Malumunuz önümüzdeki günlerde gecikmelide olsa Kayseri OSB'de Seçimli Mali Genel Kurul yapılacak. Burada mevcut yönetimin hesapları sanayicinin onayına sunulacak. Elbette şeffaflık çok önemli ve her meselenin şeffaflık ilkesi içerisinde masaya yatırılması gerekir.
Ben Kayseri gibi Anadolu'nun parlayan yıldızı olan ve ülkemiz ekonomisinde etkin rol üstlenen bir şehrin güzelliklerle anılması gerektiği görüşümü her fırsatta dile getiriyorum.
Uzun zamandan beri Kayseri OSB yönetimi ile ilgili tartışmalar ve müsrif harcamalar hep gündemde idi, üstelik bu tartışmaların fitilini ateşleyende yine sanayiciler idi. "OSB'ne Sahip Çık" platformu adı altında Sanayici Bekir Kiracıoğlu başkanlığında bir araya gelen bir grup sanayici OSB'deki gidişata müdahil oldular.
Gerek Bakanlık Raporları gerekse yasal süreçler OSB'de bir şeylerin yolunda gitmediğinin adeta habercisi niteliğini taşıyordu. Sonuç olarak Bakanlık mevcut Başkan Tahir Nursaçan'ı 3 aylığına görevinden el çektirerek bir karara imza atmış oldu.
Şimdi gelinen bir noktanın nasıl sonuçlanacağı sorularını gündeme getirmiş oldu. Bu görevden el çektirmenin sonucu mağduriyet pozisyonuna dönüşürse olayın çok farklı mecralara kayabileceğine özellikle dikkatleri çekmek isterim.
Baştan itibaren hep OSB'ye müdahil olan MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy'un bir gazetecinin sorusu üzerine daha önce Kayseri Şeker ve Ticaret Odasında olduğu gibi OSB'dede bir mağduriyet sonucu yine bir özrün olasılığına atıfta bulunması kafaları iyice karışmasına neden olmuştur.
Geçici görevden el çektirmenin "mağduriyet kozunun masaya sürülmesi mi?" Veya "Mali Genel Kurulun şeffaflık içerisinde yapılmasına yönelik bir hamle mi?" soruları ışığında verilen mesajların iyi okunması gerektiği düşüncesindeyim.
Başlıkta da belirttiğim gibi kafamda deli sorular ile meseleyi sorgularken ilkeli bir gazeteci olarak bir farkındalığa ve olasılıkların enine boyuna gözden geçirilmesine dikkatleri çekmek istiyorum.
Gerek siyasetçilerin gerekse "acabacı" tayfanın karnında konuştuğu Kayseri OSB'deki süreci yakinen izlerken, bizim toplumumuzun her daim mağdurdan yana olduğu ve bazen mağdurculuk oynayanlarında toplumun bu hassasiyetinden nemalandığını da bir yere not etmek gerektiği görüşümü de siz değerli okurlarımla paylaşmak isterim.
Son bir söz "Dimyat'a pirince giderken, evdeki bulgurdan olmamak gerekir. "
Selam ve dua ile.