Haftanın yabancı filmi: Anna

 
 
Fransız filmi olan Anna'nın oyuncu kadrosunda; Sasha Luss, Helen Mirren, Cillian Murphy ve Luke Evans yer alıyor.
 
Yaklaşık 30 yıl önce "La Femme Nikita"yı yazan ve yöneten Luc Besson, yine bir soygundan sonra casusluk dünyasına çekilen sorunlu genç bir kadının, inanılmaz derecede şiddet içeren bir hikayesini anlatıyor.
 
Güzel, son derece zeki ve soğukkanlı genç bir kadın olan Anna, Sovyet Rusya'daki istihbarat teşkilatı KGB tarafından keşfedilince bir suikast ajanına dönüşüyor.
 
Görevi gereği hedeflerini öldürürken aynı zamanda kendi özgürlüğü içinde mücadele veriyor.
 
"Anna"yı izlemek beraberinde derin bir "déja vu" duygusu getiriyor.
 
Besson'un bu filmini, en güncel standartlara göre yapılmış bir kalıntı filmi gibi hissediyorsunuz.
 
Kendine özgü, özel bir şablonu olan yönetmenin, yine şablonik bir aksiyon gerilim filmi.
 
Güzelliğini ve vücudunu silah haline getiren bir kadını merkeze koyan bu filmde, yine Besson ve görüntü yönetmeni Thierry Arbogast (Bin Gezegenin Kenti) onu fetişleştirmek için hiçbir fırsatı kaçırmamış.
 
Anna, "Nikita" kadar şık ya da sürükleyici değil, ama kendine has çılgın bir aksiyonu ve hikayesi var.
 
Besson, hikayeyi ve aksiyonu net tutarken, daha sonra önemli olduğunu kanıtlayan küçük detaylarla filmi ustaca anlatıyor.
 
Anna, çok çok peruğu olan bir film. Uzun peruk, kısa peruk, kırmızı peruk, gümüş peruk...
 
Ayrıca Sasha Luss (Anna), oldukça iyi bir oyunculuk sergilemiş.
 
Cesur ve güçlü olmasına rağmen, kırılgan ve duygusal bir kadını gayet başarılı oynuyor.
 
Anna, benzer tür filmlerden olan Nikita, Atomic Blonde, Red Sparrow ya da Lucy kadar olmasa da hikayenin kurgusu, aksiyonu size zaman geçirmek adına keyifli gelebilir.

Herkese iyi seyirler.
#evdekal
#karantinadaneizleyelim
OGÜNhaber