Hayatta herkesin bir sınavı var..

Kimi sağlıkla, kimi evlatla, kimi parasızlıkla, kimi çookk parayla, kimi çevresindeki insanlarla paylaşımlarıyla vs vs.. Engel bir sınavmıdır bilmiyorum ama bildiğim su ki biz engelli kardeşlerimizle paylaşımlarımızla sınanıyoruz..

Çünkü hepimiz her an bir engele maruz kalabiliriz.. O kadar çok ki doğal afetlerde, asker de, kör bir kurşunla, hastalıkla, kazayla, veya şiddet görerek bir uzvunu kaybeden insanımız.. Hepimize her an bir şey olabilir.. Hem değilmiki bizim inancımızda paylaşmak en önemli kurallardan? hani nerde inanç?

Yaradılış özelliğimizdenmidir, benciliğimizdenmidir, egomuzdan mıdır bilmem ama bildiğim hiç bir şeyden ders çıkaramıyor olmamız. Ders çıkaramadığımız gibi sorgulamayıda bilmiyoruz.. "Sebep" çok önemli hayatta. Herşeyi bir "sebep" le yaratmış yaradan. Sebebi bulmadan, hissetmeden nasıl gececeğiz bu sınavı biz? Yol göstericimiz, ışığımız olacak o sebep..

Ne yapıyoruz "insan"lık vasıflarımızı tamamlamak için? İnsan olmak çok zor zanaat. İnce ince işlenir insanlık, oya gibi.. Düşünerek yaparsın herşeyi, hesaplarsın sonra olabilecekleri. Baştan bozuk başladıysan sonuda bozuk gelir ve ortaya anlamsız, hiç bir işe yaramayacak bir şey çıkartırsın. O yüzdendir ki evlatlarımızı büyütürken onlarıda tıpkı bu oya gibi hassas yetiştirelim. Onları insanlığa faydalı, yaradana hayırlı birer kul olarak yetiştirelim.. Öğretelim engelli kardeşlerimizle neler paylaşabileceğini.. Hayatta başlarına gelebilecek herşeye, her engele karşı dik durmayı öğretmek öncelikle ana-babanın görevi.. Vicdanı, merhameti öğretelim onlara, paylaşmayı.. Paylaşmanın huzurunu hissettirelim.. Ayağı olmayana ayak, gözü olmayana göz, duymayana kulak olmayı becerebilen insan zaten tekamülünü tamamlamaya başlamış demektir..

Engelli kardeşlerimizi gördükçe ve yaptıklarını seyrettikçe bazen kendimden utanıyorum.. Herşeye rağmen (ki ülkemizde maalesef engellilerin hayatını kolaylaştırabilecek yapılaşmayı hala inatla reddediyor ve görmezden geliyoruz) verdikleri hayat mücadelesi, yaşama sımsıkı tutunmaları, herşeyin tadını çıkarma arzuları, her alanda gösterdikleri başarılar benim kendimi tekrar tekrar sorgulamama sebep oluyor. Elim ayağım tutuyorken, akıl sağlığım yerindeyken, çalışıp hayatımı idame ettirecek parayı kazanabilecekken onların gösterdiği çabanın on da birini gösteremiyorsam demek ki benden ne iyi bir aile insanı çıkar, ne iyi bir vatandaş ne de iyi bir kul olurum yaradana.. Sonra sağda solda hayıflanıp hayatın zorluklarından bahsediyor olmamda sadece kendimi ve karşımdakileri kandırmaktan başka bir şey olamaz..

Kimse hayatını diğer insanların yaptıklarından mahrum olarak geçirmeyi istemez. Hayatlarındaki engel onların tercihi değildir.. Zaten sorulsaydı kimse engelli olmayı tercih etmezdi. Burada en büyük hatayı devlet onlara "özürlü" adını koyarak yapıyor zaten. Özür, yani kusur.. Suçlu olan kimsenin vermesi gereken bir özrü olur.. Onlar bunu kendileri yapmadılar ki suçlu gibi yaşamayı haketsinler.. Ancak suçluymuş gibi haklarını arayışlarıda gerçekten can yakıyor.

Bir arkadaşımın kardeşi var görme engelli.. Herşeye rağmen üniversitede müzik eğitimi almış ve gerçekten işini bilinçli ve doğru yapıyor. Ancak gel gelelim ki öğretmen olması için KPSS sınavını geçmesi gerekiyor, malum sınavlar süreli.. Kardeşimizin % 70 görme engeli olduğu için her defasında sınavı tamamlayamıyor ve yıllardır öğretmen olamıyor.. Bunun için pek çok kez başvuruyor ama nafile: (kimse dinlemiyor..) Engeli olması onun suçu mu? Hatta bu tarz engellilere özel sınavlar uygulanması gerekmiyor mu? Hadi onuda geçelim derdini dile getirmiş bir insanı hangi zihniyet yok sayabilir ki?.. Biz bir kere kendi içimizde kendi vatandaşımıza sahip çıkmıyoruz ki.. Onlara "özürlü" adını taktığımız ve haklarını savunmadığımız sürece onlar daha çook zorluklar yaşayacaklar..

Sadece gördüğümde üzülüp gözyaşlarına boğulduğum bir yaşam istemiyorum ben.. Onlara ağlamak yerine faydalı olmak istiyorum.. Eğer ortada bir engel varsa kaldıralım kardeşlerimizle aramızda.. Bizler birbirimizden feyz alarak tamamlayacağız bu yaşam sürecini ve gideceğimiz yerin tercihini bu dünyada yaptıklarımızla belirleyeceğiz.. O yüzden tekrar tekrar KALDIRALIM ŞU ARAMIZDAKİ ENGELLERİ, HAYAT HEPİMİZE BAŞKA BAŞKA ŞARTLAR SUNUYOR, BİZLER BU SINAVLARDAN BAŞARIYLA ÇIKALIM..

OGÜNhaber