Geçti Bor'un pazarı..!

Oy uğruna kararan gözler, kazanma hırsı ve intikam ateşi ile kalkışılan her eylemin, sonu hüsrandır. Dün seçim öncesi her türlü ilkesiz çıkışa göz yumanlar bu gün ilkeli olmaktan söz edemezler...

İhanet sarmalının içerisine batanlar girdikleri bataklıkta, çırpındıkça dahada batmaktadırlar. İstanbul ve Ankara seçimleri başta olmak üzere, millet ittifakı'nın içerisinde bulunduğu bloğun, seçim öncesi ve seçim sonrası, söylemlerine dikkatleri çekmek istiyorum...

O günlerde terör örgütü yöneticilerinin destek açıklamalarına, göz kırpanlar, hatta HDP eş başkanının, bizim sayemizde, seçilecekler çıkışı ile meydan okumasına sus, pus olanlar bu gün horozlanamazlar...

Erken öten horozun'da, geç öten horozun'da, kafası mutlaka kesilir. Önemli olan horozun vaktinde ötmesidir. Geç kalınmış beyanların, kendisini temize çıkarma çabaları beyhudedir...

Malumunuz, HDP'li Sırrı Süreyya Önder, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in "Bizim gözümüzde HDP, terör örgütü PKK'nın uzantısıdır. Kandil'in yanında konumlandırıyoruz" sözlerine cevap vermiş ve Medyascope'ye konuşarak şu ifadeleri kullanmıştı: "Bize aracı gönderen, 'Şurada kiminle çalışalım? Nasıl yapalım' diye fikrimizi merak eden parti, bugün bize koordinat biçemez. İYİ Parti'yi kast ediyorum, 'Bizim nazarımızda şuradadır' diyemez. Bu saygısızlığı bugün yapabiliyorlarsa o gün bizim bu ilkesel şeyi dayatmış olmamamızdandır."

Aslında Önder'in sözleri çok net. Seçim öncesi yapılan açıklamalar ve seçimi kazanma hırsı sonucu, o günki tutum ile bu günün tutumun, farklı olması, geç kalınmış bir çabanın çırpınışlarıdır. Kendini temize çıkarmaya çalışanlara şu sözü hatırlatmak isterim. "Geçti Bor'un Pazarı, Sür Eşeği Niğde'ye..."

Millet İttifakının görünen ortağı, İyi Parti İstanbul'da destekledikleri İmamoğlu'nun, Demirtaş ve HDP ile ilgili destek açıklamalarını, görmezden mi geliyor?. Ortakları CHP İl başkanı Kaftancıoğlu'nun çıkışlarına rağmen, hala arlanmadan, milletin gözünün içine bakarak, biz farklıyız mesajını vermeye çalışmanın, haklı hiç bir şekilde izahı, yoktur...

Dün başka, bu gün başka. Siyaset kurnazlığının bir haddi, bir sınırı olmalı. Oy avcılığı yaparken, her türlü ilkesizliği mübah görmenin, bir bedeli elbet olmalıdır...

Milletimiz her şeyi görmektedir ve gelinen noktanın iyi hesap edilmesi gerekir. Dün, dündür bu gün ise bugündür. Siyasi anlayışın, artık bir hükmünün kalmadığını, hatırlatmak istiyorum...

Son bir söz " Kişiliksiz ve omurgasız yapılan siyasetin, sonu hüsrandır..."


Selam ve dua ile...
OGÜNhaber