Yorgun ülkem..

Seni sırtından vurmaya çalışanlara bile tahammül gösterdin. Dostuna da yetti, düşmanına da. Savaştın tüm gücünle, yüreğinle. Sana aşk ile bağlı ne çok insan yetiştirdin. Binlerce tazecik kanlar döküldü uğruna. Ne analar ne ağıtlar yaktı. Ne sevgililer senin uğruna giden canların yasını tuttu. Ne evlatlar yetim kaldı. Bayrağın al rengini aldı kan ile kurulmuş toprağından.

Ne saltanatlar sürüldü topraklarında. Ne devletler kuruldu, ne padişahlar yetiştirdin dünyaya hükmeden. Ne sultanlar geldi geçti. Her biri sana muhteşem tarihler, destanlar yazdırdı. Öyle bir tutkusun ki sen, uğrunda babalar evlatlarını öldürdü, evlatlar babalarını. Kardeşi kardeşe de sen kırdırdın. Herbiri ayrı hakimiyet kurdu üzerinde. Kimi topraklarına toprak kattı, kimi kanata kanata böldürdü.. Hepsi çok sevdi seni, büyük bir aşk ile bağlandı. Kimi üstünde kurduğu hakimiyeti sevdi, kimi avuç avuç toprağına aşık oldu. Toprakların ezan sesleriyle bereketlendi, nazlı bir gelin gibi süzüldü bayrağın göklerde. Kültüründen, medeniyetinden feyz aldı dünya alem. Ümmeti de gördün ulusu da.

Kimsenin uşağı olmadın sen ülkem, bundan sonrada olmayacaksın. Aynı şevkle, aynı zevkle yaşayacağız seni birlik beraberlik içerisinde. Demokrasi ve medeniyet adı altında, insan hakları (!) diyerek şimdi seni parçalamaya çalışanlara inat buradayız. Senin her bir karış toprağına zeval gelmesin diye buradayız. Kıyamete kadar var olacak bu millet bu vatan.!
OGÜNhaber