Bu rapor; “TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu- Engelli Hakları İnceleme Raporu.” 24.Dönem 3. Yasama Yılı 2013. Başkan Ayhan Sefer Üstün ve 23 İmza ile yayımlanmıştır.
Bu araştırma raporu neden önemliydi? Çünkü tüm kurum ve kuruluşların eksikliğini ve çözüm önerilerini ortaya koyuyor ve öze eleştiri yapıyordu.
Bu yazımızda fiziksel sorunların tespiti ve çözüm önerilerinden söz eden bölümden alıntılar yapacağım. Bu bölüm yerel yönetimleri ve Yerel yönetimler dahil tüm kamu kurum ve kuruluşları için bilgilendirme ve danışmanlık yapma yasal zorunluluğu bulunan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Yaşlı ve Engeli Hizmetleri Genel Müdürlüğünü yakinen ilgilendiriyor.
Şöyle diyor ilgili rapor; ”Komisyonumuz, ilgili tüm kurumlardan, hem yazılı bilgiler istemiş, hem de yerinde incelemeler yaparak durumun hangi aşamada olduğunu bizzat müşahede etmiştir. Görünen o ki; Fiziksel erişebilirlik konusunun yeterince çözümlenemediği görülmüştür. Kanunun gerekli eksikliklerin giderilmesi için düzenlemelerin yapılabilmesi için ön gördüğü 7 yıllık sürenin 7/7/2013 dolmasına, 1 yıl uzatılmasına rağmen geçen 8 yıllık süre içerisinde ne yazık ki istenen düzeyde bir değişim gerçekleşmemiştir. Bu konuda yaşanan sıkıntılar şunlardır;
Bütçe sıkıntısı; Kurumlar gerekli tespitlerini yapmış olmalarına rağmen özellikle eski binaların dönüşümü çok maliyetli ve yetersiz olduğundan, yetersiz bütçe ile çalışmalar yarım kalmaktadır
Fiziksel İmkansızlıklar; Özellikle İstanbul gibi tarihi şehirlerde yıkılması ya da tadil edilmesi mümkün olmayan çok eski binalar engelli erişimine uygun hale getirilmemektedir.
Belediyelerin özensiz çalışması; Mahalli idareler bu konuda ya geç adım atmakta ya da standartlara uygun olmayan düzenlemeleri ile maddi manevi ek külfet oluşturmaktadırlar.
Farkındalık eksikliği; Mezkur kanun 5378 sayılı engelliler kanunu 2005 yılında yürürlüğe girmiş olmasına rağmen düzenleme çalışmaları çok geç başlatılmıştır. Bu ağır gidişata farkındalık eksikliğinin de öneli olduğu düşünülmektedir.”
İlgili kanunun amir hükümlerine rağmen, Toplumda engellilik bilinci oluşturmak ve bu farkındalığın sürekliliğini saplayacak hiç bir gayret gösterememiştir, Yaşlı ve Engelli Hizmetleri Genel Müdürlüğü. Bunun için yazılı, görsel ve işitsel medya kullanılabilir, okullar başta olmak üzere, uzaman personeli ile, hatta üniversitelerle işbirliği yapılarak konferanslar yapılarak gerçekleştirilebilirdi.
Devam ediyorum rapordan bilgilendirmeye. Yerel yönetimlerin, yollar, kaldırımlar, köprüler, üst geçitler, asansörler, insanların toplumsal hayatta doğrudan içinde bulundukları alanlar çok daha vahim durumdadır ve öncelikli olarak ele alınmalıdır. Bu konuda muhatap Genel müdürlükten danışmanlık hizmeti yapması sağlanmalıdır. Bu konu belediyeleri yakinen ilgilendiren bir durumdur elbette ama, belediyeler, engelli kişiler bir yana sağlıklı vatandaşlara dahi engel çıkaran üst yapı düzenlemelerinin olduğu bir gerçektir. Tarafımızdan yerinde gözlemlenen bu durumun giderilmesi ne yazık ki kısa vadede mümkün gözükmemektedir. Öte yandan belediyelerin, standartlara uygun olmayan erişebilirlik düzenlemeleri de maddi manevi maliyet oluşturmaktadır.
Kaldırımlara eklenen bir rampa kişinin tek başına hareketine imkan vermeyen bir eğime sahipse, rampanın orada bulunması anlamlı değildir. Yada görme engelliler için op yekun planlamadan yapılan kabartma arı çizgiler kişiyi başka bir engele götürüyorsa, uda hedeflenenin gerçekleşmediğini göstermektedir.
Çalışmalara, arzulanan özenin gösterilmesi de resmi müeyyidelerden ziyade bu konudaki duyarlılığın atması ile mümkün olacaktır. Zira ancak uygulayıcıların ehliyetli, vicdanlı, basiretli ve ferasetli olmaları ile dünyanın en kötü kanunu dahi adil bir şekilde uygulanabilir.
Komisyonun Engelliler adına hizmet veren Sivil Toplum Kuruluşları ile yapılan görüşmelerden sonra yaptığı uyarıda dikkat çekicidir. Deniyor ki ”Bazı standartların engellilerin taleplerini karşılayamadığı tespit edilmiştir. Mesela, örme engelli kişiler kabartma yollarda takılıp düşme tehlikesinin bulunduğu özellikle yağmurlu havada kaygan zeminin çok tehlikeli olduğu görme engelliler için sesli uyarıların ya da özellikle resmi kurumlardaki işlerinde destek personelinin önemli bir ihtiyaç olduğunu belirtmişlerdir. Bu doğrultuda anılan kabartma yolların ihtiyaca ne kadar karşılık geldiği üzerine yeniden çalışılması ve çıkan sonuca göre bir değerlendirme yapılması faydalı olacaktır.” diye uyarıda bulunuyor.
Bu önemli çalışma raporuna göre özellikle hastanelerde uygulanan duvarlardaki kabartma yazıların da istenen işleve sahip olmadığı bilgisi edinilmiştir. Gerçekten de görme engellinin duvarları elleriyle yoklayarak yön bulabilmesi çok zahmetli bir şeydir.
İşte rapordan fiziksel engellere yönelik bazı bölümleri aktardık. Tabi her engelli grubuna göre değişen engelleri bir sonraki yazımızda anlatmaya devam edeceğiz.
Şimdi soruyorum. Sayın Cumhurbaşkanım bu raporun anlatılan içeriğinden haberiniz var mı? Durumun ne kadar içler acısı olduğunu TBMM Araştırma Komisyonu ortaya koymuş. Daha da kötü sonuçlar var ve bunları da yayınlayacağız.
Sayın Başbakanım bu raporlardan sizi haberdar edecek yürekli bürokratınız var mı? Ben yoktur diye düşünüp size buradan sesleniyorum bürokratlarınız sizin taşıdığınız heyecanı taşımıyor.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımıza seslensem de bir faydası yok. Çünkü Yaşlı ve Engelli Genel Müdürüne kimse yan bakamıyor.
Bilmem engellilerin bedduası da duaları kadar etkili olur mu?
Hepinize hayırlı ramazanlar ve bayramlar diliyorum.
Selam ve dua