Haftanın yabancı dizisi: Truth Be Told

Dizinin oyuncu kadrosunda; Octavia Spencer, Aaron Paul, Lizzy Caplan, Elizabeth Perkins, Michael Plajı, Mekhi Phifer, Tracie Thoms, Haneefah Wood ve Ron Cephas Jones yer alıyor.
 
Sekiz bölümden oluşan dizinin konusu ise şöyle:
 
1990’lı yıllarda, 16 yaşındaki Warren Cave,(Aaron Paul) komşusunu öldürmekten, ömür boyu hapis cezası almıştır.
 
Bu genç oğlanın hapis cezası alması; öldürülen kişinin ikiz kızlarından biri olan Lanie’nin (Lizzy Caplan) tanık olarak verdiği ifade ve siyahi bir soruşturma muhabiri olan Poppy Parnell’in de bu iddiayı yayınlarında desteklemesi ve jürinin bunları dikkate alıp etkilenmesi yüzünden olmuştur.
 
Poppy Parnell’in eline, yıllar sonra, bu cinayet davasıyla ilgili bir kayıt geçince, şüpheye düşer ve soruşturmayı tekrar açtırmaya karar verir.
 
Yanlış kişinin yıllarca hapis yatmasına sebep olduğunu düşünen ve vicdanen bu durumdan rahatsız olan Poppy,
artık bir yetişkin olan Warren Cave’i düzenli ziyaret ederek, kayıt tutmaya başlar.
 
Davayı tekrar açmak için bir podcast başlatır.
Fakat o genç çocuk şimdi parmaklıklar ardında siyahilerden nefret eden ırkçı bir Nazi sempatizanı olmuştur.
Yan hikayesinde parçalanmış hayatları izliyorsunuz.
 
Bir tarafta yıllarca hapiste olan genç ve oğlunun masumiyetine her zaman inanmış, kanserin son evresindeki (Elizabeth Perkins tarafından oynanan) annesi.
 
Bir tarafta ise sadece babalarını kaybetmekle kalmayıp, birbirlerinden kalıcı olarak ayrılan ikiz kız kardeşler, onların alkolik anneleri kısacası cinayet yüzünden dağılan hayatları.
 
Aslında hikaye, cinayetin işlenişinden ziyade cinayetten sonra topluluğun üzerindeki etkisini ele alıyor.
 
Truth Be Told’da, siyah bir gazetecinin; bir gencin hapsedilmesi kısmen onun hatası olsa bile, yanlış bir şekilde mahkum edildiğine inandığı bir Naziye yardım etmek için ahlaki olarak zorunlu olup olmadığını düşünmemizi istiyor.
 
İzleyiciye, ikilem, ırk ve etik hakkındaki gerçek fikirleri sürekli sorgulatıyor.
 
Dizideki en büyük hayal kırıklığım Aaron Paul’un oynadığı karakteri oldu.
 
Breaking Bad ve devam filmi olan El Camino'daki travmatik bir Jesse Pinkman’dan sonra böyle bir karakterde yeterince etkili bulamadım açıkçası.

Bu karakter için Pinkman’ın seçilmesi sanki biraz israf olmuş? O da sanki gönülsüz oynamış.
 
Oscar ödüllü Octavia Spencer ise method oyunculuğundan öte bir adım gitmemiş. Düz ve sıradandı.
 
Dizinin en ilgi çekici performansını gösteren ise; ikiz kız kardeş olarak, iki farklı karakteri canlandıran Lizzy Caplan’dı.
Her iki kız kardeşi aynı kişinin oynadığını inanmak zor.
Oldukça farklı ve ikna edici oynamış.
 
Bir Amerikan suç draması olan bu dizi, karantina günlerinde vakit geçirmek adına izlenebilir.
 
#EvdeKal #HayatEveSığar
OGÜNhaber