Bir Zamanlar Çukurova, bir zamanların Yeşilçam’ı...

70’ler de geçen, dönem ve toprak dizisi olan, “Bir Zamanlar Çukurova” muazzam bir proje olmuş. 

Dizinin hiç bulunamayacağınız bir zamanı anlatıyor olması, o çok sevdiğimiz, özlem duyduğumuz, naif “Yeşilçam Filmleri”ni aratmıyordu. Sanki birazdan Kadir İnanır, Türkan Şoray çıkacakmış gibiydi.

Dizinin görüntü kalitesi, her biri birbirinden farklı karakterleri, özgün diyalogları, süresine rağmen kurgunun sağlam olması, kostümleri ve dönemi yaşatan mekanları da çok iyiydi. 



Bunların yanı sıra, dinlemeyi özlediğimiz, o döneme ait şarkıların, doğru sahnelerde kullanılması, insanı ister istemez duygusal yolculuğa çıkarıyordu. 

Çalınan şarkılar tekrar popüler olursa hiç şaşırmam. 

Reytingleri de oldukça başarılı olan dizinin başrollerini Murat Ünalmış, Uğur Güneş, Vahide Perçin, Bülent Polat, Hilal Altınbilek, Sibel Taşçıoğlu, Turgay Aydın, Selin Yeninci, Selin Genç, Polen Emre, Mehmet Kara ve Serpil Tamur gibi ünlü isimler üstleniyor.

Dizinin Genel Konusu ise şöyle:

“1970'li yıllarda, İstanbul'da evlenmeye hazırlanan iki gencin başına hiç hesaba katmadıkları bir olay gelir. 

Kader bu çifti, Adana'da, Çukurova'nın uçsuz bucaksız coğrafyasına bırakıverir. 

Her şeye rağmen aşklarını yaşamaya kararlı bu çiftin kaderi, çiftliklerinde çalıştıkları Yaman ailesiyle tanıştıktan sonra sonsuza kadar değişir.”

Güç ve güçsüzlüğün birlikte dallanıp budaklandığını anlatan, klasik bir hikaye de olsa, ve bir sonraki olacakları tahmin ediyor olsak da, izlemesi o kadar keyifli ki..

Yeşilçam Filmleri de böyle değil miydi? Olacakları biliyorduk ama severek izliyorduk.

Büyükler için masal tadında olan bu diziyi izleyin derim.


Haftanın Filmi: Destination Wedding 



Keanu Reeves ve Winona Ryder’ın başrollerini paylaştığı film, daha önce rastlamadığımız farklı bakış açısına ve değişik bir anlatım biçimine sahip.

Frank (Keanu Reeves) ve Lindsay (Winona Ryder) ortak tanıdıklarının düğününe giderken, yolculuk esnasında tanışırlar. 

İlk başta birbirlerini itici bulan çift, sohbetleri ilerledikçe 40 yıllık evli çiftler gibi olmaya başlarlar.  

Filmde başka oyuncular ve doğal olarak ikisinin dışında diyaloglar yok. 

Bir tiyatro oyunu gibi sadece ikisini izliyorsunuz. 

Türü Romantik-Komedi olarak geçiyor olsa da pek komik değil. 

Açıkçası umduğum gibi çıkmadı. 

Keanu Reeves’in Kasımda Aşk Başkadır ve Winona Ryder’ın New York’ta Sonbahar filmlerinden sonra ikisi sıcak bir film çıkarır zannetmiştim. Fakat öyle olmadı. 

Sadece konuşmadan ibaret olan, kadın-erkek ilişkisine dayalı felsefi tarzda bir film olmuş. 

Yine de bir pazar rehaveti içindeyseniz ve yapacak bir şeyiniz yoksa izleyin derim. 


Haftanın Dizisi: You


 
You’nun başrollerini, Amerikan’nın yeni parlayan oyuncuları olan Penn Badgley ve Elizabeth Leil paylaşıyor. 

You’nun genel konusu ise şöyle: 

Kitaplara oldukça hakim olan zeki bir kitapçı (Joe), dükkanına gelen bir kıza (Beck) görür görmez aşık olur. 

Beck’i elde etmek için yakın takibe alan Joe’da normal olmayan davranışlar vardır. 

Cinayet dizilerini genellikle polis gözünden izlerdik. 

Katilin profilini çıkartmayı ve yakalamaya çalışma olan süreci gibi... 

Bu sefer katil gözünden izleyeceğimiz bir dizi olmuş. 

İlk bölümü yayınlanan dizinin genel akışı yavaş ilerliyor olsa da, bölümün sonunda tüylerinizin ürpereceği bir sonla karşılaşıyorsunuz. 

Herkese iyi pazarlar, iyi seyirler dilerim.. 
OGÜNhaber