Haftanın yabancı filmi: Subay ve Casus

Filmin konusu:
Subay Alfred Dreyfus'un, Almanya adına casusluk yaptığını sanan Fransız hükümeti, Dreyfus'u ömür boyu, Şeytan Ada'sına sürgüne gönderir.
 
Bu Yahudi kökenli, Fransız askeri utanç içinde gönderildikten sonra, istihbarat biriminin başına Georges Picquart (Dujardin) gelir.
 
Picquart, başka casusları bulmaya çalışırken, gerçekte, Dreyfusun vatan haini olmadığını casusluğu başkasının yaptığını çözer, anlar ve Deeyfus'un adını temize çıkarmak uğruna hükümeti karşısına almak zorunda kalır.
 
Filmde ayrıca 1890'ların, Fransa'sının, kurumsal antisemitizmini ortaya çıkaran ve Emile Zola'nın bu olayla ilgili yazdığı özel mektubu olan Suçluyorum’da yer alıyor.
 
Adaletsizlik ve hoşgörüsüzlük üzerine olan bu gerçek hikayede, Picquart ve Dreyfus'un zafer elde edeceklerini bilsek bile, Polanski'nin zeki ve huysuz yaklaşımı sayesinde, filmin tansiyonu sürekli yüksek ve heyecanlıydı.
 
Digitürk'te yayınlanan bu filmi kesinlikle tavsiye ederim. Sinematografisi müthiş bir film.
OGÜNhaber