Yeni trend yangın sektörü olunca..

Şimdilerde ise, yangın algılama ve söndürme sistemleri karşımıza sektörel moda olarak çıkmaktadır. Bu konuda bilen bilmeyen, belgeli olan olmayan kişi ve/veya kuruluşların mantar gibi türemelerine tanık olmaktayız.

Ülkemizden uçakla 10 saat uzakta iken Sakarya’nın Akyazı ilçesindeki geri dönüşüm fabrikasının depolama alanındaki yangın haberini duymak bizi üzmüştür. O yetmezmiş gibi Kocaeli ilinin Kartepe ilçesindeki elektronik atık geri dönüşüm fabrikasındaki yangın haberi ile eski adı SİYAM olan ülke de işittiğimiz de morallerimizi bir kez daha bozmuştur.

Sanki 28 Kasımda yine Kocaeli-Gebze de geri dönüşüm fabrikasında yangın çıkmamış ve bir kişinin yaralanma olayı yaşanmamış gibi. İşletmelerin ve diğer paydaşların yangın konusundaki duyarsızlıkları bizi düşündürmüştür. 

Tayland, Phuket Paton’dan ayrıldığımız 6 Şubat pazartesi günü çok büyük bir deponun yangınına tanık olduk. Mutlu azınlık ile mutsuz çoğunluğun yan yana yaşam alanlarında birlikte kurallara sadık şekilde yaşadığı, ülkede her çeşit ortak kullanıma açık yapılardaki yangına karşı uluslararası kurallara uygun disipliner durumu gözlemlerimizde ve yangın sektörüyle ilgili yaptığımız i toplantımızda da incelemelerimizde gördük.



07 şubat 2018 Salı, sabah İzmit’te uyandığımızda, İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde 6 katlı otelin dördüncü katında yangın çıktığını, 6 kişinin yaralandığını haberlerini alıyoruz. Phuket İtfayesi’nin kardeş itfaiye olma talebini Çarşamba sabahı (8 Şubat) Kocaeli İtfayesine iletmek üzere gittiğimizde bu kez Dilovası organize sanayi bölgesinde gece büyük bir yangının çıktığını duyuyoruz.

Ülkemizdeki gün itibarıyla yangın konusunun analiz etmek gerektiğinde, Kocaeli özelini ele almak genel anlamda çok belirleyici ve yönlendirici verileri bize vermektedir. Sadece Dilovası’nda yeni kurulan 5 organize sanayi bölgesi bile başlı başına endüstriyel yangın verileri için çok doyurucudur.

İşletmelerin proje aşamaları, uygulama aşamaları ve uygulama sonrası periyodik kontrolleri başlı başına önem arz eden yangından koruma ve önleme prosesleridir.

Bir tesisin kuruluşunu ele alalım.

Çoğu zaman uzmanlarca çizilmeyen yangın projelerinin, kontrolü İtfaiye Daire Başkanlıkları'nın uzman ilgili birimlerce yapıldığı zamanlarda düzeltmelerle, yapım aşamasına uygun şekle dönüşmekte idi. Ancak projelerin kontrollerinin ilgili yerel belediyelere devredilmesiyle çok iyi niyetli teknik elemanların, uzman olmamaları nedeniyle, projelerin uygulama aşamasına verimli şekle dönüşmesi çoğu zaman sekteye uğramıştır.

Kocaeli İtfaiyesi, ülke içinde ve komşu ülkelerdeki itfaiyecilere eğitim de veren köklü bir kurumdur. Konusundaki lojistiği ve insan kalitesi (gönüllü itfaiyecileri dahil) bakımından çok donanımlı ve uzman olan yapısı büyük avantajdır.

Varsayalım, mevcut bir işletmenin NFPA sertifikalı uzman tarafından çizilen ve hesaplanan Yangın Söndürme Sistem Projelendirilmesi yapılmış olsun. Yine varsayalım sertifikalı malzemeler ve belgeli uygulamacılarla doğru şekilde montaj yapılmış olsun.

Yine varsayalım işletmede Yangın Algılama Sistemi'nin şeklen olduğu, canlı olmadığı, dolayısıyla da söndürme ile de entegre çalışmaması mevzu bahis olsun. Yine varsayalım herhangi bir gerekçe ile Söndürme Sistemi'nin dilatasyonundaki standart dışı durumu olsun. Bu durumun yaratabileceği olumsuzluğu bertaraf etmek için yine varsayalım ana vananın kapatıldığı durum yaşanmış olsun.

Herhangi bir gerekçeyle oluşabilecek yangın durumunda 3 çeşit söndürme sisteminden biri olan Islak Borulu Köpüklü Söndürme Sistemi tesis edilmiş olsa da; Ana vana kapalı olduğundan sistem parçası olan 5 tonluk tanktaki işletmeye göre söndürme ürünü de işe yaramayacaktır.



Yangın algılamanın da sirenlerle ya da telefon arama modülü ile uyarması söz konusu olamayacaktır. Belki de itfaiye geldiği anda duyulan siren sesleri yangın algılama sistemine ait değil, hırsız alarma ait bir uyarı olarak duyulmuş olabilecektir. 

Bir de işletme giderini minimize etmek için insani gözleminde olmaması yaşanabilmektedir.

SONUÇ:
Yangın sektöründeki bilinçsiz kişi ve kuruluşların duruş ve uygulamaları, bilinçli sektör emekçi kuruluşlarını çoğu zaman maddi ve manevi olarak zorda bırakmaktadır. Bu varsayımın doğruluğu, ne yazık ki bir hafta gibi kısa bir sürede üzücü sonuçlarıyla ispatlanmıştır.

Ülkemizin çok daha önemli ve öncelikli uğraşları varken, yangın ve benzeri olayların yaşanmasına göz yummamak her bireyin vatandaşlık görevi olarak benimsenmelidir.
OGÜNhaber