Semra Özal; 'Eşim Zehirlendi..'

Aslında hep söyleniyor ve hep merhum Özal'ın ölümünün şüpheli olduğu konuşuluyordu. Eşide nihayet yıllar sonra bunu dile getirdi. Aslında Cumhurbaşkanlığı köşkünde sağlık personelinin olmayışı düşündürücü bir olay. Özal yenilikçi ve Türkiye’nin geleceği açısından kabuğundan soyutlanması gerektiği düşüncesiyle Ülkeyi yönetti. Yönetim biçimi bir çok kez eleştirildi ve Özal sürekli hedef tahtasına oturtuldu..

Tarihimizin yüz kızartıcı bir süreci olan darbeler ülkemizi hep sekteye uğratmıştır. Tam da böylesi bir zamanda 80 darbesinin insanlarımıza zindan hayatı yaşattığı bir dönemin ardından Askeri vesayetin baskısına rağmen Turgut Özal büyük bir halk desteği ile iktidara gelmiş ve Ülkemizin 10 yılına damgasını vurmuştur.

Türkiye 3.sınıf dünya ülkesi konumundan dünyanın en saygın ülkelerinden biri olma özelliğine, ilk Özallı yıllarla kavuşmaya başlamış, yine sanayiden, sosyal ve kültürel yaşama kadar, hemen, heman her alanda Türkiye artık adından sıkça söz ettirmiştir. Bu kadar hızlı gelişim sağlanması batılı ülkeleri içinde korkutucuydu. Çünki batılılar Osmanlı'nın devamı olarak gördükleri Türkiye’yi güçlü görmek istemiyorlardı...

80'li yılların başından itibaren terör belası ile sekteye uğratılmak istenen Türkiye Özal'lı yıllarda etnik çatışmaların önüne geçmek ve ülkemizin temeline yerleştirilen ırkçılık hastalığının önüne geçmek adına ciddi mücadeleler verilmiş, hatta Özal bu konuda üstün gayretler sarfetmiştir. Merhum Özal'ın terörün kökünü kazma adına yürüttüğü çalışmalar 93 yılındaki bir dizi ölümler silsilesi ile sekteye uğramıştır. 1993 yılını hatırlayın. Uğur Mumcu, Eşref Bitlis paşa, Turgut Özal ve Adnan Kahveci işte bu ölümler Türkiye’nin terörle mücadele süresini bu günlere kadar uzatmıştır...

Sovyetler Birliğinin dağılması ile kurulan Türki Cumhuriyetleri Özal için çok önem teşkil ediyordu. Özal güç birliği yapmak ve dünyaya güçlü bir Türkiye fotoğrafı yansıtmak amacındaydı. Maalesef merhum Özal böylesi bir dönemde Türki Cumhuriyetlerine yaptığı gezi sonrası döndüğü Türkiye'de vefat etmiştir. İşte o günden beri Turgut Özal'ın ölümüne hep şüphe ile yaklaşıldı. Çokça gündeme gelmesine rağmen sır perdesi aralanamadı.

Geçtiğimiz günlerde Semra Özal'ın eşinin zehirlendiği yönündeki çıkışı aslında iyi algılanması gerekir. Özellikle de Semra hanımın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı eşine benzetmesinide önemsediğimi ve Türkiye'nin yeniden sekteye uğratılmaya çalışıldığı düşüncemide ayrıca vurgulamak istiyorum...

Son yerel seçimler, Erdoğan düşmanlığı üzerine kurulan konsorsiyum ve bir araya gelen benzemezlerin iyi kavranması gerektiği de aşikardır...

Son bir söz "su uyur, düşman uyumaz..."

Selam ve dua ile...
OGÜNhaber