Haftanın yabancı dizisi: Bloom

Oldukça etkileyici bir bilim kurgu draması olan dizinin oyuncu kadrosunda Bryan Brown, Phoebe Tonkin, Ryan Corr  ve Jacki Weaver yer alıyor.
 
Bloom, Netflix"de yayınlanan yine Avustralya yapımı olan Glitch dizisi kadar başarılı yapım olmuş.
 
Dizinin kısaca konusu şöyle;
Avustralya'nın bir kasabasında yıkıcı şekilde sel felaketi olur ve beş kişi hayatını kaybeder.
 
Bu beş kişinin öldükleri yerde, daha önce görülmemiş türde bir bitki ortaya çıkar.
 
Bu bitki, yaşlıları mucizevi bir şekilde genç bedenlerine döndürür.
 
Maalesef, sihirli bitkinin özel güçleri, kısa bir süre dayandığı için ve sadece sel baskınında birinin öldüğü noktalarda çok fazla miktarda yetişmediği için, çoğu yaşlı olan, çok sayıda insan hem iyi, hem de kötü nedenlerden ötürü bu bitki için savaşır.
 
İnandırıcı, sağlam oyunculuklarla, karakterlerin iyi yazılmış olması ve ana hikayenin enterasan bir konuya sahip oluşu, dizinin kurgusundaki yer yer bazı mantıksız boşlukları telafi ediyor.
 
Hatta bu boşlukları açıklamaya çalışmadığı için izleyicide bir etki yaratıyor da diyebiliriz.
 
Dizinin draması gerçekten etkileyici. 85-90 yaşlarındaki insanları bir düşünün.
 
Kimisi huzurevinde bakıma muhtaç vaziyette; kimisi ise yalnız, evinde...
ve bu bitki sayesinde genç bedeninize geri dönüyorsunuz.
 
Dizinin yazarı, gençliği çok güzel vurgulamış.
 
Yaşlıyken ayağa kalkmak bile güçken, gençliğine dönen her kişi alabildiğine koşuyordu.
 
Dizi, size resmen "Bedeninizin kıymetini bilin." diyor.
 
Aşk, sadakat, kıskançlık, öfke, keder ve dürüstlüğün; çeşitli karakterler arasında işlenmesi, bu hikayede güzel bir motif haline getirilmiş.
 
Kesinlikle herkese tavsiye ederim.
6 bölüm olan ilk sezonunu sıkılmadan, karantinadayken, bir gün içinde bitirdim.
 
Herkese iyi haftalar, iyi seyirler.
OGÜNhaber