Bu hiç de mutlu bir hikaye değil. Trajedi, hüsrana uğrama, keder, kayıp, depresyon ve hatta ölümle birleşen bir yapıt.
20. yüzyılın sonlarında geçen dizide; ikiz kardeşler Dominick ve Thomas Birdsey'nin yaşamları...zihinsel hastalıklar ve kişisel trajedilerden oluşan öyküleri konu ediliyor.
Dizinin rejisi ve sanat tasarımı çok ince çalışılmış.
Mark Ruffalo’nun başrolünde olduğu bu dizinin diğer oyuncuları ise; Imogen Poots, Kathryn Hahn, Melissa Leo ve Juliette Lewis gibi iyi isimlerden oluşuyor.
Ama bu dizi tamamen Ruffalo’nun, ikiz kardeşleri canlandırdığı çifte performansına ait sanki.
Ruffalo, hem Thomas hem de Dominick'i oynasa da, bu çifte rol hiçbir şekilde aynı değil.
Ruffalo, her iki rolü de oynayacak yeteneğe sahip olduğunu çok iyi kanıtlamış.
Genelde bir aktörü, bir dizide ya da bir filmde birden fazla karakterde oynarken izlemek çok sıkıcıdır. Çünkü hileli olduğunu bilirsiniz.
Kamera bir onu, bir diğerini gösterir. Tenis maçı izliyor gibi bir his verir.
Fakat hem yeni teknolojiler sayesinde, hem de Ruffolo’nun Thomas karakterinde şişman, Dominic karakterinde ise zayıf bir adam olarak oynayınca,aynı insanı izliyormuş gibi bir hisse kapılmıyorsunuz.
Tabii dış görünüşlerinin dışında, bu ikiz kardeşlerin, biribirinden farklı karakterlerde olmasının da etkisi var.
Ruffalo'nun performansının, her iki tarafı da çok acı verici ve etkileyici.
Olağanüstü bir oyunculuk sergilemiş.
Herhalde onun oynadığı en iyi performanslarından biri hatta birincisi diyebilirim.
Altı bölümden oluşan bu mini diziyi Digitürk’te izleyebilirsiniz.
Kesinlikle tavsiye ederim.