviz verilmemeli.
3- Dar bölge seçim sistemini savunmalı. Bunun yasalaşması için uğraması yeni CHP'den beklenendir.
4- Tüm seslere kulak vermeli.
5- FETÖ ve diğer terör örgütleri ile araya net mesafeler koymalı
6- Hariciye siyasetini de net cümlelerle ortaya koymalı.
7- Geçmişte yapılan hatalar için halktan özür dilenmeli.
Gerçeklerle yüzleşmekten korkmamalı. Postabaşı-ustabaşı-herşeyin başı olmayı istemekten,mevki makam hastalığından kurtulmalı.
Allah bunun farkına vardırsın. Şunu bilmeli ki böyle gelmiş ama artık böyle gitmiyor vesselam...
Allaha emantet olunuz.