İslam’da savaşlar, barış içindir. Hiçbir peygamberin ve onu takip eden büyük kumandanın savaşı, halk ile olmamış, cephede muhariplerle olmuştur. Nitekim bunu Afrin'de isbat ettik.
Evvela şunu belirtelim: biz kavga etmeye gelmedik.
Başkan Trump'ın açıklamalarına bakalım;
"Çeşitli gruplar arasındaki çatışma yüzyıllardır sürüyor. ABD, asla Orta Doğu'da olmamalıydı. 50 askerimizi çıkardık. ABD Ortadoğu'da 8 trilyon dolar harcadı. Binlerce askerimiz öldü. Diğer tarafta milyonlarca insan öldü. Ortadoğu'ya girmek verilen en kötü karardı. Kitle imha silahları var denilerek ispatlanamayan yalanlarla bölgeye girdik. Böyle bir şey hiç olmadı. Şimdi ise dikkatli ve yavaş bir şekilde askerlerimizi eve geri getiriyoruz. Büyük resim odağımızda."
ABD de halk menfaatleri "Derin ABD'nin menfaatleri" arasındaki fark ilk kez bu kadar netleşti. Daha da netleşecek. Oval ofis vesayetlerden çıldırmış durumda. Bu bir çığlık.
Aslında ABD özellikle ingiltere’ye şunu demeli; beni kullanma, git sıkıysa sen savaş. Bu, yol ayrımına gelindi. Dünyada aklı başındaki tüm insanların vicdanını rahatsız eden emperyal hayaller artık kalacak yer bulmakta zorlanıyor. Arkadan gelen nesil yapılanlara bir neden bulmakta zorlanıyor.
Karşılıksız para basma
Siyasî, iktisadî fitneler çıkarma
Terör, savaş çıkarıp silah satışından zengin olma
Kaos’tan beslenen yapılar kurma dönemi fiilen bitmiştir
Artık terör örgütleri devletlere, devletler terör örgütlerine güven duymazlar kolay kolay.
Bu harekat, bir müdahale olmanın ötesinde, beşeriyete çok şey kazandıracak bir faaliyet.
Suriye savaşı çıktı. Milyonlar Türkiye’ye geldi. Onlar Türkçe, biz Arapça öğrendik. Kız aldık verdik. İş yaptık. Daha da birbirimizi anladık. Dün Türk-Kürt/ Alevi-Sünni/ Lail-Antilaik kavgası çıkaramayanlar Suriyeli-Türk çatışmasına çalıştılar.
Ama Rabbimizin yardımı ile helak oldular. Olacaklar da daha.
Sonra küçük bir ümmet ordusu kuruldu. Sultan Murad, Sultan Abdulhamid tugayları desteğinde Türk askeri adalet ve huzur için yola çıktı.
Hendek savaşında Mekkeli müşrikler ile Medine yahudileri işbirliği yaptı. Ahzab yani Hizibler savaşı da denir. Yani birleşik güçler de denir.
Savaş esnasında Mekke’nin liderleri toplantı yaptılar.
Amr bin as (Arabistan yarımadasının siyasi dehası), Halid bin Velid ve Ebu Süfyan. Amr b.as şöyle dedi-Ey Ebu süfyan Ey Halid, Muhammed@ yalan söylemedi.
Halid b.Velid dedi-Bu söz en son sana yakışır, Ey Amr. Ebu Süfyan atına bindi ve gitti. Bir kaç gün içinde çekildiler. Savaş bitti. Amr b.As(ra)‘ın o sözü küfür cephesinde kırılma noktası oldu.
Trump’ın ifadelerine bu tarîhî çerçeveden bakıldığında derin Amerika için etkisi kısa, orta, uzun vadede çok mühim kırılma noktasıdır. Yıkıcı etkisi çok olacak. Velev bu saatten sonra aksini söylese de.
Çünkü ok yaydan çıktı.
Trump’ın, Türkiye’yi tehdit mesajlarına gelince; Türkiye’ye habire dışardan müdahale var yalanına sarılmayın diyenlere en iyi delildir. Evet dışardan müdahale olmuştur olmaktadır Türkiye’ye.
Bu harekatı sulandırmaya kalkanlar vatan hainliği yaptıklarının farkında olmalı. İçlerinde bulundukları gaflet ve dalaletten kurtulmalılar.
Kararı Lord'ların veremediği bir dünya kuruldu.
Bize düşen devletimizin yanında olmak.
Kalın sağlıcakla.