Ve film koptu!.. İttifak deşifre oldu..!

Millet İttifakının adaylarının kazanmasında, hiç kuşku yok ki. HDP tabanının desteğinin etkisi, sonucun neticesini belirlemiştir. Seçim öncesi HDP eş başkanı Temelli ve terör örgütünün üst düzey yöneticileri, Duran Kalkan ve Bese Hozat'ın açıklamaları aslında bunun en büyük kanıtı olarak karşımıza çıkmaktadır...

Durum bu kadar ayan, beyan ortadayken, ne olduysa artık. HDP ile İYİ Parti Karşı karşıya gelmeye başladılar...

Son Yerel Seçimlerde Ankara ve İstanbul'da Millet İttifakı'nın adaylarının kazanmasında büyük etken olan HDP "Bizim Oylarımızla O Koltuklarda Oturuyorsunuz" diye meydan okuyor. Üstelik HDP Terör Örgütü'ne gönül vermişlerin oyları ile seçimi, kazandınız demeyi de ihmal etmiyor...

CHP ve üstelik Ülkücü geçinen İyi Parti'nin oluşturduğu Millet İttifakı'na açık ve aleni destek veren HDP, bu gün geldiğimiz nokta itibariyle hesap sormaya başlamıştır. Bu hakkı kendisinde gören HDP, ittifakın gizli ortağı olduklarını beyan etmektedir. Üstelik HDP'li Sırrı Süreyya Önder'in İyi Parti ile yaptıkları gizli görüşmeyi ifşa etmesi ve hatta HDP'li bir başka isim, Ahmet Türk'ün, Önder'in, İyi Parti ile görüştüklerini, beyan etmesine karşı çıkıp, partiler arasındaki gizli görüşmelerin açık edilmemesini söylemesi, olayın boyutunuda ayrıca ortaya koymaktadır...

Okurlarım beni çok iyi bilirler. Seçimlerden önce haykırdım adeta kirli tezgah ve şer ittifakını deşifre etmek adına didindim. Çünkü bu günleri o günlerde görmüştüm. Seçim kazanmak uğruna Terör örgütü ve onun Siyasi uzantısının kucağına oturmanın elbette bir bedeli olacağını söylemiştim..

Kimse kusura bakmasın bu gün İyi Parti'nin kendini aklama çabası beyhudedir. Terör örgütünün üst düzey yöneticilerinin seçim öncesi açıklamaları çok netti. Millet İttifakı'nın adaylarını destekleyeceklerini aleni ve açık bir şekilde beyan etmişlerdi. Kendisini aklamaya çalışan İyi Parti'nin o gün "Ben bu ittifakın içerisinde yokum, terör örgütü ve onun uzantılarının yer aldığı bir bloğa destek vermem" demesi gerekirdi... Nafile.. Geçti Bor'un Pazarı Sür Eşeği Niğde'ye...

Bu gün geldiğimiz nokta itibariyle, artık film kopmuştur. Ayrıca bu günlerin daha iyi günleri olduğunu göreceklerdir. Oy uğruna ihanet şebekeleriyle kol, kola gezenleri elbette Milletimizde affetmeyecektir...

Daha 23 Haziran gecesi İmamoğlu'nun seçimi kazanmasıyla HDP, İP, CHP, SP vb. guruplar siyasi simgeleriyle meydanlarda kol, kola naralar atımıyorlarmıydı?. Çamlıca Camii'nin önünde şampanyalar patlatmıyorlardı?...

Üstelik, şimdi de kalkmışlar, Taksimde yapılan Camii'nin nasıl yıkacaklarını tartışıyorlar. Hatta seçimlerden, hemen sonrası, CHP'li Tanal, Gey, Travesti ve Lebiyenleri yanına alıp Yüce Meclisimizin çatısı altında Basın toplantısı düzenleyip, gayri ahlaki ve Rabbimizin lanetlediği çarpık ilişkiyi meşrulaştırma gayreti içerisine girmiş ve kötü emellerin fitilleri, ateşlenmeye başlamıştır...

Ben şer ittifakı derken, boşuna demiyordum. İslamifobi hortlamıştır. Kin ve nefret dili sokaklara taşmıştır. Kamusal alan yaygarası dillendirilmektedir. Bütün bunları değerlendirirken İyi Parti Ülkücülüğünü ve SP Müslümanlığını sorgulamalıdır. HDP verdiği oyların karşılığını beklemektedir. Bu ve buna benzer çıkışlar daha çok olacaktır...

Erdoğan düşmanlığı uğruna oluşan İttifakın Türkiye'ye ne derece tahribat vereceğini üzülerek söylüyorum, önümüzdeki süreçlerde çok net göreceğiz. Umut ediyorum bu yanlıştan bir an önce dönülür...

Son bir söz "Müslüman Mahallesinde Salyangoz Satılmaz"...

Selam ve dua ile....
OGÜNhaber