Yedi Şubat, FETÖ, perde arkası

Nitekim Allah cc Ayeti Kerimesinde de şunu buyurmuştur:
"Sizin şer olarak gördüklerinizin arkasındaki hayırları siz göremezsiniz, ancak ben bilirim,"
Bakara Suresi 216. Ayet!

Ve günümüzden geçmişi tarayarak geldiğimizde ise bu Ayetin ne kadar doğru olduğunu açıkça görebiliyoruz.

7 Şubat, FETÖ'nün devlete operasyon çekme cüretini gösterdiği ilk deneyim oldu.

Ardından sırası ile Gezi olayları, 17/25 ve nihayetinde ise 15 Temmuz hain darbe girişimi olarak gözükse de o da aslında başka bir sürecin başlangıcı oldu.

Şerler çok.

Neticede bu devlete mali zarar verildi ve bu zararın bedeli bugün 200 Milyon Dolara tekabül etmekte!

15 Temmuz'da 251 insanımız Şehid oldu, üç bine yakın insanımız Gazi oldu ve onların arasından da Şehid olanlar oldu.

Ancak yüce Türk milleti, bu topraklarda var olmanın bedelinin gayet farkında ve yüzyıllardır da bu bedeli ödemekte.
Maalesef, öyle görünüyor ki, gelecekte de ödemeye devam edecek!

Yine FETÖ'nün büyük bir zararı, Emniyet Teşkilatımıza ve ordumuza olmuştur.

İki kurumun da otuz yıllık hafızası çalınmıştır.
Personel sıkıntısı çekilmiştir.

Emniyet teşkilatımız, başta Polis Akademileri Başkanı Sayın Prof. Dr. Yılmaz Çolak başta olmak üzere, tüm çalışma arkadaşları ile bugüne kadar, olağanüstü bir gayret ile bu dezavantajları bir fırsata çevirerek, yepyeni vizyonlu bir teşkilatı inşa etmişlerdir.

Hülasa Şanlı Türk Ordusu, başta Sayın Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar Paşa olmak ile beraber, Ordumuzu, hiç olmadığı bir seviyeye yükseltmiş, FETÖcü unsurlarının ayıklanması ile beraber, o vakte kadar yapılanamayan sınır ötesi operasyonlar ile yurtiçi operasyonlar ile hain terör örgütü PKK'nın kökünü kazıma raddesine kadar getirmiştir!

Bu ara bilinmelidir ki, PKK ve terör ile mücadelenin bu millete verdiği zarar iki trilyon dolardır!

Bu para ile üç Türkiye daha kurulurdu!

FETÖ'den temizlenen kritik pozisyonlar, Milli Savunma Sanayii'ni, şaha kaldırmış, iç ve dış siyaset Millileşmiştir.

Eski yerleşkeden vazgeçip Kale inşa edilmiş, MİT, gerçekten de Milli olmuştur!

Yurtiçinde terörden temizlenen bölgelerde, hayvancılık, tarım, ticaret, turizm ile bir kalkınma başlamış ve artık meyvelerini vermektedir.

Bunların hepsi, FETÖ ile mücadele, FETÖ'den temizlemelerden sonra mümkün olmuştur.

Şer yok mu?

Elbette ki var.
Halen var ve daha uzun süre de mücadele devam edecek.

Ancak bu şerlerin arkasındaki hatırlar da inkâr edilemeyecek kadar fazla, hatta bariz, çıplak göz ile de görülebilir cinsinden.

Önümüzdeki sürece, tüm zorluklara rağmen, pozitif bakabiliyor isek, bu da bu mücadelenin bir sonucudur.

Elbette ki verdiğimiz her bir şehid, bir şehid fazladır.
Ancak, yukarıda da belirttiğim gibi, bu coğrafyada olmanın bir bedeli vardır ve biz bunu biliyoruz.

FETÖ, bu ülkeye, PKK gibi yerleştirilmiş habis bir urdur ve ameliyatı riskli olmuş, bedeli ödenmiştir.

Esasen, FETÖ ile PKK arasında hiçbir fark yoktur.

PKK, sol kısımı ve Kürtlüğü baz almış, FETÖ ise bu milletin yumuşak karnı olan, dini istismar ile kendini yerleştirmiş ve büyümüştür.

İkisi de sömürdükleri değerler hakkında son derece samimiyetsiz, alakasız olmuş, bunları ancak bir gereç olarak görmüştür!

Temennimiz odur ki, bir daha böyle bir tehlike ile karşı karşıya kalmamamızdır.


Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam
OGÜNhaber