Osmanlı İmparatorluğu'nun egemenliği altındayken güvenlik ve esenlik içerisinde olan Kudüs. Arap çetelerinin ihanetlerinin de etkisiyle Osmanlı içten ve dıştan çökertilerek, mübarek topraklar küffarın kontrolüne geçti...
İsrail'in vaad edilmiş topraklar olarak kendilerinin o mübarek toprakların asıl sahipleriymiş gibi görüp, her türlü hukuksuzluğa ve insanlık dışı uygulamalara baş vurmaları sonucu, işgal girişimini her geçen gün artırarak neredeyse Filistin diye bir devlet bırakmamıştır...
Vahşice ve kalleşçe bir tutum içerisinde olan Siyonist İsrail, ABD keferesi başta olmak üzere, uşaklığa boyun eğen, zevk ve sefa için kişilik ve benliklerini gavura ipotek eden Arap Dünyasının alçak liderlerinin destekleri ile Mescid-i Aksa'yı maalesef himayesi altına almıştır...
İsrail emeline ulaşmak ve Filistin diye bir Devlet bırakmamak adına her türlü vahşete ve cinayete baş vuruyor. Burada akan oluk oluk Müslüman kanı değilmiş gibi, sessizliklerini sürdüren sözde Müslüman ülkelerin liderleri, sessizlikleri yetmiyormuş gibi üstelik birde İsrail ve ABD'ye arka çıkıyorlar...
Biliyorsunuz ABD'nin şizofren lideri Trump üzerine vazife olmadığı halde Kudüs'ü İsrail'in Başkenti diye Dünya’ya duyurdu. Buna satılmış Arap liderlerde arka çıktı...
Aynı Trump Siyonist Başbakanı yanına alarak sözde Filistin’e barış getirme adına tek taraflı bir plan devreye sokuyor ve yine Arap Ülkelerinden ard arda destek açıklamaları geliyor. Bütün bunlar yaşanırken cesurca çıkış yine Türkiye’den geliyor...
Türkiye, Filistinlilerin hakları koruma altına alınmadıkça ve 1967 sınırları çerçevesinde egemen bir devlet kurulmadığı sürece barışa ulaşılmasının mümkün olmadığını savunuyor ve bu anlamda çaba sarfediyor...
Malumunuz. ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun katıldığı Beyaz Saray'daki basın toplantısında "barış anlaşmasını" açıklamıştı. Netanyahu, ABD'nin "Orta Doğu barış planı" kapsamında Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerini "İsrail toprağı" olarak tanıyacağını duyurmuştu...
Aslında oyun çok büyük, amaç büyük İsrail Devletinin zeminini hazırlamak ve bu bağlamda adımlar atılmaktadır. Orta Doğudaki savaşların, terörle beraber gelen kargaşanın asıl nedeni de budur...
Türkiye bölgede liderliğini korumak ve siyonistlerin bu oyununu bozmak adına çok ciddi mesai harcamaktadır. Bölgede güçlü bir Türkiye’yi tehdit olarak gören siyonist konsorsiyum Orta Doğu'nun yeni oyun kurucusu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN'ı da istememektedirler. Onun için hem içeriden hem de dışardan Erdoğan'ı devirme planları defalarca yürürlüğe konmuştur. Gezi meselesi, 15 Temmuz hain darbe girişimi ve Erdoğan'ın yanına yerleştirilen bazı satılık siyasiler ile satılık kalemlerin esas amaçları siyonizme hizmet etmektir...
Son yerel seçimlerin sonuçları aynı planın devamı niteliğini taşımaktadır. Erdoğan Orta Doğu'da yaşanan her gelişmenin Müslümanların lehine sonuçlanması konusunda harcadığı emek inkar edilemez...
Son bir söz "Ayıdan post, gavurdan dost olmaz..."
Selam ve dua ile...