Bosna'dan duygu dolu bir hikâye / Osmanlı-Türk sevdalısı bir hanımın yıllar süren arayışı

Berina Ahmetspahiç. 1992 doğumlu. Sareyava, Zenitsa'lı. Savaş dönemi 3 yaşında. Savaşa dair hatırladığı fazla bir şey yok ancak unutmadığı bir tek şey var Bosna'da Türkler'in merhameti.

Berina 1994-95 Zenitsa'da bir kaza geçiriyor. O dönem Bosna'ya yardım için orda bulunan bir Türk Hastanesinde tedavi görüyor. Hastanede kaldığı süre içinde Türk askerlerinin ve doktorlarının ve hemşirelerin ilgisini, merhametini unutmuyor. Her sabah dinlediği Türk marşını, hastanede hazırlanan Türk kahvaltılarını, kendine teselli amaçlı alınan hediyeleri hiç unutmuyor.

Sonrasında annesinin ona anlatmış olduğu hikayelerle bir Türk sevdalısı olarak büyüyor Berina. Öğrenciliği döneminde bu hayranlık Osmanlıya ve Türk tarihine olan ilgisini arttırıyor ve bu süreçte Türk tarihi hakkında okumaya başlıyor ve bu arada Türkçe öğrenme çabası içine giriyor. Bir yandan dilimizi öğrenirken bir yandan Yunus Emre'yi, Mevlana'yı, Osmanlı tarihini okuyor ve okudukça Osmanlı –Türk hayranlığı artmaya başlıyor. Bu süreçte hayalinde olan tek bir şey var, bir gün Türkiye'ye gelebilmek.

Bu hayalini de gerçekleştiriyor. Türkiye'ye geliyor ve burada hayatı boyunca unutamadığı Bosna'da kendisini tedavi eden doktorunu bulmak istiyor. TSK'da doktorluk yapan bir arkadaşıyla irtibata geçip 1994-95 yıllarında Bosna'da, Zenitsa'da görev yapmış olan doktorları soruyor. Birkaç ay süren arama çabalarının ardından kendisini tedavi eden doktoru buluyor. Doktorunun hala ülkemizde görev yapan Op.Dr.Osman Aktaş olduğunu öğreniyor ve onunla görüşüyor. Duygu dolu bu görüşmenin ardından onunla irtibatını da Bosna'ya döndükten sonra da devam ettiriyor.

Dedelerinden duyduğu bilgiler ve okuduğu kitaplarla derin bir Osmanlı hayranlığı besleyen Berina bir ara TRT'de izlemiş olduğu "Son Osmanlı" belgeseline dayanarak Osmanlı soyunun Neslişah Sultan'la bittiğini düşünüyor. Ancak sonrasında internette bir gün Nilhan Sultan'ı görüyor ve onun hakkında bilgiler ediniyor ve Osmanlı hanedan soyunun devam ettiğini öğreniyor. Bu onu inanılmaz derecede heyecanlandırıyor.

Berina Hanım bizleri Bosna'da buldu, kendisiyle uzun uzun konuşma fırsatı bulduk. Sesindeki heyecan, gözlerindeki mutluluk kelimelerle ifade edilemez.

Berina Hanım kendini Osmanlı Tebaası olarak kabul eden bir Boşnak ve yaşadığı yerde kendi gibi düşünenlerin sayısının az olmadığını belirtiyor. O yıllarca nasıl Türk hayranlığı ile Osmanlı sevdası ile büyüdüğünü ve Bosna'dan-Türkiye'ye uzanan arayış sürecinde neler yaşadığını anlatırken bizim gözlerimiz dolu dolu oluyordu.

Atalarımızın 600 yıl boyunca hükmettiği topraklarda ekmiş olduğu merhamet tohumları, medeniyet izleri bugün oralarda yaşayanların torunlarında devam ediyor. O sevgi ve merhamet eli unutulmuyor nesilden nesile aktarılıyor.

Osmanlı bir çınardı, ulus devlet olmasına rağmen başka milletlerden olan tebaasından da gölgesini esirgememiş, himaye etmişti. Dedelerimizin ektiği tohumlar bugün Hint Alt kıtasında, Türkistan'da Ötüken'de, Balkanlar'da, Afrika'da velhasıl 3 kıtada hala Osmanlı sevdasını diri tutmaktadır.

Berina Hanım bizlerle irtibata geçti, kendisini dinledik, dünyanın birçok yerinde Berina Hanım gibi Osmanlı-Türk hayranı nice kardeşlerimiz olduğuna inanıyorum.

Evet dostlarım Bosna izlenimlerimizi yazmaya devam edeceğiz. Yorum ve görüşlerinizi sosyal medya hesaplarımdan ve ogunhaber.com'dan bana iletebilirsiniz

Allah'a emanet olunuz!
OGÜNhaber