Hoş o silahı kullanmaya da kıyamayız zaten.. Her ne kadar siz bize her türlü eziyeti etsenizde bizim merhametimiz bile farklıdır sizden.. Mekanizmamız kaslarla değil yüreğimizdeki "sevgi" ile çalışıyor bizim.. Size kadınlarınızı, evlatlarınızı, ailenizi, sevdiklerinizi koruyun kollayın diye "ödül" olarak verilen güçlü kaslarımız yok.! Sevdiklerimizi koruyacak kollayacak kocaman sevgi dolu yüreklerimiz var bizim.. Allah size gücü, bize de sizi doğurma farkı vermiş.. Dolayısıyla yaradılış sebeplerininizin başında biz geliyoruz..
Önce babanın gücünden korkarız biz.. Öyle öğretilmiştir bize.. "Baban kızar" la başlar o korku.! Oysa zavallı naçar annelerimizde geçmiştir bu yoldan ama hep koruyandan (!) korkulması gerektiği öğretilmiştir ona da.. Erkeğinden korkması gerektiği öğretildiği için kızına da babasından korkması gerektiğini öğretir. Sevilmeyi bilmediği için sevmeyi de öğretemez.. İçler acısıdır hali ama o buna bile memnun olur. Çünkü daha fazlasını bilmemiş görmemiştir hiç.
Oysa insan özellikle "kadın" sevdiğinden korkmamalı!.. Kadınınızı, kızınızı korkutursanız onu suça teşvik edersiniz. Korku insana yalan söyletir, hata yaptırır, uzaklaştırır.. Güvensizleştirir korku.. Tüm günahların tohumudur, tüm yanlışların da efendisi.! Oysa kadının ruhu sevgiyle ve güvenle beslenir.! Olmazsa olmazıdır kadının sevgi, ilgi, güven.. Bunları ona bir verip bir almak ona hasar verir.. Bize bu yaptığınız "şiddet" değilmidir?
Sadece kadına el kaldırmayı şiddet sayan pek çok erkek acaba kendisine emanet edilen kadını incittiğinde, üzdüğünde, örselediğinde o kadına "psikolojik şiddet " uyguladığının farkındamı? Veya ona herşeyi ile kendisini adamış, eşinin evine getirdiği ile yetinmek zorunda kalan, gerektiğinde aç kalıp üzerine giyecek bir şey bulamayan, çocuklarına istediklerini alamadığında içi sızlayan kadına ekonomik baskı şiddet uyguladığının farkında mı? ha gücü anca bu hayata yetiyordur ayrı ancak, o erkek dışarıda hayatını yaşayıp evine kendine gösterdiği özeni göstermiyorsa kendisini "insan" diye tanımlayabiliyor mu? Eşini aldatan ve bunu hiç çekinmeden yapan erkek kadınına ruhsal şiddet uyguladığının farkında mı? Aldatılan kadının yürek yangını " Şiddet" değilmi? Öyle bir babanın evinde yetişen bir genç kız kesinlikle iyi bir aile düzeni kuramayacak, hayatı boyunca tüm erkeklerden çekinecek, dolayısıyla o korku yüzünden mutlu olamayacaktır!. Bunu değil bir kadına, bir insana yaşatmaya kimin hakkı var?
Baba, abi, akraba korkusundan kaçmak için bir başka erkeğe sığınır kadın.. Size sığınan, sırtını dayayan, size anne, eş, yaren olmaya gelen o kadına şiddet uygulamak nasıl bir vahşettir.! Neyin bedelini ödetirsiniz bize? Biz sizlerin kadınlarıyız, kiminizin bacısı, kiminizin annesiyiz. İnsan ha eşine vurmuş ha annesine.. Değilmi ki onun anneside bir kadın.! Annesine el kaldırmaya korkan insan, ona herşeyiyle teslim olan kadınına nasıl el kaldırabilir ki? Kendi başarısızlığının, mutsuzluğunun bedelini kadına el kaldırarak örtbas etmeye çalışana ne erkek nede insan denir.. Önce insan olmayı başaramamış bir erkeğin, kadınından sevgi beklemesi ve karşılığını bulamayınca şiddet uygulaması kesinlikle bir hastalıktır ve derhal tedavi edilmesi gerekir.! Kadınına el kaldırmayı kendisine yakıştıran biri nasıl "ben adamım" diyebilir ki? Oysa adam dediğin sabırlı olur, şevkatli olur, cömert olur.. Cömertlik sadece parayla da olmaz.. İnsan sevgisinde cömert olursa zaten bir kadının gözünde tüm eksikleri kapatır. Adam dediğinin öyle bir insan olmalı ki kendisinden bedenen zayıf olan kadınına bakarken bile içi titremeli güven vermeli.. Adam dediğinin içinde merhamet, kalbinde insanlık olmalı.! Adam dediğinin ağzından çıkan her söz onun şerefi olmalı.! Kadınını kimselere muhtaç etmemeli.. Haysiyetli onurlu olmalı adam.! Yalanlarla senaryolarla sahte mutluluklar yaşatmamalı.! Bunlar kadına yapılacak en büyük şiddettir.!
"Kadına şiddet" uygulayan erkeklerin kesinlikle tedavi edilmesi gerekiyor.! Buna ilk teşebbüs ettiklerinde tedavi, eğer tedavide başarılı olunamıyorsa çok ciddi cezalar uygulanmalı.! Temiz bir toplum, temiz bir gelecek, ruh sağlığı yerinde bir gençlik istiyorsak öncelikle "şiddeti" ortadan kaldırmalıyız.! Şiddetin bir nebze azalması için gereken ekonomik çözümlerinde hükümet tarafından alınması gerekiyor.. Çünkü % 50 şiddet uygulayan erkeklerin bunu ekonomik yetersizliklerinden dolayı yaptığı ve bu yüzden psikolojik sıkıntıları olduğu ispatlanmıştır. Tabi ki şiddet'in kime uygulanırsa uygulansın hiç bir mazereti olamaz.. ! Bu öncelikle büyük bir suçtur!. Sebep her ne olursa olsun şiddet uygulayanın bunun bedelini ödemesi gerekir.! Bu konuda sivil toplum örgütlerinin daha çok desteklenmesi ve yeni çözümler üretilmesine katkıda bulunulması gerekmektedir..