Afişi, ilk bakışta bana, Netflix yapımı olan “Pose” dizisini anımsattı.
Sonrasında, birçok insanın sosyal medyada bahsettiğini hatırladım ve “Bir izleyim bakalım.” dedim.
İzlenimlerime göre:
Çekim kalitesini hiç beğenmedim.
Fazlaca argo buldum.
Pavyon sahiplerinin ve çalışanlarının kendilerini överken, gelen müşterileri aptal yerine koymalarını ve
“Ankara Müziği”ni erotizmin bir parçasıymış gibi göstermelerini sevmedim.
Ankara’da pavyon çalışanlarını evine götüren taksicilerine “abone” denildiğini öğrendim. ( Meğer her yerde öyleymiş.)
Üç bölümü izledikten sonra “keşke izlemeseydim” dedim.
Belgeseller yaşanmışlığı, hayatın gerçeklerini anlatır.
İzlerken bende oluşan hisler, üzüntü, acımak ve utanç oldu.
Pavyon kültürü denen şey böyleyse ve belgeselin yönetmeni tam da bunu anlatmak istediyse kendisini tebrik ediyorum.
Tüm diyeceklerim bu kadar!
Haftanın Filmi: Aladdin
Film, Guy Ritchie’nin yönettiği ve John August ile Ritchie tarafından yazılan, 1992 Walt Disney yapımı, animasyon filmi, “Binlerce ve Bir Gece”nin müzikal - fantastik hikayesinin uyarlamasına dayanıyor.
Aladdin’in oyuncu kadrosunda Will Smith, Mena Massoud, Naomi Scott, Marwan Kenzari, Navid Negahvan ve Numan Acar (Türk) gibi önemli oyuncular yer alıyor.
Çocukluğumuzdan beri Aladdin’in birçok versiyonunu ya okumuş ya da izlemişizdir.
Hikayesini bilmeyen yoktur.
Aladdin (Mena Massoud), sihirli lambayı Mucizeler Mağarası’nda bulur ve bu sihirli lambayla hayatı bir an da değişir.
Lambayı ovması ile hayatı değişen Aladdin'in çılgın ve şekilden şekle giren bir cini (Will Smith) vardır.
Cin ona üç dilek hakkı verir, ama kendisi de on bin yıldır esir olduğu lambadan özgür kalmak istemektedir.
Cin ile bir anlaşma yapan Aladdin, ilk iki dileğinden sonra son dileğini onu serbest bırakmak için kullanmayı kabul eder ve ilk dileğini bir prens olmak için kullanır.
Cin'in de yardımıyla Aladdin artık bir prenstir.
Ama onu tanıyan ve tuzak kuran Hakim (Numan Acar) ve Cafer, (Marwan Kenzari) kendi hain amaçları için lambanın peşindedirler.
Şimdi Aladdin’in onları yenmesi, güzel prensesin (Naomi Scott)kalbini kazanması, cini serbest bırakması ve en sonunda görünüşte değil, yüreğinde prens olduğunu kanıtlaması gerekmektedir.
Sihirli lambadan çıkan Cin’den Aladdin’in başına gelenleri anlatan film, müzikleriyle, danslarıyla, görsel efektleriyle, renkli mekanlarıyla ve renkli kostümleriyle (özellikle turkuaz yeşili ve pembe renkler kullanılmış) çok eğlenceli olmuş.
İzlerken sizi çocukluğunuza o pembe dünyaya sürüklüyor.
Hayatın gerçekliğinden biraz olsun uzaklaşmak için mükemmel bir seçenek.
En son “Cin”i, Robin Williams canlandırırken izlemiştim.
Onun gibi efsane bir oyuncunun üstüne çıkması mümkün olmasa da Will Smith’e bu karakter çok yakışmış.
Ailenizle, çocuklarınızla hep beraber izleyebileceğiniz bu keyifli filmi kesinlikle tavsiye ederim.
Haftanın Dizisi: Another Life
Yaratıcısının Aaron Martin olduğu Netflix yapımı “Another Life"ın başrolünde, Battlestar Galactica’dan tanıdığımız Katee Sackhoff var.
Dizinin diğer oyuncu kadrosunda; Samuel Anderson, Selma Blair, Jake Abel, Greg Hovanessian, Blu Hunt, Justin Chatwin, Jessica Camacho ve Elizabeth Faith Ludlow yer alıyor.
Hikayenin bir kısmı Jennifer Lawrance’nın oynadığı “Uzay Yolcuları” filmini anımsattı.
(Uzay gemisini yönetenin bir hologram robot olması ve gemideki uyuyan kişilerin uyandırılması vb. gibi)
Ha biraz da “Arrival” filmi tabii.
Kısacası harmanlanmış bir dizi!..
Bilim-kurgu türündeki bu dizinin konusu kısaca şöyle:
Dünyadan 96.5 ışık yılı uzaklıkta olan “Pi Canis Majoris”e yolculuk yapan “Salvare” adlı uzay gemisinde, astronot Niko Breckinridge ve ekibi dünya dışı yaşamları keşfetmek için görevlendirilirler.
Bu yolculuk sırasında mürettebatın başına ummadıkları zorluklar gelir.
Ekibin dünyaya geri dönmesi için büyük bir mücadele vermesi gerekir.
Bölüm içinde hikaye biraz yavaş geçse de, bir sonraki bölümü merak etmeden duramıyorsunuz.
Evren, galaksi, uzay ve astrofizik gibi alanlara ilgi duyuyorsanız ilgi çekici gelebilir.
Herkese iyi seyirler ve iyi haftalar..