Sosyete ve iş adamlarının davetli olduğu, zengin kesimin düzenlediği bir davet sırasında büyük bir yangın çıkar.
Bu yangın sırasında bir çok kişi ölür ya da yaralanır.
Hikaye, yangın sonrası etkilenen insanların acıklı dramıyla birlikte gelişen olayları anlatıyor.
Zengin ve güçlü kocasından şiddet gören bir karakteri canlandıran Demet Evgar ile, kızını yangında kaybeden bir doktoru canlandıran Zuhal Olcay'ı izlemek oldukça etkiliydi.
Zuhal Olcay’ı uzun zaman sonra ekranlarda izlemek iyi oldu...özlemişim.
Dizinin diğer oyuncuları; Hazar Ergüçlü, Berkay Ateş, Cihangir Ceyhan, Dilan Çiçek Deniz ve Berker Güven de karakterlerine hayat verirken çok doğal ve dinamiklerdi.
İddialı bir yapım ve bu noktada sırf kadrosuyla değil, yapım ekibiyle de dikkat çekiyor açıkçası.
Özellikle ilk bölümdeki yangın sahnesinde; Titanik'in batması anındaki gibi bir kaos ortamı, insanların yangından çıkmak için birbirini ezip geçmeleri ve alevler içinde kalan insanları izlediğimiz o sahneler, müthiş gerçekçi, müthiş gerilim yüklüydü.
Yönetmen, kurgu ve görüntü yönetmeni şahane bir iş çıkarmış.
Yalnız, kafamda senaryosuna dair bir kaç soru işareti oldu.
Cemre Kayabeyli karakteri, onca zaman kocasından şiddet görüyor, fakat bunu asla ispatlayamıyor.
Günümüz teknolojisinde, artık cep telefonları kanıt toplayıcı haline geldi.
Kocasından şiddet görürken, neden gizlice videoya almıyor diye içimden geçirmedim değil.
Tomris Üstünoğlu karakteri, yangında kızının öldüğü gün, aynı faciada yanan ama kurtulan Çiçek Görgülü'nün kızının yerine geçmesini neden istedi?
Belki ilerleyen bölümlerde bunun mantıklı bir açıklamasını yaparlar.
Alev Alev, bu sezonun kaliteli yapımlarından biri olmuş.
Akıcı kurgusuyla sıkılmadan izleniyor.