J. Crook'un bir sözü vardır. "Orkestrayı yönetmek isteyen kişi kalabalığa sırtını dönmek zorundadır".
Demektir ki; "pozitif yönde değişim" isteyen bir lider adayının ilk yapması gereken şeylerden biri "statüko" ya karşı koymaktır. Karşı koyabilmek içinde hem eleştirilere karşı ılımlı, saldırılara karşı donanımlı, karşı çıkışlara karşı da çok bilgili olmalıdır bir lider adayı.. En önemliside her engele rağmen kararlı ve yürekli olmalıdır.
Sistemi, sistemin amaçları doğrultusunda çalıştırmayı bilmelidir lider dediğin. Zaten sistemi kendi amaçları doğrultusunda çalıştırmaya kalkıyorsa o bir lider değil sadece "haysiyetsiz bir kişilik " olmaktan ileri gidemez..
Lider olabilmek için bir çok vasfa sahip olmak gerekir. Öncelilke bir lider, insanların ufkunu genişletebilecek düşünce gücüne sahip olmalı ve onlara ilham kaynağı olmaya devam etmelidir. Bu düşüncelerini insanlara aktarabilmek içinde "vücut dilini ve ses tonunu" iyi kullanmalı kendisini doğru ifade etmelidir. Aksi takdirde söylemleri ve anlatmak istedikleri insanları üzerinde hiç bir etki yaratmaz.
Lider olarak seçilmiş kişi, temsilcisi olduğu kitlenin yanısıra, tüm vatandaşların ihtiyaçlarını bilmeli ve onların çıkarları doğrultusunda hareket etmelidir.
Kendi düşüncelerini, (toplumun genel yapısına uygun olmasa bile) iyi ve anlaşılır bir biçimde izah ederek, topluma nasıl faydalı olacağını onlar için neler yapabileceğini kabul ettirendir lider kişi. İnsanları kendi düşüncelerinin etrafına toplamayı becerebilendir.
Halkın duymak istediği alışılagelmiş sözleri söylemez, kendi fikirlerini halka kabul ettirir iyi bir lider. Eğer daima halkın duymak istediğini söylüyor ve konuştuklarıyla icraatları birbirini tutmuyorsa o kişi lider değil sadece menfaatçidir. Hatta bir çok insanı göz göre göre kandırıyorsa o sadece bir "alçak" tır..
(Kendi fikirlerini halka en iyi şekilde anlatıp, 600 yıl saltanatla yaşamış olan bir topluluğa "Cumhuriyeti" kabul ettiren örnek bir lidere sahiptir Türkiye Cumhuriyeti. Üstelikte bir çok devrimler yaparak kabul ettiren bir lidere.. MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'e sahiptir ülkemiz.)
Misyonu ve vizyonu belli olmalıdır. kalabalığı kucaklamasını bilmeli, ama severkende öldürmemelidir. İleri görüşlü olmalı,davranışlarıyla ve düşünceleriyle insanların hafızalarında "iz" bırakmalıdır. Her ne kadar "liderlik" eğitimle güçlendirilecek bir olgu ise de mutlaka insanın yaradılış özelliğinde ve hamurunda olmalıdır liderlik, bir yetenektir.
Her şeyden önce lider "orijinal" olmalıdır. Taklit edilen her fikir bir gün tükenmeye mahkumdur. Her ne kadar tarih tekerrürden ibaretse ve büyük liderler diğer büyük liderlerden esinlenseler bile, kendi fikirleri, ilkeleri, ülküleri, amaçları, değerleri ve gidecek bir yolları olmalıdır. "Nakil akılla ve nakil fikirlerle" hiç kimse bir lider olamaz. Lider dediğin, zamana, bulunduğu ortama, konumuna, misyonuna göre davranmalı ve yenilikçi olmalıdır.. Yanısıra gelenekçiliğide muhafaza etmeyi becerebilendir lider.
Dürüst olmalıdır herşeyden önce.. Dürüst olmalıdırki bir zaman sonra gerçek amacı ortaya çıktığında rehberlik yaptığı topluluk insanlara güvenini yitirmesin ve kendisinden utanmasın.. "Kendisi" olmayı bilmeli, düşüncelerini doğru yönde geliştirmeyi bilmelidir.
Lider'i ifade eden çok güzel bir atasözümüz vardır.. "Göz o'dur ki dağın arkasını göre,
Akıl o'dur ki başa geleceği bile"..
O yüzden ufku geniş olmalıdır bir liderin.. İkna gücüne sahip olmalıdır.Birtakım kararlar verirken sahip olduğu makamın otoritesini kullanmak yerine o konuyla alakalı kişileri ikna etmeyi becerebilmelidir.Kişilerin kalplerine hitap etmeli,duygularını fethetmelidir.
Esir almalıdır karşısındakini enerjisi ve dogruluğuyla.. Hayranlık uyandıran bir gizeme de sahip olmalıdır. O yüzden dirki bir lider asla kötü örnek olacağı tavırlar sergilememeli ve kontrolsüz davranmamalıdır.
Mutlaka ve mutlaka "empati" kurmayı bilmelidir. Çünkü ancak bu şekilde karşısındakiyle münasebet kurabilir ve çözümcü davranabilir. Dinlemeyi bilmeli, ani kararlar vermemelidir. Fevri çıkışlarının yerine akılcı davranmalıdır. "Ben bir liderim" diyerek kimseyi dinlemeyen kişi, sonunda liderlik koltuğundan oturtturulduğu gibi indirilir. Dinlemeyi bilmeyen kişi karşısındakinin sorunlarınada çözüm bulamaz.
Adaleti vazgeçilmez unsuru olmalıdır ve merhameti sonsuz.. Hiç bir şeyi kişiselleştirmemeli ve dogru kararlar vermelidir. Doğru karar verebilmek içinde her iki tarafıda dinlemelidir ki verdiği kararlarda "adaletli" davranabilsin..
Tahammüllü olmalıdır.
Öyle hemen çıkışmamalı herşeye parlamamalıdır..Korkutmamalıdır karşısındakıleri. Çünkü bir süre sonra korku yerini güvensizliğe bırakır. Araştırmadan, öğrenmeden bir karar verip, afaki kulaktan dolma bilgi kirliliğiyle insanları yanlış yönlendirmez lider dediğin. Doğrusunu bilmediği konuda hakkaniyeti davranamaz çünkü..
Pes etmemeli,yorulmadan,yarım bırakmadan, başladığı işi sonuna kadar götürmelidir.. "istikrar" şarttır liderlikte..
Hümanist olmalı, "önce insan" demeyi bilmelidir.. Çıkarıldığı tahttan onu yukarıya taşıyanları küçümsememelidir. Zira öyle bir zaman gelirki, onu tahta taşıyan aşağıdakiler, tahtın altında kocaman bir ateş yakar izlerini bile yok ederler..
Tarihte öyle liderler gördükki tahtından başka bişey tanımayan insanları o hakir gördükleri insanlar ayakları altında çiğnediler.
Her topluluğun yönetilmeye ihtiyacı vardır. Bir lider mutlaka olmalıdır. Ancak lider kendini her duruma hazırlayacak şekılde yaşamını idame ettirmeli ve ilahi adaletin tecellisindende korkarak hareket etmelidir..
Kısacası "lider" olmak, doğuştan gelen bir yeteneğin üzerine, zaman, yer, hal, durum, eklendiğinde bile kendinden önce temsil ettiği kalabalığı düşünmeyi gerektirir..